İdrar bulunan protein gibi küçük molekküller bu kristallerin çökmesi için çekirdek teşkil eder. Normalde oluşan kristaller idrarla atılır. Zaman zaman yoğun kristal atımı ağrı ve hatta idrarda kanamaya sebep olabilir. Halk arasında buna kum dökme adı da verilmektedir.
Böbrek ve idrar yollarında doğuştan veya sonradan meydana gelen ve idrar akımını engelleyen darlıklar bu kristallerin daha uzun süre atılamayarak biriken idrarda çökmesine neden olur ve taş oluşumunu kolaylaştırır.
Anatomik engellerin dışında taş oluşumunu kolaylaştıran faktörler şöyle sıralanabilir:
1- Meslek, yaşam tarzı ve coğrafya ile ilgili faktörler:
Sıcak ortamda su kaybına yol açacak işlerde çalışanlarda taş daha sık görülür. Bu iklimi sıcak olan bölgeler için de doğrudur. Hareketsiz bir yaşam sürenler de taş oluşumu açısından risk altındadır. Oksalattan zengin diyet, aşırı kalsiyum ve D vitamini alımı gibi faktörler de taş oluşumunu kolaylaştırır. Şişmanlıkta bir risk faktörüdür. Oruç tutmak susuzluk nedeni ile taş oluşumunu kolaylaştırır.
2- Mevcut hastalıklar, kullanılan ilaçlar:
İdrarda bazı maddelerin aşırı atılmasına sebep olan doğuştan mevcut sistinüri, primer hiperoksalüri gibi hastalıkların yanında, hiperparatiroidi, idrar yolu enfeksiyonları, bazı barsak hastalıkları riski arttırır.
3- Erkeklerde koruyucu madde noksanlığı nedeni ile kalsiyum oksalat ve ürik asit taşı gelişme riski daha yüksektir.
Prostat büyümesine bağlı mesanede artık idrar kalması hem enfeksiyona hem de taşa uygun zemin hazırlayabilir
4-Genetik faktörler
**5-İlaçlar:
a. Bazı kemoterapi ilaçları
b. Bazı steroidler
c. Tiroid ilaçları
d. Bazı diüretikler
e. Antiasitler**
Belirtiler:
Taş yerine göre ve sebep olduğu tıkanıklığın derecesine göre belirtiler verir. Böbrekte tıkanıklığa sebep olmayan küçük taşlar hiç belirti vermeyebileceği gibi, böbrek çıkışı veya yolda bir tıkanıklık olması durumunda ise o tarafta şiddetli ağrı, bulantı, kusma, enfeksiyon varlığında titreme ve ateş eşlik edebilir. Ağrı erkeklerde testis ve torbaya, kadınlarda ise vulva ve perineye yayılabilir. İdrar yaparken yanma,sık idrara gitme gibi belirtiler de tabloya eklenebilir. Mesane taşları ise kesik idrar yapma veya idrar yapamama gibi ek belirtilere sebep olabilir.
Taşların Tanısı:
Röntgen: Taşların %85'i direkt filmlerde görülür. Bunun için barsak hazırlığı ve barsakların boşaltılması gerekir. Ürik asit taşları gibi bazı taş cinsleri ilaçsız direkt filmlerde görülmez. Ayrıca intravenöz pyelografi; hem böbrek fonksiyonlarının derecesi, taşın yerinin belirlenmesi ve tıkanıklık var ise derecesi hakkında bilgi verir. Ayrıca ultrasonografi ve spiral tomografi de tanı da kullanılabilir. Taşların metabolik nedenlerinin araştırılmasında çeşitli kan ve idrar tetkikleri yapılabilir. Bu sık tekrarlayan taş hastalığı olanlarda özellikle gereklidir. Böylece yeniden oluşmayı önlemek için tedbirler alınabilir.
Tedavi:
Çapı 5 mm altında olan taşların düşme ihtimali yüksek olduğundan böbrek fonksiyonunun durumuna ve eşlik eden anatomik problem olup olmamasına bağlı olarak izlemle taşın düşmesi beklenebilir.
Taş Kırma Yöntemi: Vücut dışından şok dalgası oluşturup,odaklandığı noktadaki taşı (örneğin böbrekteki) kırma esasına dayanır. Kırılan parçaların kendiliğinden düşmesi beklenir. Genel anestezi altında veya anestezisiz uygulanabilir. Ciltte kesi oluşturulmaz.
Cerrahi: Taşın bulunduğu yere ve büyüklüğüne göre şekli değişir.
-Endoskopik cerrahi
-Perkütan cerrahi
-Açık cerrahi şeklinde gruplandırılabilir.
Endoskopik Cerrahi: Endoskop denilen,ışıklı ince,içinden alet geçirilebilen, dürbün benzeri optik cihazlarla idrar yolları içindeki taşların, çeşitli yardımcı aletler ile gerek kırılarak, gerek direk yakalanarak çıkarılması işlemidir. Ciltte kesi oluşmaz. Böbrek, üreter, mesane, üretra her kısımda uygulanabilir. Anestezi gerekir.
Perkütan Cerrahi: Böbrek taşları için, hastanın arka-yan tarafından böbrek içine ilerletilen kalem büyüklüğünde ve kalınlığında bir kılıf içinden endoskoplar kullanılarak, taşların kırılarak veya kırılmadan çıkarılması işlemidir. Böbrek dokusunda açık cerrahiye göre daha az hasara yol açar. Cilt kesisi 1 cm dir, anestezi gerekir.
Açık Cerrahi: taşın yerine göre cilde kesi yapılıp vücut tabakaları kesilerek, gereken organ (böbrek, mesane) görülüp taşların alınması işlemidir. Anestezi gerekir. Cilt kesisi 7-8 cm den 15-25 cm kadar olabilir. Her bir yöntemin başarısı taşın büyüklüğüne, yerine, sertliğine, daha önce geçirilmiş ameliyat olup olmamasına göre değişmektedir.