ABD'de yapılan bir araştırmaya göre, soğan, böcekler ve mikroplara karşı biyokimyasal bir savunma mekanizması gerçekleştiriyor. Bu savunmaya karşı da bir enzim salgılıyor. Bu salgılan enzim ise, soğandaki sülfidleri parçalıyor ve sülfür oksite dönüşmüş oluyor.
Salgılanan sülfür oksit ise kısa zamanda uçucu bir hal alıyor. Havada yayılan bu gaz ise gözünüze ulaştığında inanılmaz yakıcı bir aside dönüşmüş oluyor. Bundan mütevellit, göz kanalları tıkanıyor.
Uzmanlara göre de soğan doğrarken gözlerimizin yaşarmasına bu kimyasal bileşen doğrudan neden olmuyor. Gaz, gözyaşı ile tepkimeye giriyor ve sülfirik asit oluşuyor. Bu asidin gözü tahriş etmesi sonucu göz, yabancı maddeleri temizlemek adına gözyaşı salgılamaya başlıyor. Anlayacağınız durum, gözün tamamen kendini savunmasından kaynaklı.
Bu yöntemi denedim ve gerçekten olumlu sonuç aldım. Yapmanız gereken şey; musluğu açmak ve ona yakın bir yerde soğan doğramak. Su ne kadar hızlı akarsa gözün yanmama ihtimali de o kadar yüksek.
Soğanın kabuğunu soymadan önce ağzınıza bir tane sakız atın ve çiğnemeye başlayın. Bu esnada gözünüzden bir damla bile yaş düşmeyecek. Sonrasında cakkıdı cakkıdı yemek yapma keyfi sizin olsun :)
Bu yöntem de tarafımdan denendi ve onaylandı. Ağzınıza alacağınız bir miktart suyu soğanı doğrayana kadar yutmayın ve ağzınızda bekletin. Sonuç: OLUMLU!
Soğanın kabuklarını soyun ve bir kase suyun içerisine atın. Buzdolabında yaklaşık 40 dakika bekletin. Suyun soğumasıyla soğanın göz yaşartıcı etkisi en aza inecek.
Soğanın kabuklarını soyun ve mikrodalgada 20 saniye ısıtın. Tamamdır bu iş!