HABER

"Bize destek veren olmadı"

ANKARA (İHA) - Anavatan Partisi (ANAP) Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, Avrupa Birliği (AB) ile ilgili düzenlemeler konusunda hazırlanan yasa teklifi taslağı konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) grubu bulunan siyasi partilerin liderleriyle dün ve bugün yaptığı görüşmeyi tamamladı.

Yılmaz, ardından, bugün akşam saatlerinde TBMM'de bir basın toplantısı düzenledi. Açıklamalarında, AB ile ilgili genel bilgiler veren Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, "Her şeyden önce şunu bir defa daha belirtmek istiyorum ki Türkiye'nin AB'ye üyeliği halkımızın büyük çoğunluğunun desteklediği ulusal hedeftir... AB'ye üyelik meselesi sadece bir dış politika meselesi ve hedefi değildir. Her vatandaşımızın bugünü ve yarınını temelden etkileyecek olan toplumsal bir projedir. AB'ye üyelik, Cumhuriyet tarihimizin en önemli projesidir. Hayatımızın her alanında köklü değişiklikler gerektiren büyük bir reform hareketidir" dedi.
Yılmaz, ayrıca, Türkiye için bir katılım belgesi hazırlandığını ve bu belgede neler yapılması gerektiğinin yer aldığını, bu belgeyi de 57. Hükümet'in kabul ettiğini ve Ulusal Programı'nı hazırladığını söyledi.

Koalisyon partilerinin pek çok konuda görüş birliğine vardığını ancak 'Kopenhag Kriterleri'nin bazıları konusunda görüş ayrılığı olduğunu, bunun da 'idam' ve 'anadilde öğrenim ve yayın hakkı' olduğunu ifade eden Mesut Yılmaz, bu konuda taahhütler verilmesinin mümkün olmadığının altını çizdi. Yılmaz, "Bu yılın Aralık ayında yapılacak Kopenhang Zirvesi'nde Türkiye dışında 12 ülkeden 10'unun üyeliği kabul edilecektir. 2004'ten itibaren bu ülkeler AB'ye kesin üye olacaktır. Bulgaristan ve Romanya'nın da üyelik hazırlıklarının hızlandırılması ve bu ülkelerin de 2007'den itibaren üye olmaları planlanmaktadır. Ülkemiz ise maalesef 40 yıllık ortaklık ilişkisine rağmen Bulgaristan ve Romanya'nın gerisinde bulunmaktadır" diye konuştu.

"ACELEMİZ TÜRKİYE İÇİNDİR" Türkiye'nin demokratik ve insan hakları konusunda önemli eksiklikleri bulunduğunu ifade eden Yılmaz, kendilerinin acele etmekle suni bir gündemi zorlamakla ve sözde siyasi rant elde etmekle suçlanmasının yanlışlığına değinerek, şöyle konuştu:
"Bizim acelemiz Türkiye içindir. Acelemiz, Türkiye'nin bu tarihi genişleme dalgasının gerisinde kalmaması içindir. Acelemiz, Türkiye'nin siyasi ve ekonomik istikrarının Türkiye'nin bir büyük kalkınma hamlesine girmesinin, yani daha fazla yatırım, daha fazla üretim ve istihdamın işsizlerimize iş yaratılmasının gecikmemesidir. Üyelik müzakerelerinin başlaması, bu açıdan önemlidir, hatta hayatidir. Müzakerelerin başlaması için şimdiye kadar başta anayasa değişiklikleri olmak üzere 2 değişiklik paketi çıkarttık. Önemli adımlar attık. Attığımız bu adımların da faydasını gördük."

"Bu paket benim partimin malı değildir" diyen Başbakan Yardımcısı Yılmaz, konuyla ilgili tüm kurumların, uzun süreden beri devam eden hazırlıkları, birikimleri ve katkılarıyla oluştuğunu ifade etti. Yılmaz, bu çalışma yapılırken, hem AB konseyinin, hem de AB ile aday ülkelerin uygulamalarının dikkate alındığını, yine bu paketin hazırlanmasında AB Dönem Başkanlığı ile de danışma içinde hareket edildiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Bu paket bizim içtenlikle benimsediğimiz ve gerçekleşmesini ülkemiz için samimiyetle arzu ettiğimiz ülkemizi daha özgürlükçü daha katılımcı daha çağdaş bir demokrasiye dünyada daha saygın ve güçlü bir konuma ulaştıracağımız güçlü ve köklü tedbirleri içermektedir."

İDAM CEZASI KALDIRILIYOR TBMM'nin bu yasaları bir an önce gündemine alması ve yasalaştırması gerektiğinin altını çizen Yılmaz, bu çerçevede hazırlanan pakette terör suçlarına idam cezasının kaldırıldığını ancak hiçbir şekilde terör suçlarının affedilmediğini belirtti. Bu yöndeki değişikliğin "6 Numaralı Protokol" çerçevesinde yapıldığını "13 Numaralı Protokol"ün esas alınmadığını, bu yüzden de terör suçlarında idamın kaldırıldığını ancak herhangi bir affedilmeden bu suçluların yararlanamayacağına işaret etti.

Yılmaz, "6 Numaralı Protokole uyum gösterilmektedir, 13 Sayılı Protokole değil. Ölüm cezasını tümden kaldıran, savaş ve yakın savaş suçları için ölüm cezasını öngören 6 Numaralı Protokole uyum gösterilmektedir. Terör suçlularının, hak ettikleri cezayı çekmeleri mutlaka sağlanacaktır. Bunların herhangi bir şekilde İnfaz Yasası'ndaki kolaylıklardan, Şartlı Salıverme Yasası'ndan, Af Yasası'nda yararlanmaları mümkün olmayacak. Dolayısıyla, kamu vicdanını rahatsız edecek herhangi bir uygulamaya kesinlikle yer verilmemiştir" diye konuştu.

FARKLI DİL VE LEHÇELERDE ÖĞRENİM VE YAYIN Türkçe'den farklı dil ve lehçeleri aile dışında öğrenebilmeleri, bu dil ve lehçelerde televizyon yayını yapılması önündeki hukuki engellerin de kaldırıldığını belirten Yılmaz, burada yapılanın yeni olmadığını, sadece hukuki bir engelin kaldırıldığını ifade etti.
Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, "Bölünmez bütünlüğümüzü gözetecek, Türkiye'nin resmi dili de, eğitim dili de Türkçe'dir. Bu değişmez bir ilkedir. Bu ilkeden herhangi bir sapma söz konusu değildir. TBMM, tarihi bir görevi yerine getirmiş olacak" dedi.
ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Yılmaz, liderlerle görüşmelerinde seçim kararının alınmadan AB yasalarının çıkarılması gerektiği görüşünü ilettiğini belirterek, şöyle konuştu;

"Sunmuş olduğumuz bu paketin hiçbir şekilde 3 kasım 2002 tarihinde yapılması öngörülen erken genel seçimi engelleme veya erteleme niteliği taşımadığıdır. Türkiye, artık kaçınılmaz biçimde erken seçime gitmektedir. Ancak seçime giderken Türk halkının siyaset kurumundan ve bu Meclis'ten beklediği temel bir görevi ihmal edemeyiz. Böyle bir ihmal, Türkiye'nin geleceğine ipotek koyma anlamı taşır. Hem AB'ye destek, hem de Uyum Yasaları'ndan kaçmak, birbiriyle telif edilemeyecek uygulamalardır. Tüm siyasi partiler, bu paketi elbirliğiyle TBMM'den geçirmek görev ve sorumluluğuyla karşı karşıyadır. Partiler üstü bir anlayışla TBMM bu işi yapmalı. Parlamentomuzun önce bu yasaları geçirmesini, hemen ertesinde de seçim kararı almasını daha doğru bir yaklaşım olarak benimsiyoruz. Bizim kaygımız, seçim kararı almış olan bir parlamentonun bu yasaları geçirmek için imkan bulamayacağı noktasıdır. Seçimlerin 3 Kasım'da yapılacağı konusunda bizim hiçbir çekincemiz, tereddüdümüz söz konusu değildir."

Yılmaz, konuşmasında, kendilerine sadece Saadet Partisi'nin (SP) destek verdiğine dikkat çekerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bizimle birlikte bu teklife imza koymayı benimseyen SP milletvekilleriyle birlikte vereceğiz. DSP'nin bizimle birlikte bu önergeye imza verip vermeyeceğini Sayın Başbakan parti organlarıyla görüştükten sonra bana bildireceğini ifade etti. Diğer partilerimiz bu konuda imza verme konusunda bizimle birlikte hareket etmeyi uygun görmediler. Ama destek vereceklerini ifade ettiler. Çeşitli partilerimizin çeşitli rezervleri oldu. Bunlar komisyon çalışmaları sırasında ele alınacaktır."

Anavatan Partisi (ANAP) Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, Avrupa Birliği (AB) ile ilgili düzenlemeler konusunda liderlerle sürdürdüğü 2 günlük turlarının ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını da cevaplandırdı.

Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, bir soru üzerine, kendi teklifleri olan 'Seçimden önce AB Yasaları çıkarılsın' düşüncesine, Saadet Partisi'nin (SP) kayıtsız şartsız AB Yasaları'na destek verdiğini, bunun dışındaki partilerin böyle bir duruşu bulunmadığını söyledi. "Bunu itiraf etmek zorundayım" diyen Yılmaz, "Benim burada tavır olarak, bu düzenlemelerin seçim takviminin başlamasından önce Meclis'ten geçmesi konusunda bütün partilerimizin aynı samimiyet, aynı içtenliği paylaştığı konusunda ciddi kuşkularım var. Umarım ki, bu kuşkularım gerçekleşmez ve Türkiye, bu tarihi fırsatı kaçırmaz" dedi.

LİDERLERLE GÖRÜŞMENİN DETAYLARI Başbakan Yardımcısı Yılmaz, bir başka soru üzerine ise, kendileri için önemli konunun hükümet ve seçim konusu olmadığını, Türkiye'nin bu tarihi dönüşümü gerçekleştirmesi olduğunun altını çizdi.

Yılmaz, Cem ile ilgili görüşmesinin hatırlatılması üzerine de, "Bu teklifimize kendilerinden destek istedim. Bu teklif, kendilerinin de büyük katkısıyla hazırlanan bir teklifti. Kendileri bana, partili arkadaşlarıyla görüşme ihtiyacı olduğunu ifade etti. Sanıyorum, bu görüşmesinden sonra görüşünü bana ifade edecek" diye konuştu.

Bir soru üzerine, Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli ile gayet samimi, açık bir görüşme yaptığını vurgulayan Yılmaz, her 2 tarafın da daha önceki görüşlerini muhafaza ettiğini kaydetti. Yılmaz, Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) görüşlerine saygılı olduklarını belirterek, her partinin MHP gibi açık olması halinde kamuoyunun yanıltılmamasının mümkün olabileceğini vurguladı.
Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, bir başka soru üzerine de, şunları söyledi:

"Bu yasa teklifi, Türkiye'de devamlı tehdit altında yaşadığı kompleksini sürdürmeyen, daha özgürlükçü, daha demokratik bir Türkiye yolunda atılmış çok önemli bir adım olacaktır. Bugün Türkiye'de demokratik sistemin temel hak ve özgürlüklerin en azından batı ülkeleri düzeyinde gerçekleştiğini hiç birimiz söyleyemeyiz. Bu farklılığın yarattığı çarpıklıklara da her gün bir örnek vermek mümkün. Türkiye'nin AB üyeliğini aynı zamanda Türkiye'de yaşayan, aralarında çeşitli farklılıklar olabilecek bütün kesimlerin arzuladığı değişimin de en önemli itici gücü olarak görüyoruz. Keşke, Türkiye, hiç AB üyeliği söz konusu olmadan daha özgür, daha güvenli daha zengin bir ülke, daha özgür ve toplum olabilme hedefini gerçekleştirebilseydi. Ama inanıyoruz ki, bugün geldiğimiz noktada, Türkiye'yi bu hedefe götürecek olan en önemli araç AB üyeliğidir. Eğer Türkiye'de herhangi bir kurum, herhangi bir kişi, Türk insanı için bu değerleri istemiyorsa, gayet tabii AB üyeliğine de karşı çıkacaktır. 'Biz gelince bunları getiririz' düşüncesinin de AB takvimi dikkate alındığında Türkiye için yapılmış bir yanlış olacağına inanıyoruz."

ÇİLLER'LE GÖRÜŞME Doğru Yol Partisi (DYP) Genel Başkanı Tansu Çiller'in, seçim ve siyasi partiler ile ilgili sözlerine de değinen Yılmaz, kendilerine 4 defa dosya vermesinin önemli olmadığını, kendi tekliflerinin de TBMM'de bulunduğunu, hatta bu meseleyi ilk gündeme getiren partinin de ANAP olduğunu söyledi. Bunu istemenin ANAP ve DYP için değişiklik çoğunluğunu yakalayamaması halinde önemli olmadığını da belirten Yılmaz, bu yasaların değiştirilmesi konusunda her partinin istekli olduğunun altını çizdi.

Başbakan Yardımcısı Yılmaz, bir başka soru üzerine de, "Hükümetteki konumumuzun artık gözden geçirilecek bir yanı yok. Hükümet, bir seçim hükümetidir. Sayın Bahçeli'nin haklı olarak ifade ettiği gibi. Hükümet meselesi, şu anda Türkiye için bir mesele olma özelliğine sahip değildir. Türkiye'nin gündemi artık AB ve seçimdir. Bütün mesele, seçim nedeniyle Türkiye eğer AB için atması gereken adımları atmaz, bunu atmayı ihmal ederse gelecek kuşaklara karşı büyük bir vebali biz bugünkü siyaset kurumu olarak, Meclis olarak üstlenmiş olacağız. Hiç elimizle ayağımızla da düşünmüyoruz. Beynimizle düşünüyoruz. Bunu gelecek nesillere karşı bir borç olarak düşünüyoruz. Bu düzenlemelere destek vereceğini ifade eden bütün partiler gelsinler, Meclis'te bizimle beraber çıkması için çaba harcasınlar. Seçim tarihine kadar biz hiç bu konuyu gündeme getirmeyiz. AB konusunu gündeme getirmeyiz. Ama bir şekilde eğer kamuoyunda yapmış oldukları taahhütlere rağmen sudan bahanelerle bu yasanın çıkmasını engellerlerse, o zaman biz bütün seçim kampanyamızı Avrupa Birliği üzerine kurarız" diye konuştu.

Başbakan Yardımcısı Yılmaz, bir başka soru üzerine ise, "Şu anda hala çıkma ihtimalinin çıkmama ihtimalinden daha yüksek olduğunu düşünüyorum. En azından artık bu yasa teklifimizin Meclis gündemine geleceği kesinleşmiştir. Bundan sonra destek olacağını taahhüt edip de gerçekte köstek olanları teşhis etmek ve teşhir etmek de sizin göreviniz" ifadelerini kullandı.

En Çok Aranan Haberler