Boyner'den aile şirketlerine uluslararası yönetim yapısı tavsiyesi

Ankara Sanayi Odası, Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği(TÜSİAD) ve Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD) işbirliğinde düzenlenen 'Aile Şirketleri Semineri' üçüncüsü Ankara Sanayi Odası (ASO)'nda yapıldı. Açılışta bir konuşma yapan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, Türkiye ekonomisinin temellerinin güçlenmesi için aile şirketlerinin, uluslararası standartlarda bir yönetim yapısına dönüştürülmesi gerektiğini söyledi.

Aile Şirketleri Platformu ile kurumsal yönetimin sadece halka açık ve çok ortaklı şirketlere yönelik bir yönetim aracı olduğu düşüncesini değiştirmeyi ve şirketlerin iş yapma kültürünü geliştirmeyi hedeflediklerini ifade eden Boyner, aile şirketlerinin rekabetçi piyasalarda yer almalarını sağlayabilecek iyi uygulama örneklerini tanıtacak ve halka açık olmayan şirketler açısından yeni Türk Ticaret Kanunu’ndaki değişikliklere yer vereceklerini söyledi.

TÜSİAD olarak, her aşamasını yakından takip ettiklerini ve destek verdikleri yeni Türk Ticaret Kanunu’nun yönetim, kontrol ve şeffaflık mekanizmalarına getirdiği yeni uygulamalar açısından bir kilometre taşı olduğunu düşündüklerini ifade eden Boyner, "Bu bağlamda, Kanun’un uygulamasını belirleyecek ikincil mevzuat çalışmalarını yakından takip ederek öngörülen takvim içerisinde tamamlanması için desteğimizi sürdürmeye devam edeceğiz." dedi.

Türkiye ekonomisini geliştirmek ve bu gelişimi sürdürülebilir kılmak için sistemin yüzde 95’ini oluşturan aile şirketlerinin temellerini güçlendirmek ve uluslararası standartlarda bir yönetim ve kontrol yapısına sahip olmalarını sağlamak gerektiğine işaret eden Boyner, şunları söyledi:

"Milli gelirin yüzde 75’ini oluşturan önemli katkılarına rağmen aile şirketlerimizin gelecek kuşaklara devrolma oranlarının oldukça düşük olması; hedefler ile araçların uyumlu olmadıklarını bizlere göstermektedir. Aile şirketlerimizin sürdürülebilir bir başarı ile ticari ömürlerini uzatmaları kurumsal yönetim ilkelerini içselleştirilmesiyle mümkün olabilir. Kurumsal yönetim anlayışının yerleşmesinin, babadan oğula geçen ve şeffaflığı dışlayan ataerkil bir yapıdan günün gereklerine uygun, uluslararası standartlara paralellik taşıyan ve şirketlerin bağımsız hükmi şahsiyetleri olduğunu anlamamızı sağlayan bir süreç anlamına gelecektir. Ancak dönüşüm sürecinde şirketin sahip olduğu değerlerin ve kurum kültürünün korunması gerektiği unutulmayarak bugüne kadar aile şirketlerinin ayakta kalmalarını sağlayan bu değer ve kültür, gelecek kuşaklara aktarılmalıdır. Tam da bu sebeple dönüşüm katılımcı bir süreç ile yaşanmalı, iletişim kanalları açık olmalı ve bilgi paylaşımı şeffaf bir yapı ile sağlanmalıdır.