Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü sorununa çözüm getireceği yönündeki söylemlerine, “Pazartesi günü Meclis’e başvuru yapsınlar. 110 imza ile yapacaklar ki samimiyetlerini görelim. Çünkü Anayasa Mahkemesi’ne müracaatta bu kadar imza gerekiyor. Biz onların arkasına vagon olalım” sözleriyle karşılık verdi.
Erdoğan TVNet televizyonunda katıldığı canlı yayında referandum süreci ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü yasağının kaldırılması ve genel af konusunda ciddi olduklarına yönelik açıklamalarını değerlendirirken,” referandumun ardından bir teşebbüs bekliyor musunuz?” sorusuna “'Bu ifadeler bana güven vermiyor. Bunların hepsi şu anda istismara yönelik, 'bunu söylersem bir netice alabilir miyim' türünde ifadeler. Sürekli olarak soyutta kalıyorlar. Olayı somut olarak ortaya koymuyorlar” yanıtını verdi. Erdoğan şunları söyledi:
“Bugünden tezi yok, pazartesi günü hemen Meclise başvurularını yapsınlar ama sadece bir imza ile değil, 110 imzayla yapacaklar ki samimiyetlerini görelim. Çünkü Anayasa Mahkemesine müracaatta bu kadar imza gerekiyor. Aynı şeyi de burada yapsınlar. Biz onların arkasına vagon olalım. Sayın Bahçeli'nin 'dibini görmediğimiz kuyuya girmeyiz' türü bir ifadesi olmuş. Biz zaten kuyunun dibini gördük beraber yaptık bu işi ama susuz kuyuya inmeyelim. Orada su olsun ki herhangi bir sıkıntı yaşamayalım. Onun için de diyorum 110'u görelim. 110'u görmeden oraya inemeyiz.”
-HAK ARAYIŞLARI İÇİN YASAL MEVZUAT DÜZENLENECEK-
Başbakan Erdoğan, referandumdan Evet çıkması durumunda 12 Eylül mağdurlarının hak arayışına girerek davalar açacağı ve bu durumda hükümetin nasıl bir çalışma yapacağına yönelik bir soruya ise, acil olanlar için genelgelerle mevzuat değişiklikleri yapılarak ve yasal düzenlemeler hayata geçirilerek yapılacağı yanıtını verdi. “Devlet alırken de verinken de adil olmalı” diyen Erdoğan, “Çalışma gruplarıyla üzerine gideceğiz. Ancak önce tabloyu görmemiz lazım. Bütün mesele adil bir devletin 12 Eylül ile gerçekten yerine oturduğunu göstermek istiyoruz. İnşallah bu da bizim hükümetimize nasip olur” dedi.
-SAVCILAR KORKUYOR-
Erdoğan, Anayasa değişikliği ile AKP’nin kendi yargısını oluşturmaya çalıştığı yönündeki iddialara da sert sözlerle yanıt verdi. Muhalefetin daha önce kendi yargısını oluşturduğunu ve kendisi de dahil pek çok insanın bunun bedelini ödediğini savunan Erdoğan, “Beni mahkum edenler emekli olduktan sonra siyasete soyundular. Malum yerlerine gittiler. CHP’de hemen siyasete başladılar. Ama bu devran böyle gitmeyecek. Hakları olduğu halde buralarda görev alamayanlar oldu. Adli yargı idari yargı böyle bir şey yaptığı zaman bu ülkenin çocukları bu hukuk sistemi içinde yerini bulabilecek. Adalet camiası çok memnun şimdi. Savcılar korkuyor. Ben bu kararı verdiğim zaman akıbetim ne olacak diye korkuyor. Savcı karar veriyor. HSYK görevden alıyor. Biz mi oluşturuyoruz kendi yargımızı” diye konuştu.
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin de ülkücü camianın 12 Eylül’de bedeller ödemesine rağmen, muhalefete vagon olmasını anlamakta zorlandığını söyleyen Başbakan Erdoğan, “Benim ona söyleyeceğim şey, Ozan Arif’in son yazdığı şiiri okusun” dedi. Erdoğan, “AKP ne diyorsa tersini yapacağım” anlayışında olanlara da “Onlara Allah’tan şifa diliyorum” sözleriyle karşılık verdi.
"SEN İSRAİL'İN AVUKATI MISIN?"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun İsrail devlet televizyonuna verdiği demeçte "Her iki tarafta da hata vardı" sözlerine sert tepki gösterdi.Erdoğan Kılıçdaroğlu'na "Sen İsrail'in avukatı mısın? İsrail'in avukatıysan ne işin var burada. Git orada siyaset yap" şeklinde seslendi.
Erdoğan anamuhalefet partisi liderinin kendi ülkesinin iktidarını İsrail'e şikayet etmesinin çok çirkin bir yaklaşım olduğunu savunarak "Bu da ancak Kılıçdaroğlu gibilere yakışır" dedi. Kılıçdaroğlu'na "Sen kimsin ya? Sen İsrail'in avukatı mısın?" sözleriyle sert çıkan Erdoğan şunları söyledi:
"İki taraf da hatalıdır ifadesini kullanmak doğru mu? Sen İsrail'in avukatı mısın? İsrail'in avukatıysan ne işin var burada. Git orada siyaset yap. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı'na soyunmuşsan bu ifadeyi kullanamazsın. Siz bu kafayla gittiğiniz sürece bu millet sizi iktidar yapmaz. Mavi Marmara'ya müsaade edilmemeliydi diyor. Hangi ülkede yaşıyosun ya. Bu ülke demokratik laik soysal hukuk devleti. İnsani yardım taşımak için çıkacak uluslararası STK'ların olduğu bir örgüte çıkış vermeyeceksin. Burası astığı astık kestiği kestik bir ülke değil. Orası da bir açık deniz değildir. Orası İsrail'in karasuları değil. Bunun dışında olan sulardır ve herkese açıktır. Her ülke istediği gibi kullanır."
Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun bu açıklamalarının Türkiye'nin İsrail karşısında elini zayıflatıp zayıflatmayacağı yönündeki bir soruya ise "Kılıçdaroğlu'nun bu ülkenin yönetiminde kıymeti yoktur" şeklinde yanıt verdi.
BİRİLERİNİN EMRİYLE HAREKET ETMEYİZ
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin İsrail Filistin arasında yaşanan olaylarda taraf olmasına yönelik "Türkiye'ye böyle bir görev verilmedi" söylemlerine de sert çıktı. Türkiye'nin birilerinden rol kapmak, birilerinin emriyle görev almak gibi birşeyin içinde olmadığını savunarak "Sadece Suriye ile İsrail kendileri en direkt arabuluculuk istemiştir. Her iki ülke istediği için buna girdik.Birilerinin emriyle hareket etmeyiz. Taraflar talep ederse yardımcı olmaya çalışırız" dedi.(ANKA)