Biz de sizi ciddiye almayız sayın vekilim!

Uzun yıllardır Siirt’te hizmet verdiğimiz internet medyacılığı ile siz değerli okuyucularımızın destekleriyle, hepinizin bildiği gibi sayılamayacak kadar hizmet yaptık ve yapmaya da devam ediyoruz…

Yeri geldiğinde Siirt’e zarar verecek birçok oyunun önüne geçtik, yeri geldiğinde birçok kişinin veya kurumun hedefi haline geldik. Fakat kalemimizi asla ve asla, hiç kimsenin üç kuruşuna satmadık ve satmayacağız da elhamdülillah…

Çalışmalarımızı sürdürürken, kişisel değil de toplumsal menfaatleri göz önünde bulundurarak hareket ettik ve bu uğurda her şeyi göze alarak, yeri geldiğinde hayatımızı da riske atarak, doğru bildiğimiz yoldan asla ve asla şaşmadık, şaşmamaya da gayret ettik…

Siirt Manşet Ailesi olarak, birçok değerli bürokrat ve siyasetçimizin destekleriyle Siirt’te okullar açtırıp, yurtlar yaptırdık. Malzemeleri olmayan okula malzeme, en basitinden de nevresimi olmayan öğrenci yurduna nevresim bile getirdik. Buradan değerli bürokratımız Milli Eğitim Bakanlığı yöneticisi Sayın Sadettin Sabaz’ı da unutmuyor, desteklerinden ötürü de tekrar tekrar teşekkürlerimi sunuyorum…

Evi olmayan ailelere ev, yolu olmayan köylere yol yaptırıp, hastaları olan ailelere de elimizden gelenin fazlasını yaptık. Bu hususta da Siirt Valimiz Sayın Ahmet Aydın ile Siirt Milletvekilimiz Sayın Afif Demirkıran’ın katkılarını, maddi ve manevi tüm desteklerini bir film şeridi gibi göz önünde bulunduruyor, sonsuz teşekkürlerimi buradan bir kez daha yineliyorum…

Yanlış bulduğumuz çalışmaların da önüne geçmeye çalıştık. Tillo’da yapılması planlanan ve ileride 30.000 öğrenciyi mağdur edecek olan eğitim kampüsü projesinin Siirt’e yakın; öğrenci, öğretmen ve velilerin mağdur olmayacağı bir yerde yapılması için gerektiği şekilde kamuoyu oluşturarak oluşabilecek bu mağduriyetleri önledik. Bu proje, daha önce de açıkladığımız gibi Siirt’e yakın bir yerde, farklı bir şekilde gerçekleştirilecek…

Konu belli ki uzayacak, öncelikle affınıza sığınıyorum. Fazla uzamaması adına giriş bölümünü atlatıyor, direk konuya girmek istiyorum…

Siirt Manşet Ailesi olarak; her seçim döneminde farklı birçok anket çalışmaları yaparak bu sonuçları hem partilerin il başkanlığına, hem de kamuoyuna sunduk…

Bu anket çalışmalarımızdan birini de 2011 Milletvekili Genel Seçimleri öncesinde yaptık. AK Parti’de 45 aday adayının yarıştığı seçimde, anketimizde ilk 10’a giren isimleri AK Parti Siirt İl Başkanlığına sunup kamuoyuyla paylaştık. Bu anketimizde ilk 10’a girenlerden biri de mevcut Milletvekilimiz Sayın Osman Ören’di…

Konu nerden geldi buraya, hemen söyleyeyim. 2014’te yapılacak yerel seçim öncesi de bir anket çalışmamız oldu. Türkiye’de ve dünyada her anketin olduğu gibi bizim yaptığımız anketlerin de %100’lük bir geçerlilik payının olduğu asla savunulamaz. Ama hiçbir zaman unutulmasın ki, %100’lük bir gerçeklik payı olmasa da, samimi bir şekilde yapılan anketlerin geçerlilik payı oldukça yüksektir…

Sadece biz değil, diğer birçok yerel haber sitesi de anket yaparak kamuoyunun nabzını tutmaya çalışmış. Bunlar güzel ve takdir edilmesi gereken şeyler…

Siirt Milletvekilimiz Sayın Osman Ören, yerel bir haber sitesine verdiği röportajda, sizlerin ayakta tuttuğu biz haber sitelerini, hiçe sayan bir cümle kullanmış. Bu cümle, elbette şahsım ve Siirt Manşet Ailesi adına söyleyeyim, kabul edilemez bir cümle…

Soruyu soran ve ilk röportaj deneyimi olan arkadaşımız, bir soruda birçok sitenin anket yaptığını ve farklı sitelerde farklı isimlerin ön plana çıktığını söylemiş. Bu durumda, anketleri yapan sitelerin taraflı bir şekilde mi bu çalışmaları yaptığını sormuş. Cevabı ben vereyim değerli kardeşim. Madem gazeteciliğe heveslendin, siyasetçiye hoş görünecek türden değil, halkın istediği türden soru sor! Yok halk seni belediye başkanı görmek istiyormuş da, yok bu işi en iyi sen yapabiliyormuşsun da, da, da, da! Yok ya! Halkın merak ettiği soruları sorsaydın ya…

Neyse gelelim Sayın Vekilimiz Ören’in cevabına…

Sayın Vekilimiz Ören, aday belirleme sürecinde bu sitelerin yaptığı anketleri ciddiye almayacaklarını söylemiş. Ama şunu açık ve net bir şekilde söyleyeyim, sadece ve sadece kendi adına söylemiş…

Neden mi? Cevabını da vereyim…

Geçtiğimiz günlerde Siirt Milletvekilimiz Sayın Afif Demirkıran, birçok gazeteci arkadaşımızın ve ağabeyimizin bulunduğu bir ortamda, yerel haber sitelerinin yaptığı anketleri dikkatle incelediklerini ve oldukça önemsediklerini üstüne basa basa dakikalarca anlattı. Sayın Vekilimiz Demirkıran, kamuoyunun nabzını tutan tüm çalışmaların önemli olduğunu ve bu çalışmaları dikkate aldıklarını vurguladı…

Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan da seçimlerle ilgili yapılan anket çalışmalarını yakından takip ediyor, çalışmalarla ilgili belirlenecek yol haritalarında, bu anket sonuçlarını da göz önünde bulunduruyor…

Bir örnek daha vereyim. Yakında Siirt Belediyesi bünyesinde, Siirtlilere hizmet verecek olan halk otobüsleri ilimize getirtilecek. Siirt Belediye Başkanı Sayın Selim Sadak da bu otobüslerin renginin halk tarafından belirleneceğini açıkladı. Biz de gündemde olan bu konuyu 11 farklı renk seçeneği sunarak anket haline getirdik ve siz değerli okuyucularımızla paylaştık. Sayın Sadak, Resmi Twitter Hesabından bu çalışmadan dolayı teşekkür ederek, anket sonuçlarını sabırsızlıkla beklediklerini, yani ciddiye alacaklarını söyledi…

Yılların deneyimli Başbakanı, yılların deneyimli vekilleri, belediye başkanları ve siyasetçileri neyi, niçin ve nasıl ciddiye alacaklarını elbette çok iyi biliyor. Çünkü onlar bu işi biliyor…

Bu nedenle Sayın Vekilimiz Ören’in kurduğu bu talihsiz cümle, elbette beni üzdü. Siz, binlerce takipçisi olan ve bu takipçilerle ayakta duran bizleri ciddiye almazsanız, kusura bakmayın, biz de sizi ciddiye almayız. Ciddiye almadığımızda bile üzülmemeniz için tepkimizi dile getirmiyor, bu memlekete daha iyi hizmet verebilmeniz için elimizden geleni yapıyoruz. Önemsemeseniz de sizin de çalışmalarımıza saygı göstermeniz, en doğru hareket diye düşünüyorum…

Bu cümleyi elbette şahsım veya Genel Yayın Yönetmeni olduğum Siirt Manşet için söylememiş olabilirsiniz. Bu cümle hangi yerel haber siteleri için kullanılırsa kullanılsın, oldukça büyük ve bir vekile yakıştıramadığımız bir yanlış…

Biz, bütün haber ve çalışmalarımızda üstümüze düşeni yapar, okuyucularımızın nabzını tutar, görevimizi yaparız. Herkesten de kendi işini yapmasını ve üzerine düşen görevi yerine getirmesini bekleriz...

Selam ve saygılarımla…