YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Bizi oyuna almak istemiyorlar

Kadın ve siyaset denilince ilk aklıma gelen ülkemizde kadının siyasette yeterince yer almadığıdır

Bizi oyuna almak istemiyorlar

Geçmişte uzun yıllar siyasetin içerisinde bulunan kadın olarak; biz kadınlar daha fazla ne yapmalıyız? bizi yönetenler ve sivil toplum daha fazla ne yapmalı? diye düşündüğümde; daha fazla mücadele etmemiz gerektiğine inanıyorum. Neden daha fazla mücadele etmeliyiz? Neden bu rol öncelikle bize düşüyor? Çünkü biz kadınlar doğamız gereği zoru başaran yapıya sahibiz. Fakat bu özelliğimizi kullanarak, neden siyasette çoğalamıyoruz diye her zaman düşünmüşümdür. Bireysel olarak bu konuda uzun yıllar mücadele ettim. Bu mücadele sırasında oluşan algım ve izlenimlerime göre; yıllardır gerek siyaset alanında gerekse paralel olarak götürmeye çalıştığım sivil toplum örgütlerinin içerisinde kadın kadına, sırt sırta vererek “biz de varız” demenin yeterli olmadığını gördüm. Fakat bunu aşabileceğimizi düşünüyorum. Öncelikli olarak ülkemizde bizlere; kadın evli ise, öncelikli olarak evinin kadını, çocuklarının annesi, eşinin yardımcısı, bekar ise her aile ferdine (gencine, yaşlısına) bakmakla birlikte bir de “suskunluk” gibi bir rol biçildi. Kadın, kendinden önce aile bireylerini düşünmek zorunda olması ve kendi sorunlarını daima içinde saklaması ve bu sorunlarını ifade edemediğinden çözüme de kavuşturamamanın sıkıntısını yaşıyor. Böyle bir rol biçilince de kadın öncelikli olarak sorumluluklarını yerine getirmek zorunda ve geleneksel aile yapısı da bunu kabul ettiği için kadının başta siyaset alanında yetersizliği ortaya çıkıyor. Bu kadının toplumdaki rolünden çıkan sıkıntılar. İkincisi ve önemli olanı da toplumumuzda kadına bu biçilen elbise (eski tabirle göynek) erkek egemen siyasetin de işine geliyor. Bu elbise çıkarılmak istenmiyor. Genel anlamda partilerin içerisinde de parti içi demokrasi tam işlemediğinden göstermelik kadın erkek eşitliği lafta ifade edilse de kadın siyasette yeterince yerini alamıyor. Ben bu sorunların hepsini şöyle bir benzetme ile özetlemek istiyorum; hani çocukluğumuzda kız oyunları, erkek oyunları şeklinde gruplaşma olur, bizi oyunlarına almak istemezlerdi. İşte bunun gibi erkekler bizi “OYUN”a almak istemiyorlar.

Avrupa’nın bir çok ülkesinden önce Büyük Önder Atatürk, 1934 yılında biz kadınlara seçme ve seçilme hakkı vermesine rağmen parlamento başta olmak üzere kadın sayısının siyaset alanında yetersiz olması üzüntü verici. 77 yıl öce elde ettiğimiz bu hakların kıymetini toplum olarak yeterince bilmiyoruz. Geçtiğimiz Kasım ayında Fas’ta bir iş kadınları formunda Afrikalı bir iş kadını arkadaşımın, “siz bizlerden ne kadar şanlısınız biliyor musunuz? dedi ve arkasından sizin büyük lideriniz Atatürk” demesi beni çok etkiledi. Bu sözü Mali’den bir kadının bana hissettirmesi beni fazlasıyla hem mutlu etti hem de üzdü. Mutlu etti, çünkü demek ki kadın haklarının baş savunucusu ve lideri olan Cumhuriyet’in kurucusu Büyük Önder Atatürk’ün bizlere verdiği hakları bütün dünyadaki, Afrika’nın bir ucundaki kadın bile biliyorsa ve başta parlamento başta olmak üzere kadınların sayısının yetersiz olmasının ayıbı toplumun ayıbıdır. Siyasilerin ayıbıdır da diye düşünüyorum. Bunu çözüme ivedilikle kavuşturulması gereken bir toplumsal sorun olarak görmeliyiz diye düşünüyorum. Öncelikle siyaset ve iş alanında kadının yeterli orana gelmesiyle, toplumun hem gelişmişliği hızlanacaktır hem de sosyal ve ekonomik bir çok sorunun da giderilmesi sağlanacaktır.

Kadınlar olarak, sorunu çözmek için neler yapmalıyız? Bizim dışımızda başta siyasiler, kanun koyucular ne yapmalılar? Yeni dönemde artık anayasada bir takım değişikliklere geçilecektir. TBMM’de Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu kurulduğu için doğal olarak bütün kanun değişikliğinde çoğunluğu erkek olan kanun koyucular, bizim eksikliğimizi dikkate almak zorunda kalacaklar.

Ardından da umuyorum ki; gerek siyasi partiler kanunu, gerek seçim kanununda kadın erkek eşitliğini sağlayacak yasal düzenlemeler yapılacaktır.

Erkek siyasetçiler, kadınların daha fazla olmasını istemese de hak ettiğimiz yere yavaş yavaş ulaşacağımıza inanıyorum. Bunu yaparken de öncelikli olarak kadının siyasette sayı olarak çoğalması gerekli mi diye düşünebilirsiniz? Bana göre; kadın temsiliyeti açısından oran elbette önemli. Ama şu daha önemli, kadın sorunları ile ilgili mücadelenin içinden gelen kadınların siyasi arenada yer almaları, önder olmalı ve öne çıkmaları öncelikli olarak TBMM’de ve ondan sonra gelen yerel yönetim kademelerinde yer almalarının bu sorunları daha doğru çözüme götüreceğine inanıyorum. Çünkü; maalesef erkek egemen bir siyasi arenada erkekler tabi ki öncelikli olarak toplumun sorunlarını görüyor gibi olmalarına rağmen kendi sorunlarını önce çözmeye çalışıyorlar. Dolayısıyla kadın sorunları ve kadınların yaşadıklarından dolayı toplumda oluşan birçok şiddetten cinayette, iş alanında kadının yetersizliğine, eğitimsizliğine vs. birçok sorunu da görmezden geliyorlar. Kadınlarla ilgili sorunların eylemlerinde, etkinliklerinde erkekler siyasetçileri hiç görüyor musunuz? Görünmedikleri gibi çok fazla çözüm üretemiyorlar. İşte bu bana bir yandan endişe veriyor. Seçim dönemlerinde kadın derneklerini sadece kadın adaylar ziyaret etmek istiyor. Ne kadar yanlış değil mi? Kadın adaylar elbette başımızın tacıdır. Ama erkek adaylar da bizlerle görüş alış verişi yapmalı ki bizler ne istiyoruz, ne için mücadele ediyoruz ve hangi sorunları çözmek istiyoruz bilmeliler. Bu nedenle ayrı ayrı düşünmek yerine toplumun yarısı olan biz kadınların her platformda, her alanda temsil olarak artmamızla kadına verilen değerin artacağına inanıyorum.

Gelecek nesillerin bu anlamda daha iyi, daha mücadeleci olacaklarına inanıyorum. Tabi ki önce umut etmek, sonra da mücadele etmek gerekiyor. Umudum odur ki bundan sonraki dönemde kadınlar daha fazla ülkemizde başta siyasi alanlar olmak üzere, diğer seçilebilir alanlarda daha fazla yer alacaklardır. Ve ne kadar çok sayıda olur isek o kadar çok da söz sahibi, etkin ve dinlenilebilir topluluklar, dinlenilebilir insanlar olacağımıza inanıyorum.

Saygılarımla

Cavidan Demirağ

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler