YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Bm Çölleşme İle Mücadele Sözleşmesi 12. Taraflar Konferansı

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, “Çölleşme toplumların geçim kaynaklarını etkileyen, kimi zaman göçlere...

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, “Çölleşme toplumların geçim kaynaklarını etkileyen, kimi zaman göçlere zorlayan küresel bir meseledir. Harplerden sonra göçler, çölleşme ve kuraklıktan kaynaklanmaktadır” dedi.Birleşmiş Milletler (BM) Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi 12. Taraflar Konferansı başladı. Konferansın açılışına Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, BM Genel Sekreter Yardımcısı ve UNCCD İcra Direktörü Monique Barbut, ülke temsilcileri, taraf ülkeler, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve diğer yetkililer katıldı. Konferansın açılışında konuşan Bakan Eroğlu, 2050 yılında dünya nüfusunun 9 milyarı geçeceğine dikkat çekerek şunları dedi:"Çölleşme toplumların geçim kaynaklarını etkileyen, kimi zaman göçlere zorlayan küresel bir meseledir. Harplerden sonra göçler, çölleşme ve kuraklıktan kaynaklanmaktadır. Bu durum dünyada her yıl 500 bin kişiye evini terk ettirmektedir. Beslenme insanların en temel ihtiyacıdır. Dünyamız her yıl 10 milyon tarım alanını kaybetmekte, toprak verimliliğinin azaldığı bölgelerde 1 milyar insan yeterli beslenememektedir. Toprakların yanlış kullanımı sebebiyle 2035 yılına kadar küresel gıda üretiminin yüzde 12 azalması beklenmektedir. Gerekli tedbirlerin alınmaması halinde yetersiz beslenen insanların sayısı artacaktır. Su kaynaklarının azalmasından gıda güvenliği doğrudan etkilenmektedir. On yıl içinde dünyada her üç kişiden birinin suların kıt olduğu şartlarda yaşaması ihtimali söz konusudur."İklim değişikliği ve zirai alanların sürülemez şekilde kullanımının tatlı su kaynaklarının azalmasına neden olduğunu söyleyen Eroğlu, “Herkes için sağlıklı, yeterli su ile insanoğlunun can ve mal güvenliğinin sağlandığı bir dünya kurmak mümkündür. Bunun sağlanması için insanların davranış şekillerinin değiştirilmesi ve bugünden itibaren su ve gıda sağlayan her karış toprağın korunması şarttır. Bir taraftan toprakların verimsizleşmesini önlerken, diğer yandan verimsizleşmiş tarım alanlarını geri kazanmak için gayret edilmesi şarttır. Hayatımız ve medeniyetimiz toprağa bağlıdır” ifadelerini kullandı.BM Genel Sekreteri Yardımcısı ve UNCCD İcra Direktörü Monique Barbut ise, geçmişe bakıldığında sözleşmenin çok farklı olduğunu gördüklerini belirterek, dünyada çölleşme ve arazi bozulumunun gıda güvenliği, enerji ve su kıtlığını etkilediğini ifade etti. Barbut, “Sözleşmenin yürürlükte bulunduğu süre boyunca uygulanmaya başlamasının sonuçları alınmaya başlamıştır. Bununla birlikte çeşitli zorluklar da yaşanmaktadır. Taraflar arasında 16 ülkede yapılan pilot çalışmalar sözleşmenin hedeflerini yerine getirilebileceğini göstermiştir” şeklinde konuştu.Barbut, iklim değişikliği ile ilgili önemli görüşmelerin gerçekleştirildiğini kaydederek, “2020 yılına kadar iklim değişikliği yapılacak çalışmalarda Paris’te gerçekleştirilecek oylar İklim Değişikliği Taraflar Konferansı’nda ele alınacak. Önemli olan konulardan bir tanesi karbon komisyonu olduğu gibi, aynı zamanda iklim değişikliğinde toprağın önemini de giderek arttırmaktadır. Toprak yönetimi ve toprağın iyileştirilmesi ulusal açıdan inceleneceği gibi, iklim açısından da çölleşmeyle mücadele çerçevesinde ele alınacak” diye konuştu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler