AK Parti İstanbul Milletvekili, TBMM İdare Amiri ve Türkiye-Filistin Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Hasan Turan, 73. yılda Birleşmiş Milletler'in (BM) kendini sorgulayarak, hak, adalet ve eşitlik ilkelerine göre yeniden şekillenmesi gerektiğini bildirdi.
Birleşmiş Milletler'in kuruluşunun 73. yılı nedeniyle bir açıklama yapan Turan, BM’nin kuruluş felsefesinden uzaklaştığını ve dünya milletleri arasında ayrımcı tutumları nedeniyle güvenirliliğini kaybettiğini belirtti.
Turan, "BM yeniden yapılanma içine girmeden dünyada kalıcı barış ve huzuru sağlanamaz. Başta İsrail olmak üzere, terör estiren ülkelere karşı uygulanmayan kararlar almak ancak havanda su dövmeye benziyor." dedi.
Kuruluşundan bu yana BM'nin ve onun temsil ettiği değerlerin en kuvvetli savunucuları arasında yer alan Türkiye'nin, küresel barış ve güvenliğin temini, arabuluculuk, kalkınma, insani yardım, çevre ve Medeniyetler İttifakı gibi belli başlı alanlarda çok önemli roller üstlendiğini vurgulayan Turan, "BM bütçesine katkılarını son yıllarda düzenli olarak artıran tek ülkedir.
Ancak buna rağmen Türkiye’nin talep ve isteklerinin dikkate alınmaması BM’nin kuruluş felsefesine ve amacına uygun düşmemektedir." değerlendirmesini yaptı.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın BM Genel Kurulları'nda dile getirdiği önerilerin, tekliflerin Genel Kurul üyelerince kabul görmesine rağmen Güvenlik Konseyi'nin adeta beşli çete gibi davrandığını belirten Turan, "Dünya, artık BM’nin kuruluş yıllarındaki dünya değildir. Aradan geçen 73 yılda her şey değişmiştir. BM’nin yapısı değişmedikçe dünyada kalıcı barış ve huzur mümkün değildir." ifadelerini kullandı.
- "Dünya beşten büyüktür"
"Yarım yüzyılı geçen Filistin meselesinde bile BM kendi aldığı kararların arkasında duramamıştır. BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyelerinin vetoları ile Filistin’i işgal eden İsrail adeta ödüllendirilmiştir." diyen Turan, şu görüşlerini paylaştı:
"3 dinin kutsallarının bulunduğu Kudüs, Müslümanların ilk kıblesi, bizim kırmızı çizgimiz ve insanlığın ortak değeridir. Bu değer eğer Siyonizme peşkeş çekilmek isteniyorsa bilinsin ki Türkiye tek başına da kalsa Kudüs’e ve Filistin’e sahip çıkacaktır. BM Daimi Konsey üyesi ABD son yıllarda Genel Kurul'un aldığı kararları veto ederek zulmün ve vahşetin hamisi olmuştur. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda 1947’den bu yana irili ufaklı tam 705 karar,
1948’den bu yana da 86 Güvenlik Konseyi Kararı alınmıştır.
Ancak İngiltere ve son dönemde ABD’nin vetoları ile bu kararlar kadük kalmıştır. Alınan kararlar yok sayılmıştır. Bu büyük bir adaletsizliktir ve haksızlıktır. Güçlü olanın haklı olduğu bir dünyada kimse rahata ve huzura erişemeyecektir.
BM’nin Filistin’de iki devletin kurulmasını dile getiren 181, Filistinlilerin yurtlarına geri dönüşünü öngören 194 ve Kudüs’e özel statü sağlayan 303 sayılı kararları dahi uygulanmamıştır. Gerek BM Genel Kurulu'nun gerekse Güvenlik Konseyi'nin kararları söz konusu Filistin olunca, Müslümanlar olunca hep hasır altı edilmektedir."
Hasan Turan, "En son Birleşmiş Milletler'in ABD'nin, Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak kabul ettiğini açıklamasından sonra alınan 21 Aralık 2017 tarihli ve 10/22 sayılı kararla, ABD'nin büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma kararı reddedildi. Kararla BM'ye üye tüm devletlere 'Kudüs'te diplomatik misyon kurmaktan kaçınma' çağrısı yapıldı. Bu karara rağmen, ABD 15 Mayıs 2018’de büyükelçiliğini Kudüs’de açtı. Anlaşılıyor ki BM artık sadece bir tespit komisyonuna dönüşmüştür. 73. yılda BM kendini sorgulamalı hak, adalet ve eşitlik ilkelerine göre yeniden şekillenmelidir. Dünya beşten büyüktür." değerlendirmesinde bulundu.