Boşanma davasında kadına nafaka ve tazminat cezası

Mahkeme kusurlu bulunan kadını 7 bin 500 TL maddi ve 5 bin TL manevi tazminata mahkum etti. Ayrıca velayeti baba M.C.’ye veren mahkeme, çocuk için anne aleyhine de 2014 yılından geçerli olmak üzere aylık 100 TL nafakaya hükmetti. Yargıtay’ın onadığı karar, kesinleşti.

Antalya’da 6 yaşında kızları bulunan M.C. ve H.C. çifti, 2012’nin Eylül ayında geçimsizlik nedeniyle karşılıklı boşanma davası açtı. Her iki taraf birbirinden velayet ve maddi-manevi tazminat istedi. M.C., çocuğun velayeti, 350 TL yoksulluk nafakası, 10 bin TL maddi, 30 bin TL manevi tazminat ile eşyaların iadesi ya da bedelinin ödenmesini talep etti. Kadın eş H.C. ise çocuğun velayetini, 300 TL yoksulluk nafakası, 10 bin TL maddi, 40 bin TL manevi tazminat ile ziynet eşyalarını istedi.

KADIN EŞ NAFAKA ÖDEMEYE MAHKUM EDİLDİ

Güvenlik görevlisi olan M.C.’nin 1000 TL, bir mağazada çalışan eşi H.C.’nin de aylık 1000 TL gelir beyan ettiği dava, Antalya 3’üncü Aile Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, çiftin ortak çocuklarının velayetini baba M.C.’ye verirken, anneyi aylık 100 TL nafakaya, 7 bin 500 TL maddi ve 5 bin TL manevi tazminata mahkum etti. Mahkeme, 33 bin TL değerindeki ziynet eşyasının ise kadına verilmesine hükmetti. Yargıtay’ın da onadığı karar, kesinleşti.

ÜÇÜNCÜ RAPORLA BABAYA

M.C.’nin avukatı Muhammed Sincar, mahkemenin çocuğun velayetini önce anneye verdiğini kaydetti. 2 kez pedagog raporu alındığını, çocuğun babayla ilişkilerinin daha iyi olduğu, ancak bu yaştaki çocuğun anne bakımına muhtaç olmasından dolayı velayetinin annede kalmasına karar verildiğini vurgulayan avukat Sincar, "Mahkemenin bu kararına itiraz ettik. Üçüncü raporda ’çocuğun babada kalması daha uygun’ denilerek velayet babaya verildi" dedi.

MAHKEME KADINA NAFAKA CEZASI VERDİ

H.C.’nin ’şiddet gördüm’ iddiasıyla açtığı ceza davasında da haksız bulunduğuna dikkati çeken Sincar, mahkemenin çocuk için anne aleyhine 2014 yılında aylık 100 TL nafakaya hükmettiğini dile getirdi. Avukat Sincar, mahkemenin tazminat cezasını ise annenin özellikle çocuğun yanında ve evde misafir varken günlük hayatta çok küfürlü konuşması, eşini misafirlerin yanında rencide etmesi, misafirlere iyi davranmaması gibi nedenlerle verdiğini söyledi.

YARGITAY KARARI ONADI

Kararın temyiz edildiğini ancak Yargıtay’ın da M.C.’yi haklı bulduğunu anlatan avukat Sincar, şöyle konuştu:

"Maddi-manevi tazminat bir yana, annenin kızına babası kadar ilgi göstermemesi, okul çağına gelmesine rağmen okula kaydetmemesi, uzun süreliğine 2 kez çocuğu babaya bırakması, mahkemenin velayet kararında etkili oldu. Belki de ilk defa bu yaştaki bir çocuğun velayeti babaya verildi. Uygulamada genellikle babanın çok zengin olması, bakımını daha iyi üstleneceği örnekleri var. Ama bu olayda babanın ekonomik durumu anneyle aynı." (DHA)

NAFAKA NEDİR?

Nafaka, aile hukukunda geçim sıkıntısı içinde bulunan kimseye, yasanın öngördüğü durumlarda yapılan maddi yardım.

Türk hukukunda nafaka yükümlülüğü muhtaç eşlerin birbirlerine, ana babanın küçük çocuklarına, altsoyun üstsoya, üstsoyun altsoya ve kardeşlerin birbirlerine yardımda bulunması yükümlülüğü olarak düzenlemiştir. Nafaka yükümlülüğü, eşlerin boşanması durumunda iştirak ya da yoksulluk nafakası, ayrılık durumunda tedbir nafakası, muhtaç alt ve üst soya verilen yardım nafakası gibi türleri kapsar.

TAZMİNAT NEDİR?

Tazminat, hukuka aykırı bir eylem sonucunda meydana gelen maddi veya manevi zarara karşılık olarak ödenen bedel, zarar ödencesidir. Tazminat zararların giderilmesini amacıyla sorumlu tarafından zarar görene ödenen veya mahkeme tarafından ödenmesine karar verilen parasal veya bir değer veya edimdir. Mahkemelerce kişilik haklarının uğradığı zararları gidermek içinmanevi tazminat, hukuka aykırı eylem nedeniyle mal varlığında yaşanan eksilmeleri karşılamak üzere maddi tazminat veya bir hukuka aykırı eylemin yarattığı düşünülen tüm zararın ödetilmesi amacıyla cezalandırıcı tazminat ödenmesine karar verilebilir.

Tazminatın borçlusunun özelliğine göre farklı yargı mercilerine başvurmak gerekir. Örneğin kişilerin kendi aralarındaki tazminatı gerektiren uyuşmazlıklar için hukuk mahkemelerinde dava açılması gerekirken, devletin yol açtığı zararlar için idare mahkemelerinde tam yargı davası açılması gerekir. Bazı hallerde ceza mahkemeleri de haksız arama veya el koymadan kaynaklanan zararlar için tazminata karar verebilir.