BM Güvenlik Konseyi (BMGK), Suriye'deki şiddetin derhal sona ermesi çağrısında bulunan ve Suriye rejimi tarafından yapılan insan hakları ihlallerini kınayan karar tasarısını, Rusya ve Çin'in vetosu nedeniyle kabul etmedi.
15 üyeli BMGK'da yapılan toplantıda, Türkiye'nin de destek verdiği karar tasarısına 13 üye ülke ''evet'' oyu verirken; Rusya ve Çin, ''hayır'' oyu verdi ve kararı BMGK'nın daimi üyeleri olarak veto etti.
Oylama öncesinde yapılan ve sadece BM Daimi Temsilcilerinin katıldıkları basına kapalı danışma toplantısında, Rusya'nın hem karar tasarısında değişiklik yapılmasını hem de oylamanın ertelenmesini istediği, ancak Konsey üyelerinin buna yanaşmadığı öğrenildi.
BMGK'daki oylama, Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Vitali Çurkin'in uzun süre toplantı salonuna gelmemesi nedeniyle gecikti.
MÜBAREK GÜNDE ÖLÜM KUSTU
Suriye rejimi Mevlid Kandili gecesi ülkeyi kana buladı. Humus kentine havadan ve karadan gece düzenlenen saldırılarda 260 kişi öldü, yüzlerce kişi de yaralandı. Ölenlerin arasında kadın ve çocukların da bulunduğu bildirildi.
Al Arabiya televizyonu Humus'a düzenlenen saldırıda 337 kişinin öldüğünü ve 1300 kişinin de yaralandığını açıkladı. Evlerdeki cesetlere ulaşılmadığını belirten Al Arabiya televizyonu, ölü sayısının daha da artabileceğini kaydetti. Saldırılarda iki caminin yıkıldığı ve cami enkazından onlarca cesedin de çıkarıldığı vurgulandı.
Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi örgütü, Beşşar Esad'a bağlı askeri güçlerin Humus kentinin El Halidiye bölgesini bombaladığını, ölü sayısının 260'a yükseldiğini duyurdu.
Muhalif Suriye Ulusal Meclisi konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Rusya'yı Beşşar Esad rejimini kınamaya ve BM Güvenlik Konseyi'nen çıkacak karara destek vermeye davet etti.
300 HAVAN TOPU
El Halidiye bölgesindeki görgü şahitleri, Suriye güvenlik güçlerinin mahalleye 300 havan topu attıklarını ve evlerin cesetlerle dolu olduğunu belirtti. Gece sokaklardan kadın ve çocuk seslerinin yükseldiğini belirten görgü şahitleri, hastanelerin yaralıları tedavide yetersiz olduğunu kaydederek Müslüman ülkelere acil yardım çağrısında bulundu.
AA'yı telefonla arayan Suriyeliler, sabah saatlerinde de Humus'a saldırılar düzenlendiğini ifade etti. Yaralılara müdahale etmek için sağlık personelinin yanı sıra tıbbi malzeme eksikliği yaşandığını belirten Suriyeliler, Türkiye'den acil yardım talebinden bulundular.
DIŞİŞLERİ KINADI
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Suriye güvenlik güçlerinin geceden sabaha kadar Humus halkına karşı silahlarla yaptığı katliam sonucunda, aralarında kadın ve çocukların bulunduğu yüzlerce sivilin öldürülmesi ve daha fazlasının yaralanmasının büyük bir infial yarattığı belirtildi.
Açıklamada, bir ülkenin resmi güvenlik güçlerinin kendi şehirlerini topa tutmasının o ülkedeki hükümetin, yönetme meşruiyetini tamamen kaybettiğinin en somut kanıtı olduğu ve bu katliamın en şiddetli biçimde kınandığı ve lanetlendiği vurguladı.
Humus halkını çocuk, kadın, yaşlı ayrımı yapmadan topyekun cezalandırmaya yönelik bu acımasız eylemin, Suriye yönetiminin içine düştüğü hukuksuzluğun ve aczin de açık bir göstergesi olduğunun belirtildiği açıklamada, uluslararası toplumun bu duruma seyirci kalmaması gerektiği, bir kente karşı toplu bir katliama girişenlerin işlediği bu insanlığa karşı suçların cezasız kalmamasının, uluslararası camianın ortak vicdani sorumluluğu olduğu kaydedildi.
Açıklamada, "uluslararası toplumun 1982'deki, insanlık tarihine kara bir leke olarak kazınan Hama ve Humus olaylarının 30. yıldönümünde ve BM Güvenlik Konseyi'nde Suriye konusunda bir kararın görüşüldüğü aşamada düzenlenen bu son katliam karşısında, Suriye halkının vahşet ve saldırılara maruz kalmasını önlemek için üzerine düşen sorumluluğu artık bir dakika daha kaybetmeden üstlenmelidir" ifadesi kullanıldı.