Isparta’da düşen ve 57 kişinin hayatına mal olan Atlas Jet uçak kazasının ABD’de görülen davasında Chicago Cook Eyalet Mahkemesi davanın Türkiye’de görülmesi talebini reddetti. Ret kararında Türk yargısında zamanaşımı dava için yüksek harç miktarı ile keşif yapılmaması gerekçe gösterildi
30 Kasım 2007’de Isparta’ya giderken Türbe Tepe’ye çarparak düşen uçakta 57 kişi hayatını kaybettiği Atlas Jet uçak kazası için Isparta Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru ve kazanın olduğu tarihte Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan ancak daha sonra emekliye ayrılan Oktay Erdağı’nın yargılanmasına devam ediliyor. Kazada yakınlarını kaybedenlerden 32’si ise ABD’de görülecek tazminat davası için bekliyor. Kazaya sebebiyet veren uçağı ve cihazları ürettikleri gerekçesiyle ABD’li havacılık şirketleri Amerikan Boeing , Honeywell International ve McDonnell Douglas şirketlerinin davanın Türkiye’de görülmesine yönelik talebini önceki gün ABD’li yargıç William D. Maddux reddetti. Dava bundan sonra ABD’de görülecek. Mahkeme kararında ise Türk hukuk sistemine eleştiriler de yer alıyor ve davacıların hak mahrumiyetine uğrayabileceği belirtiliyor. Vatan gazetesinden Emre Öztürk'ün ulaştığı mahkeme kararından önemli satır başları:
**Hızlı adalete kanıt istediler**
“Davalıların iddia ettiği gibi her ne kadar 32 davacının 31’i Türkiye’de ikamet ediyor ve kaza Türkiye’de gerçekleşmiş olsa bile kazaya ilişkin kamu davasını Türkiye’de görmekte olan mahkeme davalı şirketlerin Türkiye’de temsilciliği olmadığı için yargılamalarını reddedebilir. Davalıların talepleri ise Türkiye’deki zaman aşımı bariyerine takılabilir. Türk hukuku dava öncesi keşif uygulaması yapmıyor. Türkiye’de açılacak tazminat davalarında talep edilen toplam miktarın yüzde 5.4’ü mahkemeye dava öncesinde yatırılmak zorunda olduğu için bu davacılara fazladan yük bindirir. Davalılar davaya ilişkin Türkiye’deki şahitlerin, kayıt ve belgelerin ABD’deki mahkemeye getirilemeyeceğini söylemişlerdir ancak dava Türkiye’de görülürse aynı durum Türk mahkemesi için de geçerli olacaktır. Mahkememizin aşırı dosya yüküne sahip olsa da davalılar görülecek olan davanın Türkiye’de daha hızlı sonuçlanacağını mahkememize kanıtlayamamışlardır.”
“Tüm davalılar Amerikan şirketi ve bu şirketlerden ikisinin (Boeing ve McDonnell Douglas) merkezi mahkemenin de bulunduğu Illinois Eyaleti’nde. Isparta’daki kazaya neden olduğu ileri sürülen Yere Yaklaşım Sistemi’nin (EGPWS) dizaynı ve üretimi Amerika’da yapılmıştır. EGPWS’nin üreticisi firma olan Honeywell International Inc. şirketinin merkezi her ne kadar New Jersey’de olsa da Illinois Eyaleti’nde ofisi ve ticari ilişkileri bulunmaktadır. Davalı ve davacıların temsilen yine Illinois Eyaleti’nde temsilciler ve ofisler bulunmaktadır. Dolayısıyla dava mahkememizin yetki alanına girer.”
7 sayfalık mahkeme kararının sonunda ise Yargıç William D. Maddux imzasıyla “Davalılar tarafından ileri sürülen, mahkemenin (ABD’deki Cook Eyalet Mahkemesi) davanın görülmesi için ‘yer bakımından yetkisiz olduğu’ talebi reddedilmiştir” ibaresi yer alıyor.
**“Davalı şirketlere temyiz yolu kapalı”**
Atlas Jet Kazası’nda yakınlarını kaybeden ailelerin avukatı olan ve kazada annesi Zeliha ile babası Mehmet Yiğitbaşı’nı kaybeden Süreyya Yiğitbaşı ise kararı şu şekilde yorumladı: “Amerikan Boeing, Honeywell International ve McDonnell Douglas şirketleri davanın yetkisizlik olduğu gerekçesiyle Türkiye’de görülmesini talep etmişlerdi. Chicago Cook Eyalet Mahkemesi bu talebi reddetti. Davalı şirketler bir anda temyize de gidemeyecekler. Temyize gitmeleri için bir dilekçe hazırlamaları gerekiyor kaldı ki eyalet mahkemeleri davaya ilişkin tüm tartışmaların ve itirazların yapıldığı görüşüne varıp temyiz hakkını vermeyebilir. Wisner hukuk bürosu ve Ribbeck hukuk bürosu ABD’deki Atlas Jet davasında bulunan ve farklı müvekkillere sahip iki ayrı hukuk bürosu. Eyalet mahkemesinin verdiği karar dolayısıyla iki hukuk bürosunun da müvekkillerini bağlar. Davalı havacılık firmaları ısrarla davanın Türkiye’de görülmesini istediler çünkü Türkiye’de çok büyük paraların üstelik hızlı bir yargılamayla verildiği tazminat davaları yok. Eğer dava Türkiye’de görülseydi davalı firmalar hem uzun sürecek dava dolayısıyla zaman kazanacaklardı, hem çok yüklü tazminat ödemeyeceklerdi hem de tazminatın miktarı düşük olacağı için davacılarla anlaşma yoluna gideceklerdi. Davanın ABD’de görülmesi tüm bu olasılıkları ortadan kaldırdı.”