Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Türkiye'nin kimsenin toprağında gözünün olmadığını belirterek, "Bunu özellikle büyükelçilere belirtmek isterim. Topraklarımıza dışarıdan bir saldırı geldiği takdirde ülkemizi korumak en tabii hakkımızdır." dedi.
Fakıbaba, Türkiye'deki Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşlarınca Cer Modern'de düzenlenen, "Eşitlik için Konuş! Şimdi Tam Zamanı" adlı Dünya Kadınlar Günü etkinliğine katıldı.
Türkiye'deki ve dünyadaki tüm kadınların "Dünya Kadınlar Günü"nü kutlayan Fakıbaba, cinsler arası eşitliğin insanlık için olmazsa olmaz kuralların başında gelmesi gerektiğini söyledi.
Eşitliği, cinsiyet eşitliği olarak görmediğini ifade eden Fakıbaba, kadınlara her alanda fırsat yaratmaya çalıştıklarını bildirdi.
Fakıbaba, kadınların özellikle tarım, hayvancılık ve gıda üretiminde çok daha başarılı olduklarını, kadınlara yönelik fırsatların artırılması halinde şehirlerin, ülkenin ve bölgenin çok daha fazla kalkınacağını dile getirdi.
Türkiye'nin, en az 3,5 milyon Suriyeliyi misafir ettiği belirten Fakıbaba, bunun bir görev olduğunun altını çizdi.
Avrupa'dan söz verilen yardımları yeterli oranda alamadıklarına dikkati çeken Fakıbaba, şöyle devam etti:
"Zeytin Dalı Harekatı'nda hiç kimsenin toprağında gözümüzün olmadığını özellikle buradan büyükelçilere belirtmek isterim. Topraklarımıza dışarıdan bir saldırı geldiği takdirde ülkemizi korumak en tabii hakkımızdır. Nasıl sizin topraklarınıza bir saldırı geldiğinde kendinizi koruyacaksanız, Türkiye Cumhuriyeti de bunu yapmak zorundadır. Onun için Suriye'den gelen özellikle kadın kardeşlerimizi de gerekli desteği vermek, eşitlik fırsatı tanımak bizim en önemli görevimizdir."
Fakıbaba, her alanda eşitliğin en kısa zamanda sağlanması gerektiğini vurgulayarak, Dünya Kadınlar Günü'nün bir gün değil, erkeklerle beraber 365 gün kutlanması gerektiğini bildirdi.
- Kadınlar üretim kapasitesini yükseltiyor
FAO Orta Asya Alt Bölge Koordinatörü ve FAO Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu da bu sene Dünya Kadınlar Günü için belirlenen temanın "Şimdi zamanı: Kırsaldaki ve kentteki aktivistler kadınların hayatını değiştiriyor" olduğunu söyledi.
Türkiye'nin 3,5 milyon mülteciye ev sahipliği yapma konusundaki cömertliğine ve merhametine dikkati çeken Gutu, FAO'nun da Mülteci Dayanıklılık Planı ile tarım ve gıda işleme eğitimi üzerine yereldeki uzmanlarla ve eğitici kurumlarla çalışarak Suriyelilere ve Türklere beceri kazandırdığını anlattı.
Gutu, söz konusu projeden yüzlerce kadının faydalandığını belirterek, şunları kaydetti:
"350'den fazla Suriyeli kadın ile 150 Türk kadını, zeytin ve fıstık üretiminden hayvancılık, süt üretimi ve mantar üretimine kadar çeşitli konularda eğitime katıldı. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bölgedeki işverenlerin ihtiyaç duyduğu bu becerileri kadınların elde etmesine büyük oranda katkıda bulundu. Bu kadınların pek çoğu şu anda Türkiye'de tarım sektöründe çalışıyor."
Türk hükümetinin Türkiye'de ve diğer ülkelerde kırsaldaki kadınların eşitliğini sağlayabilmek için verdiği katkıya işaret eden Gutu, FAO-Türkiye Ortaklık Programı'nın Türkiye'de ve Azerbaycan'daki kadınlar için kırsal danışma hizmetlerinin geliştirilmesine olanak verdiğini bildirdi.
Gutu, programla ayrıca Türkiye, Kırgızistan ve Tacikistan'da verilerin toplanmasını ve analizini iyi bir noktaya getirmenin, yasa koyucuların eşitliğini teşvik etmek için gerekli politikaları üretmenin amaçlandığını dile getirdi.
Kadın-erkek eşitliğinin evde başladığını vurgulayan Gutu, "Eğer ev içi iş eşit olarak bölünürse kadınların para kazanmak için daha çok zamanı kalır. Çalışmalarımız gösteriyor ki kadınların kaynaklara eşit erişimi olursa çiftliklerin üretim kapasitesi yüzde 30 yükseliyor." dedi.