Boğazda oluşan gıcık; öksürükle birlikte ortaya çıkan, bir tür kaşıntılı boğaz sorunudur. Boğazda gıcık tarzında öksürükle başlar. Daha sonra bu durum boğazda karıncalanmaya ve kaşıntıya dönüşür. Normalde geçici olan bir sorundur. Fakat uzun sürdüğü durumlarda yutkunmada sorunlar yaratır. Boğaz bölgesinde sürekli bir kaşıntı isteği meydana gelir. Oluşan kuru kuru öksürükler kişiye rahatsızlık verir.
Özellikle gece vakti oluşan gıcık, uykusuzluğa neden olur. Ayıca boğaz bölgesinde oluşan gıcık kişiye huzursuzluk verdiği için kişinin modu düşer. Çok ciddi bir sorun olmadığı gibi bir tür hastalık da değildir. Fakat günlük rutini yavaşlatan ve keyfi kaçıran bir sorundur. Boğazda oluşan gıcıklanma zamanla burun akıntısı, balgam, baş ağrısı, sinüslerde mukusun birikmesi, balgam çıkarma isteği, nefes darlığı, boğaz ve yutakta iltihaplanmaya neden olabilir. Gıcıklanma tek başına olabileceği gibi bazı hastalıkların sonucu olarak da doğabilir.
Boğaz reflüsünün en sık karşılaşılan belirtisi boğazda meydana gelen gıcıklanmadır. Boğaz bölgesinde viral enfeksiyona neden olan ve mukus salgısını engelleyen boğaz reflüsü hastalığıyla birlikte gıccık hissi oluşur. Boğaz reflüsü, KBB doktoru eşliğinde gerçekleştirilecek muayene ve tedaviyle birlikte kısa sürede iyileşir. Hastalığın geçmesiyle birlikte gıcıklanma hissi de yok olur.
Boğaz bölgesi hassas dokulardan meydana gelir. Bu dokular susuz kaldığında kuruyarak boğazda kaşınma ve gıcıklanma hissi verir. Bu yüzden boğaz bölgesini sürekli nemli tutmak ve yeteri miktarda su tüketmek gerekir.
Soluk borusuna doğru aşırı tükürük salgısının artması da gıcıklanmaya neden olur. Bu salgı boğaz bölgesinde kayganlık yaratır. Bu yüzden ilgili bölgede balgam oluşumu ve kaşıntılı bir gıcıklanmaya sebebiyet verir.
İlkbahar ayları çiçeklerin tozlaşma mevsimi olduğundan dolayı etrafta çok miktarda polen ve toz bulunur. Bunların burun kanallarındaki boğaz ve sinüslere yerleşmesiyle kaşıntı oluşur. Bu süreçte boğaza kadar gelen ve burada mukus tabakasında yapışık bulunan polen veya tozlar gıcıklanmaya neden olur.
Bazı besinlere, çiçek tozlarına, baharat veya kokulara alerji olabiliyor. Bu alerjen maddeleri solumak veya yemek boğazda gıcığa neden olur. Besin zehirlenmelerinde veya polenler dolayısıyla bahar griplerinde de sıkça gıcıklanma oluşur.
Aşırı miktarda sigara kullanımı zamanla boğaz bölgesindeki dokulara zarar verir. Sigaranın içeriğinde bulunan zararlı kimyasallar solunduğunda boğazda kuruluk ve kötü bir ortam oluşur. Bu yüzden aşırı sigara kullanan kişilerin boğaz bölgesi, ses telleri ve mukus tabakası işlevlerinde zayıflama olur. Çoğu sigara kullanıcısı boğazında oluşan gıcıklar yüzünden zor zamanlar yaşar.
Boğazda oluşan gıcıklanmanın psikolojik kısmı da vardır. Sürekli balgam çıkarma isteği, sürekli tükürmek, boğaz temizlemek ve öksürmek zamanla gıcığa neden olur. Bu alışkanlıklar boğaz bölgesinde gıcıklanmaya en müsait ortamı hazırlar.
Sinüzit, grip, nezle, bademcik şişmesi gibi alt ve üst solunum yolları hastalıkları gıcıklanmanın en önemli sebeplerinden birkaçıdır. Bu hastalıklar sonucu boğaz bölgesinde viral enfeksiyonlar oluşur. Bu enfeksiyonlar balgam oluşmasına ve kişinin boğaz bölgesinde kaşıntı ve gıcık oluşmasına neden olur. Çoğu üst solunum yolu hastaları özellikle boğazında oluşan gıcıklanmadan şikayetçidir.
Boğaz bölgesinde aşırı hassasiyet ve gıcık oluşumu oldukça rahatsızlık verirken, geceleri uyku uyutmaz bir sorun haline gelebilir. Farenjit, boğaz reflüsü ve KOAH gibi hastalıklara sahip olan kişilerin sürekli yaşadığı bir durum olan gıcıklanma, çeşitli ilaç tedavileri ve doğal tedavilerle düzelir. Tedavi edilmeyen sorunlar büyüyerek daha zor bir hale gelebilir. Boğazda gıcıklanma özellikle tedavi edilmediğinde kronik hale gelerek hayat kalitesini düşürür.
Boğazda meydana gelen gıcıklanmalara karşı doktora gitmek gerekir. Eğer bu gıcıklanma başka hastalıklar sonucu meydana gelmiş ise o hastalığın tedavisi için ilaçlar önerilir. Hastaya bunun yanında doktor tarafından gıcıklanmayı dindirmek amacıyla çeşitli boğaz spreyleri ve boğaz damlaları reçete edilir. Hasta ihtiyaç duydukça bu ilaçları kullanır.
Tuzlu suyla gargara yapmak boğazdaki gıcığı dindirir. Boğaz bölgesinde artan mukus ve balgam sıvısı karşısında da aynı etkiyi gösterir. Aynı zamanda tüm üst solunum kısmını temizleyerek virüslerden arındırır.
Zencefilin boğazı temizleme özelliği vardır. 1 çay kaşığı zencefil ve bir çay kaşığı balı karıştırarak tükettiğiniz takdirde kısa sürede boğazınızda yumuşama göreceksiniz. Bu yumuşama gıcıklanmayı da azaltacaktır.
Zerdeçal bitkisi de aynı zencefil gibi boğazı yumuşatarak virüsleri öldürür. Zerdaçalı toz olarak aktarlardan aldıktan sonra 1 çay kaşığı zerdeçalı 1 bardak ılık süte ekleyerek günde iki defa için. Kısa sürede boğazınızdaki gıcık geçecektir.
Limon, doğal temizleyici ve önemli bir C vitamini kaynağıdır. Limonlu su içmek veya bu suyla boğaz gargarası yapmak gıcığı engeller. Eğer boğazınızda herhangi bir tahriş söz konusuysa limonlu suyu tercih etmemelisiniz.
Buhar makineleri kullanmak hem bulunduğunuz ortamı temizler hem de daha temiz bir havayı solumanızı sağlar. Böylece nemli ve iyi ısınmış bir hava soluyarak gıcık oluşumunu engellersiniz.
Papatya çayı, ıhlamur ve adaçayı bitkilerinden yapılan çayları içmek zamanla boğazda oluşan gıcığı engeller. Bu sebeple gün içerisinde sık sık bu çayları tüketmek gerekir.
Sirkede bulunan doğal probiyotikler ağız ve boğazdaki virüsleri temizler. Bunun yanında mukus tabakasını nemlendirir ve gıcığı da alır. Birçok kişi boğazda gıcık ve balgam nasıl geçer konusunda araştırma yaptığında elmalı sirke suyuyla gargaranın en etkili çözüm olduğu sonucuna ulaşır.