HABER

Boeing’leri alalım astronot verelim

New York Times’ta dün yayımlanan bir ‘WikiLeaks sızıntısı’ Türkiye gündemine bomba gibi düştü.

19 Ocak 2010 tarihli “Hizmete Özel” damgası içeren Amerikan belgelerinde, Cumhurbaşkanı Gül’ün Boeing’den uçak satın alınmasıyla ilgili yapılan pazarlıklar çerçevesinde ABD Başkanı Obama’dan bir Türk astronotunun uzaya yollanması için destek istediği iddia edildi.

MEKTUPLA DESTEK İSTEDİ: OBAMA BİZİ UZAYA ÇIKAR
TÜRK Hava Yolları’nın yeni Boeing satın alımları sırasında hükümetin, Amerikan Yönetimi’ne bazı konularda baskı uyguladığı ortaya çıktı. WikiLeaks’e sızan ve dün New York Times (NYT) gazetesinde yayınlanan 19 Ocak 2010 tarihli “Hizmete Özel” damgası içeren ABD’nin Ankara Büyükelçiliği tarafından yazılan kriptoda, Türkiye’nin, NASA’da bir Türk astronotunun istihdam edilmesi için çabaları olduğu yazıyor. ABD’nin o dönemdeki Ankara Büyükelçisi James Jeffrey ile Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım arasında bu konuyla ilgili olarak yapılan görüşmenin özetlendiği bu kriptoda, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, Amerikan Başkanı Barack Obama’ya mektup yazarak, geçtiğimiz yıl satış anlaşması imzalanan 20 adet Boeing satın alımı karşılığında, NASA’da bir Türk astronotunun görevlendirilmesini istediği belirtiliyor. Gül, Başkan Obama’ya yolladığı mektupta bir Türk pilotunun uzaya gönderilmesi için kendisinden destek istediği hatırlatılıyor.

Astronot olmazsa uzay programına yardımcı olun
Belgede, Binali Yıldırım tarafından da dillendirilen bu talep, “hoş olmayan, ama sürpriz de olmayan” diye nitelendiriliyor. Belgenin “yorum” bölümündeyse, Boeing satışının gerçekleşebilmesi için, Türk tarafının “muğlak” isteklerine bir şekilde yanıt verilmesi gerektiği, sözgelimi, bir Türk astronotunun NASA’da görevlendirilmesi mümkün olmayacaksa bile, hiç olmazsa NASA’nın, Türkiye’nin uzay programının geliştirilmesine yardımcı olması sözünün verilmesi öneriliyor.

Ak Parti’ye yakın kişi için Boeing’e baskı

Yine Ankara Büyükelçiliği tarafından hazırlanan 12 Mayıs 2004 tarihli bir başka notada, THY’ye 19 adet Boeing satış anlaşmasına ilişkin görüşmelere yer veriliyor. Üzerinde “Gizli” damgası bulunan bu belgedeki iddiaya göre, o dönemdeki Ak Parti kabinesinin Maliye Bakanı, kriptoda adı NYT tarafından “Mr.----” olarak gizlenen bir işadamının, Boeing’in İstanbul’daki temsilciliğine getirilmesi için, Amerikalı diplomatlara baskı kurduğu belirtiliyor. Amerikan tarafı, Ankara’nın talebine “ret” yanıtı vermiş.

O dönemde ABD’nin büyükelçisi olan üstlenen Eric Edelman, bu belgesinin sonunda yaptığı yorumda, THY’nin Boeing satın alma olasılığını bilen AB yetkililerinin, Airbus adına yaptığı lobiden endişelendiğini belirterek, Maliye Bakanı’nın, kriptonun hazırlandığı haftanın sonunda Airbus yetkilileriyle bir görüşmesi olacağının da altını çiziyor. Kriptoda aktarılan görüşmelerin yapıldığı tarihte, Türkiye’nin Maliye Bakanı, Kemal Unakıtan’dı.

Muttaki Türkiye’deki suikastlerde rol oynamış
İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad tarafından geçtiğimiz haftalarda sürpriz bir şekilde görevinden alınan önceki Dışişleri Bakanı Manuçehr Muttaki’yle ilgili çok çarpıcı bir iddia, WikiLeaks tarafından dün günışığına çıkartılan bir belgede ortaya atıldı. 9 Eylül 2009’da hazırlanan “Gizli” belgeye göre Muttaki, Ankara Büyükelçiliği yaptığı 1985-1989 yıllarında, diplomatik sınırların dışına çıkarak görev yapmış. Muttaki’nin, bu dönemde Türkiye’deki birçok İranlının kaçırılması ve suikastle öldürülmesinde rol üstlendiği belirtilirken, yaşananlar, “İran’ın kırmızı çizgiyi aşması” olarak değerlendirilmiş.

Davutoğlu: Ahmedinejad daha esnek isimlerden

Dünyanın “şahin lider” olarak tanımladığı İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na göre, bu ülkedeki hükümet kabinesinin “esnek” isimlerinden biri. P5+1 ülkeleriyle İran arasında sürdürülen nükleer pazarlıkları anlatan ve 9 Kasım 2009’da ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nce hazırlanan kriptoda, Davutoğlu’nun, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Philip Gordon ile yaptığı toplantının özetine yer veriliyor. Davutoğlu bu buluşmada, Ahmedinejad’ın P5+1’le anlaşmaya yakın ve “esnek” olduğunu; ancak kamuoyunun bu müzakerelere ilişkin algısının oldukça katı olduğu için, bu algı değişmeden yumuşak bir üsluba geçemeyeceğini anlatıyor. Aynı görüşmede Philip Gordon’un, Türkiye’yle İran arasındaki yakınlaşmadan endişelendiklerini aktarmasına yanıt olaraksa Davutoğlu, aslında amaçlarının, İran rejiminin güçlenmesini engellemek olduğunu öne sürüyor. Dışişleri Bakanı’na göre bölgede iki güç merkezi var: Bunlardan biri, “Amerika’nın kuklası” olan S. Arabistan, diğeriyse İran. Türkiye’nin hedefiyse, üçüncü bir modeli oluşturup, “İran’ın bölgedeki etkinliğini zayıflatmak”.
Hava Kuvvetleri’nin 100. kuruluş kutlamasına destek
Köşk kaynakları, Cumhurbaşkanı’nın bu mektubu yazmasındaki en büyük sebebin, Hava Kuvvetleri’nin 2011’de kuruluşunun 100. yılını kutlaması nedeniyle uzaya adam gönderme arayışına destek amaçlı olduğunu bildirdiler. Bunun gizli bir proje olmadığını anımsatan kaynaklar, “Uzun süredir üzerinde çalışılan bir proje. Bu girişim, motivasyon amaçlı olarak, projeyi mümkün kılmak için devletin en üst kademesinden adım atılması olarak görülmelidir” dediler.
Bir Sikorsky al, bir tane daha üretelim

“Gizli” mahreci taşıyan 10 Şubat 2010 tarihli Ankara Büyükelçiliği belgesindeyse, ABD Savunma Bakanı Robert Gates’in, Savunma Bakanı Vecdi Gönül ve Genelkurmay Eski Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ile gerçekleştirdiği buluşmanın özeti yeralıyor. Bölgesel ve askeri gelişmelerin değerlendirildiği bu görüşmelerin birinde Gates, Vecdi Gönül’e, Türkiye’ye yapılan helikopter üretim teklifleri arasında Sikorsky’yi seçmelerini tavsiye ederken, Türkiye’de üretilen ve Türkiye tarafından satın alınan her helikopter için, Sikorsky firmasının, ikinci bir helikopteri daha yine Türkiye’de üretip pazara çıkarmayı garanti etmeye hazır olduğunu söylüyor.

En Çok Aranan Haberler