Tüm Gastronomi Yöneticileri Derneği Başkanı Aydın Özdemir, yiyecek içecek uygulamalarında dünyanın azalan kaynakları düşünüldüğünde artık bol kepçe devrinin bittiğini söyledi.
Akdeniz Üniversitesi Manavgat Meslek Yüksekokulu ve Tüm Gastronomi Yöneticileri Derneği tarafından 6’ncı Gastronomi Sempozyumu etkinlikleri kapsamında ‘Turizm ve Gastronomi’ paneli düzenlendi. Titreyengöl’de bulunan Lake & River Side Hotel’de düzenlenen konusu Turizm ve Gastronomi olarak belirlenen panele sektör temsilcileri, eğitimciler ve turizm öğrencileri katıldı.
Panelde konuşan Tüm Gastronomi Yöneticileri Derneği Başkanı Aydın Özdemir; yiyecek içecek uygulamalarında dünyanın azalan kaynaklarının düşünüldüğünü, artık bol kepçe devrinin tarihe karıştığını söyledi. A.Ü. Manavgat Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Hacer Bakır Sert, son yıllarda turizmle ilgili gelişmeler incelendiğinde turizmin destinasyonlarının pazarlanmasında gastronominin öneminin ortaya çıktığını belirterek “Ülkemizde turizm gelirlerinin artırılmasında, 12 aya yayılmasında gastronomi çok önemlidir” diye konuştu
SEKTÖRDE ÖNCELİKLİYİM
Meslekte ''Yeterliyim, Belgeliyim, Sektörde Öncelikliyim'' sloganı ile yürüttükleri proje hakkında bilgi veren Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Yiyecek içecek sektöründe herhangi bir mesleki belgesi olmayanlara sınav merkezi oluşturarak onların akredite bir belge sahibi olmalarını sağlamaktır. Sınav merkezinin oluşturulmasının gerek çalışanlara gerek işverene sağlayacağı bir çok fayda söz konusudur. Günümüzde hayat boyu öğrenmeyi ilke edinmiş Avrupa ülkelerinde benzer çalışmaların meslek standartlarının oluşmasında ve iş görenlerin verimliliğinde yüksek faydaları söz konusudur''
TERFİLERE KURAL GETİRİLMELİ
Yiyecek içecek departmanında garson olarak işe başlayan bir kişinin hangi kriterle head veya Maitre D’Hotel olabildiğine dikkati çeken Özdemir, şöyle konuştu: ''Aynı şekilde mutfakta soğan doğrayarak işe başlayan biri hangi süreç veya sınavlarla Executive Chef olabilmektedir. Bu terfilerin bir standardı yoktur. Mesleki Sınav ve Sertifikasyon Merkezi oluşturulması ile başlangıçta Antalya daha sonra tüm kesimlerin destekleri ile ulusal boyuta taşınabilecektir. 2008-2009 yıllarında Türkiye'yi temsilen katıldığım Avrupa ve Dünya Mesleki Beceriler Olimpiyatlarında başarısızlığımızın temel nedeni olarak meslek standartlarından uzak oluşumuzun etkili olduğunu söylemem gerekir. Bu bağlamda sektörün sınav merkezi çalışmalarımıza yakın ilgi göstermesi gerekir''
Toplum sağlığının temel şartının doğru ve dengeli beslenme olduğunu vurgulayan Aydın Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Türk turizminin kalbinin attığı, Türk mutfağının ve servis uygulamalarının dünya standartlarının üstünde olan Belek, Kundu, Kemer, Manavgat gibi çok nadide lokasyonlarımız akla gelmektedir. Sahip olduğumuz milli değerlerimize baktığımızda, özellikle misafirperverliğimiz, misafire daima hürmet etmemiz ve en iyi ikramlarda bulunmamız gibi değerlerimizin öne çıkmasının haklı gururunu yaşıyoruz."
Antalya'nın tek başına 11 milyon turist ağırlamasının takdire şayan olduğunu anlatan Özdemir, şunları söyledi: "Avrupa'da Londra ve Paris'ten sonra en çok turist çeken üçüncü kenttir. Acaba ülkemize gelen herkesi milli benliğimize uygun ağırlayabiliyor muyuz? Gelenlerden tekrar ülkesine giderken ben bir daha gelmem diyen yok mu? Türk mutfağı denilen mutfak da neden kırmızı et neden deniz ürünleri yok soruları sorulmuyor mu? Türk kahvemizi ve çayımızı orijinal servis ediyor muyuz? Son zamanlarda maliyet diye diye içeriği belli olmayan ürünler ve sahte içecekler servis etmiyor muyuz? Ülkesine döndükten sonra olumsuz propaganda yapan, arkadaşlarının gelmesine karşı çıkanlar yok mu? Gönül ister ki bu soruları hiç sormayalım. Başta Antalya olmak üzere ülkemizdeki yatak kapasitelerinin yıllık doluluğu ne kadardır? Arzu ettiğimiz dolulukları yakalamamıza engel yaptığımız hatalar yok mu?''
TESİSLERİN YAPTIĞI HATALAR ÜLKE TURİZMİNİ BALTALIYOR
Türkiye'de ve dünyada saygı gören ödülleri alan turistik tesislerin mutfak ve servis başarılarının her açıdan övgüye layık olduğuna değinen Özdemir, sözlerine şöyle devam etti. ''Ancak, kapısında 5 yıldız olan yıldızların içi boş olan tesislerin yaptıkları hatalarda bu ülkeye malolmaktadır. Kaliteli tesislerin hak ettikleri fiyatlara satılamamasına kalitesiz ve yönetim zafiyeti olan tesisler sebep olmaktadır. Bizim iddiamız şudur; yiyecek içecek yönetimindeki başarı bir tesisin hem yıldızlarınızın içini hem de kasasını doldurur. Hatalarımızı minimize edebilirsek 40 milyon hatta 50 milyon turist ağırlamak uzak tarihlerde değildir''
Ülkemiz genç bir nüfusa sahip olduğu gibi maalesef işsizlik oranlarımızında yüksek olduğunu belirten Özdemir, şöyle konuştu: "Türk turizminin daha çok gelişmesi sayesinde bu temel sorunu da çözüme ulaştırabileceğiz.''
Turizm sektörü ve özellikle yiyecek içecek işletmelerine bakıldığında üzücü bir konunun çalışanların eğitim durumları olduğunu anlatan Özdemir,sözlerini şöyle sürdürdü: "Ülkemizde turizm eğitimi veren yeterince eğitim kurumu olmasına rağmen mezunların tercihleri kısa bir dönem için sektör olsa da uzun dönemde sektör tercih edilmemektedir. Sektörde herhangi bir turizm eğitimi almış olan personel oranı yüzde 40'ların altındadır. Bu durum bir eğitimci olarak beni eminim ki sizleri de çok üzmektedir. Burada eğitim kurumlarının da artık kabuk değiştirdiğini sizlerden gelen önerilere açık olduğunu ifade etmeliyim. Turizm sektörünü başarı grafiğinin artması için dernek yönetimi olarak sektörden beklentilerimiz, profesyonel yöneticilerle çalışmak ve onlara güvenmektir. Çok iyi iş akışı ve görev tanımları yapmak, eğitimli personeli tercih etmek, çalışanlara kariyer planlaması yapmak, kış döneminde iş görenlerin en kısa süre işten uzak kalmalarını mümkünse işsiz kalmamalarını sağlamak. Sektörde kaliteli hizmet veren tesislerin her türlü vergi yükünün düşürülerek ödüllendirilmesi, kalitesiz hizmet verenlerinde belgelerinin iptal edilmesi sisteminin oluşmasını arzu ediyoruz.''
Aydın Özdemir, yiyecek içecek uygulamalarında dünyanın azalan kaynakları düşünüldüğünde artık bol kepçe devrinin bittiğini ifade ederek, ''Misafir sayısına göre menü mühendisliği yaklaşımı ile ideal üretim, kişi sayısına yeterli, grupların yaş ve kalori ihtiyarlarına uygun taptaze, anında üretim ve tüketim devridir. Bir yemeğin artması halinde ertesi gün kullanılacak olması marifet değildir'' dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz