Böbrek taşı rahatsızlığı günümüzde böbrekte en sık rastlanan problemlerden biri haline gelmiştir. Kalsiyum, ürik asit, amonyum fosfat, sistin, magnezyum ve oksalat gibi maddelerin idrarda fazla yoğunlukta olması ile oluşabilir. Bu maddeler böbrekte çöküp kristalleşebileceği gibi zamanla büyüyerek böbrek taşı haline de gelebilirler.
Böbrek taşı, böbrek kanalları içerisinde oluşur ve mineral içeren sert kitleler halindedir. Boyutları kum tanesinden yumurta büyüklüğüne kadar olabilir. Erkeklerde kadınlardan daha sık görülen böbrek taşı, tekrarlama ihtimali yüksek olan rahatsızlıklardandır. Bu hastalığın ağrısı insan hayatında yaşanabilecek en şiddetli ağrıların başında gelmektedir. Erkekler bu ağrıyı mukayese edemeseler de kadınlar doğum sancısı kadar hatta bazen daha da şiddetli bir ağrı olabileceğini ifade ediyorlar.
Böbrek taşı farklı nedenlerden dolayı ve farklı çeşitlerde meydana gelebilir. Enfeksiyon nedeni ile ortaya çıkan ve fosfat içeren taşlar bulunur. Fakat taşların çoğu kalsiyumdan oluşur. Bazı hastalıklar ve alışkanlıklar yüzünden de böbrekte taş oluşma riski artabilir. Sık sık ishal ve kabız olma veya sıvı kaybı durumunda böbrekte taş gelişimi artabilir. Ortaya çıkan böbrek taşı vakalarının birçoğunda aşikar bir sebep yoktur. Fakat dikkatle incelendiğinde belirgin olan birkaç olgu bulunabilir. İdrarın olduğu yerde taşların oluşma olasılığı fazladır. İdrardaki bazı koruyucu maddelerin az üretilmesi de taş oluşumuna sebebiyet verebilir.
Birinci dereceden akrabasında böbrek taşı hastalığı bulunan kişiler bu riski fazlasıyla taşırlar. Genetik yatkınlık böbrekte taş oluşumunda en önemli faktördür. Kalıtımsal olarak idrar bileşenlerinde ve idrar yolunda doğuştan anormallikler olabiliyor. İdrar çıkış deliğinin doğuştan dar olması sonucu idrar boşaltımında duraksamalar meydana gelir ve bu da çökelmelere neden olur. Bu durum da taş oluşma riskini artırır.
Metabolik bir hastalık olan gut hastalığına sahip bireylerin böbreklerinde taş oluşma riski oldukça fazladır. Gut, vücutta ürik asit oranını artırır ve taşların daha fazla oluşmasına zemin hazırlar. Erkeklerde kadınlardan daha sık görülen kronik gut hastalığı kandaki ürik asit oranını artırarak böbreklerde kristalleşmeye neden olur. Bunun sonucunda da taş oluşumu hızlanabilir.
Beslenme alışkanlığının dengesiz ve sağlıksız oluşu birçok hastalığın sebebi olabildiği gibi böbreklerde taş oluşma riskini artıran en önemli faktörler arasındadır. Çiğ yeşil sebzelerin iyice yıkanmadan ve aşırı miktarlarda tüketilmesi kalsiyum oksalat taşlarına neden olur. Protein ağırlıklı ve hayvansal yağ tüketimi fazla olacak şekilde beslenmek de ürik asit taşlarına zemin hazırlar. Ayrıca hızlı veya az beslenmek de yeme bozukluğuna yol açtığından taş oluşma riskini artırır.
Çevresel veya psikolojik olarak az sıvı tüketimi taş oluşumunun başlıca nedenlerindendir. Bu rahatsızlık, Türkiye gibi sıcak iklime sahip ve su içme alışkanlığının az olduğu veya suyun temizliğinin kötü olduğu ülkelerde daha fazla görülür. Gün içerisinde az su içen kişilerin böbreklerinde taş oluşma riski fazladır. Az sıvı tüketilmesi, idrarın vücutta oluşan zararlı maddeleri çözebilecek miktarda bulunamamasına sebep olur. Bu nedenle gün içerisinde alınan sıvı miktarına özellikle yaz aylarında dikkat edilmeli ve su tüketiminin artırılmasına özen gösterilmelidir.
Sıcak iklimlerde ve yüksek rakımlı yerlerde yaşamak böbreklerde taş oluşma riskini artırır. Güneşin etkisinden dolayı D vitamini sentezi artar ve bazı maddelerin bağırsaklardaki emilimi daha fazla olur. Bu da idrarın daha fazla oluşmasına ve kalsiyum taşlarının oluşmasına zemin hazırlar. Nem olan ortamlarda sıvı kaybı olacağından sıvı ihtiyacını gidermeye önem vermek gerekir.
Yukarıda saydığımız nedenlerin dışında böbreklerdeki taş oluşma riskini arttıran başka nedenler de mevcuttur. Birçok etken böbreklerde taş oluşumuna yol açabiliyor. Böbrek taşı oluşma riskini arttıran diğer etkenler;
Böbrek taşı düşürüyorsanız şiddetli ağrının yanında birçok başka belirti de görülebilir. Eğer oluşan taş idrarla sorunsuzca atılmışsa bu belirtiler görülmeyebilir. Fakat idrar kanalının bir yerinde takılı kalan ve idrar akışına engel olan taşlar birçok semptom meydana getirebilir.
Bazen bu taşlar hiçbir belirti vermeden de ortaya çıkabilirler. Sadece yapılan bir kontrol sırasında görülebilirler. Bazı taşlar ise idrar yolu içerisine girerek idrar kanalına yapışır, idrar akışını keser ve iltihap sonucu enfeksiyonların oluşmasına neden olur. Bu taşlar acil tedavi gerektiren böbrek taşı türlerindendir. Böbrekte bulunan ve çok büyük boyutlara varan bazı taşlar ise böbrekte kronik iltihaba yol açar. Eğer tedavi edilmezse zamanla böbrek kaybına neden olabilir. Böbrek taşlarının insandan insana, taşın yapısına, büyüklüğüne ve yerine göre belirtileri değişebilir.
Taş düşürme hastalığında en sık görülen ve hastaya eziyet eden en önemli belirti dayanılmaz boyutlara ulaşan ağrılardır. Bazı kişilerde bu hafif bir sızlama şeklinde oluşabilir. Fakat çoğunlukla şiddetli, kıvrandırıcı ağrılar ortaya çıkar. Ağrı atakları, böbrekteki taşın idrar yolundaki hareketlerine ve buna bağlı oluşan spazmlara göre değişir. Ağrının yeri taşın bulunduğu bölgeye göre değişebilir. Böbrekte ve idrar yolunun üst kısmında yer alan taşlar, sırt, kalça ve kaburga arasında yan ağrısına yani böğür ağrısına sebep olurken, idrar yolunun alt kısmında yer alan taşlar ise karnın alt tarafında şiddetli ağrılara neden olurlar. Bu ağrılar bazen kasıklara, yumurtalıklara, genital organlara kadar gidebilir ve bu bölgeleri hassaslaştırabilir.
Böbrek taşı sorununda en önemli belirti olan ağrının yanında idrarda kan görülmesine sıkça rastlanır. Kanama gözle görülür oranda olabileceği gibi sadece idrar tetkikinde de ortaya çıkabilir. Ağrı ile birlikte idrarın renginde bir değişiklik görüyorsanız en yakın sağlık kuruluşuna giderek tetkikler yaptırmalı ve idrarda kan bulunmasının böbrekte taş olmasından kaynaklanıp kaynaklanmadığını kontrol ettirmelisiniz.
İdrar yaparken ağrı hissedilmesi ve yanma olması böbrekten taş düşmesinin en çok rastlanan belirtilerindendir. Bunun yanında idrara çıkma isteğinin artması da böbreklerden taş düşürüldüğünün belirtisi olabilir. İdrar sıklığından yakınma bu rahatsızlığa sahip hastalarda oldukça rastlanan bir durumdur. İdrarın bulanık ve kötü kokulu olması da diğer semptomlar arasındadır.
Yukarıda saymış olduğumuz belirtiler böbrek taşı hastalığının en önemli ve sık rastlanan belirtilerindendir. Ancak bunların yanında dikkat edilmesi gereken, hatta enfeksiyon belirtisi olabilecek olan bazı semptomlar da mevcuttur.
Her hastalıkta olduğu gibi taş düşürme konusunda da erken teşhis çok önemlidir. Yapılacak olan erken tedavi ile böbrek kayıplarının önüne geçilebilir. Ağrı hisseder hissetmez bir doktora başvurmanız önemli farklar yaratacaktır. Günümüzde birçok böbrek taşı kırma veya düşürme yöntemleri mevcuttur. Bu rahatsızlığa sahipseniz öncelikle korkmamalı ve bir hekime danışmaya yanaşmalısınız. Bazı taşlar yer değiştirerek veya idrar kanallarından aşağıya inerek vücuttan kendiliğinden atılabilirler. Taşın büyüklüğü ve bulunduğu konum tedavi açısından önem taşır. Böbrekteki büyük taşlar ameliyat gerektirebilirken, idrar yolundaki küçük taşlar kendiliğinden düşürülebilir. Bu taşların bir tıkanmaya neden olup olmadığı da tedavi açısından önemli rol oynar. Açık veya kapalı cerrahi müdahale, taş kırma yöntemi veya ilaç tedavisi ile böbreklerinizdeki taşlardan kurtulabilirsiniz. Bunun yanında yapılacak olan bazı doğal yöntemlerle küçük taşların düşürülmesini sağlamak, ağrısına engel olmak veya ağrıyı yüksek oranda azaltmaktır. Bu yöntemlerle aynı zamanda böbrek taşı oluşumunun tekrarlama riskini en aza indirebilirsiniz.
Taş düşürme hastalığının tanısının konması için farklı yollar bulunur. Uzman doktorlar yardımı ile röntgen veya ultrason gibi görüntüleme yöntemlerinden faydalanılır. Taşın görüntülenemediği durumlarda da bilgisayarlı tomografi ile kesin tanı konur. Bunun yanında semptomların böbrekteki taştan kaynaklanıp kaynaklanmadığını anlamak için doktorlar tarafından kan ve idrar tahlili de istenebilir. Yapılan tetkiklerin sonucunda da taşın boyutu, yeri ve cinsi saptanarak nasıl bir tedavi yolu izleneceği belirlenir.
Böbrek taşı düşürme yolları için başlangıçta tüm hastalarda benzer yollar izlenir. Taşın kendiliğinden düşmesini beklemek uygulanacak ilk yöntemdir. Taşın kendiliğinden düşmesi beklenirken hastanın ağrısını azaltmak için kullanılacak olan ağrı kesicilerle birlikte hastanın bol su içmesini sağlamak da oldukça faydalı olacaktır. Eğer taş küçükse ağrı kesiciler ve idrar yolunu genişletecek yöntemlerle taşın kendiliğinden düşmesi sağlanabilir. Fakat büyük taşlar idrar yollarında ve böbrekte hasara yol açabilir. Bu aşamada cerrahi müdahale gerekir. Bu taşların kırılmasında, eritilmesinde veya düşürülmesinde uygulanan farklı tıbbi müdahale yöntemleri mevcuttur. Taşın büyüklüğü, sayısı, yapısı, bulunduğu yer, cinsi tedavi yolunu seçmeyi belirler.
Cerrahi müdahaleye yanaşmayan kişilerde veya belirli boyutlardaki taşlarda şok dalgaları ile böbrek taşları kırılması yöntemini uygulamak oldukça yaygındır. Bir noktadan çıkan şok dalgaları taşın bulunduğu yerin üzerine tutularak taşın kırılması sağlanır. Daha sonra kırılan bu taşlar idrar yolu ile vücuttan atılır. ESWT yönteminin başarı sağlaması taşın boyutuna, yerine ve cinsine bağlıdır. ESWT sırasında bazen ağrı hissedilebilir. Bunun için hastaya tedavi öncesi ağrı kesici verilir. Böbrekte bulunan taşa ve hastaya bağlı olarak birkaç seansa ihtiyaç duyulabilir. Uygulanan bu yöntemin sonucunda başarı elde edilme oranı oldukça yüksektir.
Kapalı ameliyat yöntemi olan PCNL tedavi yöntemi, büyük boyutlardaki ve ESWT yöntemi ile kırılamayan böbrek taşlarında uygulanan bir cerrahi müdahale yöntemidir. Öncesinde hastaya genel anestezi uygulanır ve sırt bölgesinde bir kesi açılır. İçeri bir alet ile girilir ve böbrekteki taşın çıkarılması sağlanır. Bu tedavinin sonucunda iyileşme süreci oldukça hızlıdır.
İdrar yolu taşları bu yöntemle temizlenebilir. URS yönteminde herhangi bir kesi yapılmaz. İdrar yolundan endoskopik bir alet sokularak taş orada temizlenir. URS yöntemi tedavi sonrası iyileşme sürecinin en hızlı olduğu yöntemlerdendir. Alt idrar yolu taşlarının temizlenmesinde bu yöntemin başarı oranı oldukça yüksektir.
Uygulanabilecek yöntemlerin yanı sıra bazı ilaçlarla da hastanın tedavisi desteklenmelidir. Özellikle şiddetli olan ağrıları dindirmek için ağrı kesiciler kullanmak hastanın tedaviye devam etmesi ve dayanabilmesi açısından önemli rol oynar.
Uygulanan cerrahi müdahalelerin yanı sıra ağrıları azaltmak veya taş oluşumunun tekrarlamasını önlemek için izlenebilecek bazı yollar mevcuttur. Eğer böbreklerinizde taş oluşumuna yatkınsanız veya önceden böyle bir rahatsızlık geçirdiyseniz bu yöntemleri uygulayabilirsiniz.
Bu yöntemler ağrının azaltılmasında ve böbreklerde taş oluşumunun tekrarlamasını önlemekte önemli rol oynar. Halk arasında çok yaygın olan bilim dışı yöntemlerin uygulanmasından uzak durulmalıdır. Böbreğinde taş olan hastalar tedaviden korkmamalıdır. Bazı bilimsel olmayan yöntemlerle tedavi geciktirilmemeli ve bir hekime danışarak bilimsel tedavi yolları izlenmelidir. Bilimsel olmayan bazı yöntemler böbrekte tıkanmalara yol açıp çok daha kötü sonuçlar doğurabilir. Teknolojinin kullanımı ile birlikte daha az acılı ve hızlı tedavi yöntemleri mevcuttur. Uygulanan tedaviler sonrasında ise idrar ve kan tahlilleri ile kontrol süreci devam ettirilmeli ve kişiye özel olarak hazırlanan beslenme listesine uyarak hareket edilmelidir.