HABER

"Bizim alnımız ak"

ANKARA (İHA) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "Bizim alnımız ak, onların adları ak" diyerek Ak Parti'nin Türkiye'de siyasi ortamı şimdiden gerdiğini ileri sürdü. CHP Lideri Deniz Baykal, CHP'nin Ankara mitinginin yapıldığı Abdi İpekçi Parkı'na binlerce Ankaralı'nın 'Başbakan Baykal' sloganları ile girdi. Baykal'ın konuşmasının öncesinde Bayram Meral ve Kemal Derviş halka seslendi. 21. Yüzyıl'a Türkiye'yi dürüstlük ve ciddiyetle taşıyacaklarını ifade eden Derviş, boş laf döneminin sona erdiğini kaydetti. Bugüne kadar 35 ülkede çalıştığını anlatan Derviş, Türkiye'deki potansiyelin çok az ülkede bulunduğunu belirtti. Türkiye'nin kısa bir süre içinde 1. ligde oynayacak konuma gelebileceğini kaydeden Derviş, güçlü bir şekilde iktidara gelmeleri halinde bunu başaracaklarına söz verdi.

Derviş'in ardından konuşmasına başlayan Baykal, Pazar günü milletin alacağı kararın, Türkiye'nin geleceğini belirleyeceğini kaydederek, 3 Kasım'da Türkiye'nin bir yol ayrımında olacağını ifade etti. Türkiye'de hiçbir kesimin keyfinin yerinde olmadığını belirten Baykal, dünyada bu hale düşmüş başka bir ülke bulunmadığını söyleyerek 65 milyonu böyle bir sıkıntıya sokmanın suç olduğunu ileri sürdü. Türkiye'yi batıranların, Ankara'nın çürümüş politikacıları olduğunu anlatan Baykal, ülkenin bugünkü durumuna 15 yılda geldiğini belirtti. Baykal, "Bu iştirak halinde cinayet, örgütlü suç. 312'ye girer" diye konuştu.

"BORÇ ALDILAR, HAR VURUP HARMAN SAVURDULAR" Türkiye'yi son 15 yılda yönetenlerin iki büyük yanlış yaptığını ifade eden Baykal, bunlardan birincisinin, Türkiye'nin bütçesinin borca ve faize batırılması olduğunu vurguladı. Borcu uyuşturucuya benzeten Baykal, "Bağımlılık yaratır. 15 yıl bunu Türkiye sırtında taşıdı. Borç aldılar, doğru yerde kullanmadılar. Har vurup harman savurdular. Gösterişe, şaşaya ayırdılar parayı" şeklinde konuştu. Türkiye'nin yanlış yönetildiğini ileri süren Baykal, Atatürk'ün, ülkenin büyük yoksulluk yaşadığı dönemde bile borç almadığını hatırlatarak, geçmişin şanlı mirasının bugünkü siyasetçiler tarafından yendiğini öne sürdü. Baykal, "Türkiye dizlerinin üzerine çökmüş durumda. Kaldıracağız o Türkiye'yi" dedi.

Türkiye'nin batmasının ikinci nedeninin yolsuzluklar olduğunu kaydeden Baykal, son dönemde Türkiye'de, tarihin hiçbir döneminde yaşanmamış düzeyde yolsuzluk yaşandığını ve dünya yolsuzluk liginde Türkiye'nin şampiyon olduğunu belirtti. "Bu yolsuzluklar siyasi himaye olmadan yapılabilir mi?" diye soran Baykal, bugüne kadar hiçbir siyasetçinin yargılanmadığına dikkat çekti. Hükümet'teki partilerin birbirlerinin açıklarını kapatarak kendilerine dokunulmasını önlediğini öne süren Baykal, pisliklerin halının altına süpürüldüğünü kaydetti.

Baykal, Türkiye'nin sadece bir partisinin, bütün bu yolsuzluklar yapılırken karşı çıktığını, o partinin de CHP olduğunu söyledi. Baykal, CHP olarak yolsuzlukları önlemeye çalıştıklarını ancak kimsenin kendilerini dinlemediğini belirterek, şöyle konuştu:

"OTOBÜS DEVRİLMİŞ" "Ben kendimi bir otobüs yolcusuna benzetiyorum. Otobüs bir sağa bir sola savruluyor. 180-200 hız yapıyor. Çarptı çarpacak. Araba devrilecek diyorum, sen karışma diyorlar, sen istikrarı bozma. Bir oraya gidiyoruz bir buraya, 'çok heyecanlı oluyor' diyorlar. Bir de bakıyorum ki otobüs şoförünün bir elinde direksiyon diğer elinde bira şişesi. Otobüsü durdurun dedim, 'olmaz sen in' dediler, beni indirdiler. Tarih 18 Nisan 1999. O günden beri onlar otobüsle gidiyor, ben yaya. Sonra ilerde bir baktım bizim otobüs devrilmiş. Bazıları çok ağır yaralı, bazıları vefat etmişler. O vefat edenler kimler onu Pazar günü göreceğiz. Yanlarına gittim, hemen bir ambulans çağırın dedim. Vefat edenleri de bekletelim 3 Kasım'da cenaze namazını kılacağız onların."

Bundan sonra halka sahip çıkacaklarını ve halkı ezdirmeyeceklerini vurgulayan Baykal, 4 Kasım'da tek başlarına iktidar olduklarında televizyona çıkarak bir konuşma yapacağını belirtti. Baykal, ilk iş olarak milletvekili dokunulmazlığını kaldıracaklarını söyleyeceğini ifade ederek, dünyanın hiçbir demokrasisinde, Türkiye'deki gibi bir milletvekili dokunulmazlığı bulunmadığını söyledi. Baykal, "Kanundan kaçan milletvekili olur mu? Sana 4 Kasım'dan sonra polis tokatlattırmayacağım, sana öğretmen tokatlattırmayacağım, vuramayacaksın. 4 Kasım'da CHP iktidara gelecek ve milletvekili dokunulmazlığı indirilecek" diye konuştu.

CHP'nin milletvekili adaylarından birisinin bile polis tarafından aranmadığına işaret eden Baykal, bunu söyleyebilecek bir başka parti bulunmadığını kaydetti. "Bir parti var, genel başkanı milletvekili adayı olamıyor. Başbakan, bakan olamaz. Arkasında 15 tane soruşturma dosyası var" diyen Baykal, Ak Parti Genel Başkanı Erdoğan'ın önce kendi hesabını vermesi gerektiğini ifade etti.

Başka partilerin milletvekili dokunulmazlığını kaldırmaktan söz edemediğine dikkat çeken Baykal, "Bizim alnımız ak, Onların, tüzükte yazıyormuş, adları ak. Biz çiğ yemedik karnımız ağrımıyor. Onların karnı ağrıyorsa niye oy verip iktidara getireceksiniz, hastaneye kaldırın" şeklinde konuştu. Bu teşhisi daha önce de yaptığını hatırlatan Baykal, O partinin genel başkanının karnı ağrıdığı için 5 günlük rapor aldığını hatırlatarak, "Ben teşhislerime güvenirim ama bu kadar erken çıkabileceğini tahmin etmiyordum" dedi.

"UZAKTAN KUMANDALI BAŞBAKANLA MI YÖNETİLECEĞİZ" Seçimin Türkiye için sorun üretmemesi, çözüm getirmesi gerektiğine işaret eden Baykal, daha seçim yapılmadan Türkiye'de siyasi gerginliklerin gündeme gelmeye başladığını söyledi. AK Parti Genel Başkanı'nın milletvekili olamadığını ancak iktidara gelmek istediğini hatırlatan Baykal, kimin başbakan olacağının ise belli olmadığını belirtti. Baykal, şunları söyledi:

"Siz bana oy verin, ben bir başbakan bulurum diyor. Bunun demokrasi ile bağdaşır tarafı var mı? Başbakan'ı sen mi kontrol edeceksin? Uzaktan kumandalı başbakanla mı yönetileceğiz. Böyle bir şey olmaz. Kararsız kararlı tüm vatandaşların bunu değerlendirmesi lazım."

Konuşmasında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e övgüler yağdıran ve Türkiye'nin dürüst, mütevazı bir Cumhurbaşkanı'na sahip olduğunu vurgulayan Baykal, böyle bir Cumhurbaşkanı'nın tevazusunu, dürüstlüğünü yansıtan bir hükümetin Türkiye için daha iyi olacağına dikkat çekti. AK Parti'nin daha şimdiden Cumhurbaşkanı ile kavga etmeye başladığını anlatan Baykal, bu kavgayla ekonominin düzelemeyeceğini ifade etti. AK Parti'nin iktidara gelmesi halinde Erdoğan'ın başbakan adayını şapkasından çıkaracağını kaydeden Baykal, bugün bir AK Parti yetkilisinin ise 'Atı alan Üsküdar'ı geçti' şeklinde ifade kullandığını hatırlatarak, "İstediğim adamı ben başbakan yaparım diye millete tepeden bakanlara 3 Kasım'da cevabınızı vereceksiniz. Başbakanlığın, kimsenin cebinde olmadığını göstereceksiniz" diye konuştu.

Siyasi partilerin vatandaşların oyunu almak için gecekondu gecekondu dolaşarak erzak dağıttığını anlatan Baykal, vatandaşlardan, dağıtılan bu erzakları almalarını istedi. Baykal, şöyle devam etti:

"Günah diye düşünmeyin. Ben Yaşar Nuri Hoca'ya sordum, günah değilmiş. Onlar sizin hakkınız. Ama oyunuzu pazarlık konusu yapmayın, işte o günahtır."

Baykal, CHP iktidarına az kaldığını ve Türk milletinin CHP'yi özlediğini belirterek, 3 Kasım'da CHP'nin iktidara geleceğini, Atatürk'ün ruhunun da şad olacağını vurguladı.

Baykal konuşmasının ardından partililerin coşkulu tezahüratları altında miting meydanından ayrıldı.

En Çok Aranan Haberler