Böğürtlene çalılıklar arasında, yol kenarlarında rastlamak mümkündür. Botanik dilinde; "kedi dutu", "diken çileği", "yabani üzüm" gibi isimlerle adlandırılır. Ekşimsi tadı ve hoş görüntüsü ile hamur işlerinden çaya kadar birçok alanda kullanılır. Yaprakları ve kökünün vücut sağlığına oldukça faydası bulunur. Ayrıca "gülgiller" familyasından gelen böğürtlen; A, C, E, K, P vitaminleri, magnezyum, fosfor, iyot ve potasyum gibi besin değerleri açısından oldukça zengindir.
Düşük şeker içeriği, kilonun dengelenmesine destek olur. Yüksek lif değerleri ve düşük kalorisi sayesinde diyet dönemleri için son derece uygundur. Ayrıca protein miktarı da zayıflama noktasında oldukça etkilidir. Kilo vermeyi desteklerken diğer yandan da kasların gelişimine yardımcı olur. Tokluk hissi verdiği ve iştahı düzenlediği için obezite hastalarına da rahatlıkla önerilebilir. Sağlıklı şekilde kilo vermek isteyenler, hekime başvurarak böğürtlen çayının mucizesi ile tanışabilirler.
Doğal bir bitki olan böğürtlen çayı, adet öncesindeki ve esnasındaki gerginliğin ortadan kalkması için ideal bir seçimdir. Adet öncesi vücudu genel bir şekilde hafiflettiği ve dinlendirdiği için adetin daha kolay sökülmesini sağlar. Ayrıca içerisinde bulunan C vitaminleri daha enerjik ve zinde hissedilmesine yardımcı olur. Bu nedenle adet ağrısı ve adet gecikmesi gibi şikayetleri olan kadınların menstrual döngüye yakın dönemlerde düzenli olarak böğürtlen çayı tüketmeleri tavsiye edilir.
Gebelik dönemi anne adayının fizyolojik ve ruhsal açıdan değişim geçirdiği bir evredir. Tüm bu değişimlerin bir tepkisi olarak vücutta birtakım gebelik semptomları görülebilir. Gebelik döneminde yaşanan semptomları önemli ölçüde azaltmak adına böğürtlen çayı mucizesinden yararlanılabilir. Böğürtlen çayı, anne adayının kasık, bağ ağrısı ve mide bulantısı gibi gebelik belirtilerini hafifletir. Rahim kaslarını güçlü hale getirerek doğum sürecini olumlu yönde etkiler. İçerisinde yer alan zengin besin değerlerinin süt üretimini artırarak bebeğin daha sağlıklı beslenebilmesini sağlaması açısından doğum sonrası da tüketilmesi önerilir.
Öncelikle çay için aktarlardan kurutulmuş böğürtlen yaprakları alınır. Ayrıca isteyenler, çay yapabilmek için taze böğürtlen yapraklarını kendi mutfaklarında kurutarak saklayabilirler.
1. Daha sonra tüketilecek miktarda yaprak alınarak demliğe konur ve üzerine sıcak su ilave edilir. (Porselen veya cam demlikte her zaman daha iyi tadı alabilmek mümkündür.)
2. 10-15 dakika kadar çayın demlenmesini beklenir.
3. Kokusundan demlendiği anlaşıldıktan sonra süzerek fincana koyulduktan sonra taze şekilde tüketilebilir.
Düzenli ve dengeli tüketildiği zaman sağlık yönünden geniş faydaları bulunan böğürtlen çayının fazlası da diğer doğal çay bitkilerinde olduğu gibi zararlıdır. Kararında içilmesi ishal şikayetlerinin ve idrar rahatsızlıklarının ortadan kalkmasını kolaylaştırır. Ancak çok fazla miktarda içilmesi durumunda kusma, bulantı ve mide ağrısı gibi sağlık problemlerine yol açabilir. Bu şikayetlere asıl sebep veren madde ise böğürtlen bitkisinin içerisinde bulunan tanenlerdir. Özellikle gastrointestinal rahatsızlığı olan kişilerin mutlak suretle dikkat etmesinde büyük fayda vardır. Kronik mide rahatsızlığı olan bu kişilerin böğürtlen çayını doktor gözetiminde önerilen dozda tüketmeleri gerekir.
Böğürtlen bitkisinin içerisinde bulunan tanenler, vücuda alınacak olan kalsiyum ve demir değerlerinin emilimini de önemli ölçüde azaltır. Bu nedenle belirli yaştan sonra tüketim miktarını en aza indirmek daha doğrudur. Kemik sağlığı açısından süt, demir değerleri açısından da limon katarak daha zengin bir içerikte böğürtlen çayı elde edilebilir.