HABER

"Böyle müzakere görülmemiştir"

İSTANBUL (İHA) - KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, Kıbrıs'ta tehlikenin büyük olduğunu ve zamana ihtiyaç duyulduğunu belirterek, Annan Planı'nı tam olarak bilmediklerini söyledi. Dentaş, "Plan bizi 1963 öncesine götürüyor" dedi.

KKTC'den İstanbul'a gelen Cumhurbaşkanı Denktaş. Atatürk Havalimanı'nda bir basın toplantısı düzenlendi. Kendisinin Türkiye'ye Bursa Barosu'nun daveti üzerine geldiğini ifade ede Denktaş, Baro deyince akla hukukun geldiğini söyledi. Denktaş, "Hukuk deyince hak ve adaletin tecellisi akla gelir. Adaletin tecellisi için konuya bakanların tarafsızlığı, baskı yapılmaksızın tarafların iradesine saygı, ihtilaf varsa bu ihtilafın halledilmesi için gereğini yapmak gerekir. Kavgalı insanları biraraya getirerek yeni kavgalara sebep vermemek gerekir. Kıbrıs'ta bütün bunlar ihlal ediliyor. 40 yıldır esas suçlu taraf meşru hükümet addedilerek hak ve hukukun tecellisi engellendi" diye konuştu.

"TEHLİKE BÜYÜK, ZAMANA İHTİYAÇ VAR"

Annan Planı'nı değerlendiren Denktaş, Annan Planı'nın ilk ortaya konduğundan beri derhal imzalanması için baskı yapıldığını söyledi. Denktaş, şunları söyledi:

"Müzakereye devam ettik. Plan 2, 3 ve 4 oldu. En son 5 veya 4 diyorlar sayıyı da kaybettik. Bu direniş sayesinde çok daha iyi yere gelindi deniyor. Doğrudur, iyileşmişse bunun iyileşmesinde bizim de katkımız vardır. En son İsviçre'de arkadaşlarımız ve Türk heyetinin katkıları ve çabaları ile bir kaç şey daha değişti. Ama topluca bakmak lazım. Topluca baktığımda bizim öngördüğümüz güvenceler yoktur. Bizim hakkımız olan eşit egemenlik yoktur. Olmazsa olmazlar dediğimiz derogasyonların birincil hukuk seviyesine çıkartılması yoktur. 1960 antlaşmasına göre kalıcı olan ve olması gereken Türk garantisi şu kadar yıl sonra her üç yılda bir tamamen adadan çıkması için gözden geçecek. Toprak konusu girintili çıkıntılı bir harita ile aynen önümüzdedir. Bunun getirdiği 60 bin vatandaşımızın göçmen olması ve içimize Rumların gelmesi var. 2 kesimliliğin sulandırılması, idare mekanizma açısından zor bir sistemin ortaya konulması, bizlerin etkin katılımının sulandırılmış olması ve geçici olarak tanınan güvencelerin 15 yıl sonra ortadan kalkması ile Rumların istedikleri yere gelip yerleşme, mal-mülk almaları söz konusudur. Bu meselenin halledilmesine yardımcı değildir. Bazı saatli bombalarla, ihtilaf halindeki insanlar birlikte yaşamaları için aynı sahaya toplanıyor. Tehlike büyüktür.
Zamana ihtiyaç vardır."

ACELE EDEREK İMZA ATMAK, OY VERMEK, KABUL ETMEK HUKUK AÇISINDAN YANLIŞTIR"

9 bin sayfalık bir belgeyi halkın önüne 4 soru halinde sunulacağını kaydeden Denktaş, yasaları bilmediklerini söyledi. Federasyon denilen kuruluşun üniter devlete götüren durumun hasıl olduğunu gördüklerini dile getiren Denktaş, "Yasaları iyice incelemeliyiz. Önümüze konulan anayasayı ne halkımız ne biz biliyoruz. Rumların anayasasını okudum. Bizimkine de bakacağız. Bizim kendilerine verdiğimiz devletin anayasasına bakmamışlar. Dünyanın hiç bir yerinde böyle müzakere olmamıştır. Hiç bir yerinde müzakerecilere baskı yapılmış değildir" şeklinde konuştu.

1 Mayıs'tan itibaren AB üyeliği başlamış farz edilen Türk tarafının AB için bir hazırlığı olmadığına dikkati çeken Denktaş, AB uzmanlarına göre KKTC yasalarının AB yasalarına uyarlanması ve ekonomik sorunların giderilmesi için 7 yıl gerektiğini söyledi. Bunun Rumlar açısından da aynı olduğunu ifade eden Denktaş, bunlara hazırlıklı olmadıklarını belirtti.

Denktaş, "Zaman istiyoruz. Rumlar zaten AB'ye girmişlerdir. Biz Türkiye ile birlikte girelim diyoruz. Bütün bunları konuşalım diyoruz, 'Hayır' diyorlar. 'Biz Kıbrıs'ı Kıbrıs Cumhuriyeti adı altında aldık. Rum idaresi altında Kıbrıs'ı aldık' diyorlar. Bizim statümüz nedir? Türk cemaatidir. Bunu değiştirmeniz lazım diyoruz, 'Gerekli değil' diyorlar. İsviçre de Rum tarafına verdiğiniz sözü tutun dediklerinde, 'Mümkün değil, yapamayız' dediler. Sabırla ve Türkiye ile işbirliği içinde çok daha iyi bir duruma gidebileceğimize inanıyoruz. Acele ederek imza atmak, oy vermek, kabul etmek hukuk açısından da yanlıştır. Geçirmiş olduğumuz macera nedeniyle de çok yanlıştır diye düşünüyoruz" diye konuştu.

"PLANIN KABULLENİLMESİ İÇİN BÜYÜK BASKI VAR"

Bir gazetecinin referandumdan "Hayır" çıkması durumunda ne yapacağını sorması üzerine Denktaş, şunları söyledi:

"Herhalde bugünkünden kötüye gidecek değiliz. Devlet olarak devam edeceğiz. AB, Kıbrıs'ın tümünü aldığını söylüyor. 'Türkiye istemiyor, Denktaş engelliyor' dediler. İstemeyenler arasında Rum ve Yunan tarafı da var. 2 tarafın mutabık kaldığı metin yok. 2 tarafın kavgası ve kavga nedenleri devam ediyor. Annan Planı Türkiye'nin haklarını zaman içinde kaldırıyor. Kim ne derse desin. Bu plan bizi 1963 öncesine götürüyor. Bütün bunlar göz önünde. Bunlara boyun eğmeden, diz çökmediğimizi, çökmeyeceğimizi göstermek istiyoruz. Daha iyi adımlar atmak mümkün. Planın kabullenilmesi için büyük baskı var. Bugün yeni bir radyo doğdu. Bunlar devamlı evet denilmesi için propagandaya başladı. Büyük baskı var. Halkı yanıltmak için gereken her şey var. Kimse kimse ile kavga etmesin. Herkes basına gelecekleri düşünsün. Kaç kişi evinden olacak düşünsün. Tahrik var, ama kimse bu tahriklere gelmesin."

En Çok Aranan Haberler