Geçmiş zamanlar ve o zamanların yadigarları insanlığın muhteşem serüvenini bize göstermesi açısından çok önemlidir. Unutulmaması gereken zamanların ilginçlik ve güzelliklerini bize geçmişin fotoğrafları yansıtır.
İşte geçmişten günümüze yansıyan ve bize o zamanın ilginçliklerini de anlatan harika fotoğraflar...
Bilinen en eski selfie. (1839) Robert Cornelius'un kendini resmettiği bu fotoğraf ilk selfie fotoğrafı olarak biliniyor.
Özgürlük Heykeli henüz New York'a dikilmemiş ve parça parça iken bir aile hatıra fotoğrafı çekiliyor. (1886)
Savaş mağduru olan küçük bir kız çocuğu iki bacağında da protezlerle ve elinde oyuncak bebeğiyle görülüyor. (1900)
Eskiden otellerde müşteriler resepsiyon görevlisi tarafından bu yöntemle uyandırılıyordu.
Tam 9 kral tek bir fotoğrafta buluşmuş. (1910) Bu fotoğraf aynı anda bu kadar çok kralın bir arada bulunduğu tek fotoğraf. Fotoğrafta Norveç, Bulgaristan, Portekiz, Almanya, Yunanistan, Belçika, İspanya, İngiltere ve Danimarka kralları bulunuyor. Kralların bir araya gelme amacı ise Büyük Britanya Kralı ve Hindistan İmparatoru 7. Edward'ın cenazesi...
1913 yılında bir kargo firması minik çocukları da posta gibi adresten adrese götürüyordu. Fotoğraf bir postacının heybesindeki "postayı" yani çocuğu gösteriyor. Bu uygulama daha sonraki senelerde yasaklandı.
1919 yılında çekilmiş ve toplumsal yasakları eleştiren bir fotoğraf. Fotoğraftaki yazıda kadınlar: “Likör değen dudaklar bizim dudaklarımıza değemez” diyor…
1921’de çekilmiş bu fotoğrafta Harley motorsiklette bir polis ve kafeste bir suçlu görülüyor.
1920’de çekilmiş bu fotoğrafta foto-ilüzyonun en eski örneklerinden biri görülüyor. Fotoğraf hilesiyle küçük kızın kafası vücudundan ayrıymış gibi gösterilmeye çalışılıyor.
1922 yılında düzenlenen bir güzellik yarışmasında dereceye giren iki kadın.
1920’li yıllarda plajlarda çok kısa giyinmek yasaktı. Bir memur kadınların yüzme kıyafetlerini mezureyle ölçüyor ve yasalara uygun olup olmadığını denetliyor.
1923’te çekilen bir fotoğrafta aileler hafta sonu gezisinde lunaparkta eğleniyor.
1925 yılında üretilen bu başlık “the isolator” adıyla piyasaya sürülmüş. Büyük dikkat gerektiren işlerde başlığı takan kişi etrafından izole oluyor, yanındaki oksijen tüpünün üflediği oksijen ile beyni daha iyi çalışıyor ve çalışmasında daha başarılı olması hedefleniyordu. Elbette bu ürün tutmadı.
1920’lerde üretilen bu başlık ise yüzmeye giden kadınları güneş ışığının zararlı etkilerinden korumayı amaçlıyordu. Bu da pek rağbet görmedi.