'Borç kıskacında Türkiye' araştırması

ANKARA (İHA) - Ankara Ticaret Odası (ATO) tarafından yapılan 'Borç Kıskacında Türkiye' araştırması son on yılda Türkiye'nin kırdığı borçlanma rakamlarını ortaya koydu.

Araştırmaya göre, milli gelir son on yılda yüzde 82 artmasına karşın iç borç yüzde 589, dış borç yüzde 129 toplam borç ise yüzde 239 oranında artış gösterdi. ATO'dan yapılan yazılı açıklamada, araştırmaya ilişkin bilgiler verildi.1994 yılında 60.5 milyon nüfusa sahip olan Türkiye'nin son on yılda 71 milyon nüfusa ulaştığı, bu dönemde 10 hükümetin görev yaptığı her yıl neredeyse bir hükümetin iktidar gördüğü Türkiye'nin bu süreçte iktidarların borçları katlayarak artırdığı ifade edildi. 1994 yılında 20.6 milyar dolar iç borca sahip Türkiye'nin bugün 142 milyar dolarlık bir iç borçla boğuşur hale geldiği, aynı dönemde 65.6 milyar dolarlık kısmen mütavazi bir borca sahip olan Türkiye'nin bugün 150 milyar dolarlık dış borç sarmalından kurtulmaya çalıştığı ifade edildi. 1994 yılında 2 bin 184 dolar olan kişi başına gelirin son 10 yılda sadece yüzde 53 artarak 2004 yılında 3 bin 352 dolara yükseldiğine vurgu yapan araştırmada, 1994 yılında bin 424 dolar olan kişi başı borcun 10 yılda yüzde 189 artarak 4 bin 113 dolara yükseldiği bidirildi. Araştırmada 1994 yılında 760 dolar fazla veren kişi başı gelir-borç farkının 2004 yılına gelindiğinde 761 dolar kırmızı bakiye verdiği, bu süre içerisinde her Türk vatandaşının cebinden bin 521 doların buhar olup uçtuğu kaydedildi.

Araştırmaya ilişkin görüşlerini açıklayan ATO Başkanı Sinan Aygün, son 10 yılda devletin hem kendini hem de vatandaşı borç batağına soktuğunu kaydederek, " Bu borçlar vereni ihya, alanı pişman etti. Hükümetler gitti, borçlar sine-i millete döndü" dedi. Borcu borçla ödemenin kredi kartı borcunu yine kredi kartıyla ödemek çözümünün devlet yönetimine uygulanmış hali olduğunu vurgulayan Aygün şunları söyledi:
"Son on yılda görev yapan hükümetler borç artırma konusunda adeta milli mütabakat sağladılar. Her hükümet değişiminden sonra iktidara gelenler 'enkaz devraldık' diyerek borç enkazını büyüttüler. Borcu borçla ödediler, bol keseden icraatta bulundular. Bunca alınan borçlara rağmen vatandaşın üzerinde hala hırka, boğazında bir lokma ekmek var. İş yaratamanın maliyeti borç olarak dönüyorsa bir yanlışlık var demektir. Artık bu son olsun, hükümet de bu şansı iyi kullansın. Enflasyonu düşürmeye harcanan zaman ve çaba kadar borçların azaltılması için de uğraşsın".