HABER

Bozdağ 15 Temmuz'dan sonraki süreçte tutuklananların sayısını açıkladı

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yaşanan süreçteki soruşturmalar kapsamında yapılan adli işlemlere ilişkin rakamları paylaştı. 50 bin 504 tutuklunun olduğunu ifade eden Bozdağ, şu ana kadar, 15 Temmuz'dan sonraki süreçte 168 bin 801 kişi hakkında adli işlem yapıldığını açıkladı. Bozdağ, 48 bin 371 kişinin de adli kontrol altında serbest bırakıldığını aktardı.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yaşanan süreçteki soruşturmalar kapsamında yapılan adli işlemlerle ilgili rakamları paylaştı. Bozdağ, 50 bin 504 tutuklunun olduğunu söyledi.

168 BİN 801 KİŞİ HAKKINDA ADLİ İŞLEM

Adalet Bakanı Bozdağ, "Şu ana kadar, 15 Temmuz'dan sonraki süreçte, 168 bin 801 kişi hakkında adli işlem yapıldı. 615 kişi gözaltında, 8 bin 69 kişi hakkında yakalama kararı var, yani firardalar, kaçaklar. 50 bin 504 tutuklu var, 48 bin 371 adli kontrol altında serbest bırakılmış kişi var ve bunlardan ayrıca 8 bin 551 kişi de tutuklandıktan sonra adli kontrolle serbest bırakılmış, 433 kişi de adli kontrol olmaksızın serbest bırakılmış" dedi.

AVRUPA'YA SERT MESAJLAR

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünce, Yozgat Cumhuriyet Meydanı'nda açılan Cezaevleri İş Yurtları Fuarı'nda yaptığı konuşmada, Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye ile Avrupa Birliği arasında yürütülen katılım müzakerelerinin askıya alınmasını da içeren kararına ilişkin raporuna değindi.

Bozdağ, "Türkiye aleyhine siyasi bir karar.' demeyeceğim çünkü burada siyasi bir şey de yok. Avrupa Parlamentosu'nun aldığı bu karar, Avrupa Parlamentosu'nun üyelerini aldatan raportörlerin hazırladığı yalan, dolan ve iftiralarla dolu raporlar nedeniyle alınmıştır" değerlendirmesinde bulundu.

Yalanlarla, iftiralarla, çarpıtmalarla, abartmalarla dolu raporun aralarına birkaç doğru serpiştirildiğini dile getiren Bozdağ, şöyle devam etti:

"Bu raporu hazırlayan raportör, Kandil ile kol koladır, Pensilvanya ve onun teröristleri ile kol koladır, Türkiye'ye düşmanlık eden teröristlerle, Türkiye'de eylem yapan teröristlerle kol koladır. PKK terör örgütünün, FETÖ terör örgütünün ve diğer terör örgütlerinin görüşlerinin Avrupa raportörünün raporunda, Avrupa raportörünün görüşü olarak Avrupa Parlamentosu'na sunulduğunu görüyoruz. Buradan çok net söylüyorum, bunlar tamamıyla bu terör örgütlerinin görüşlerinin raportörünün imzasıyla sunulmasından ibarettir."

'RAPORTÖRE BAKANLIK OLARAK RANDEVU VERMİYORUZ'

"Bu raportör, Türk yetkililerden kaçıyla görüşmüş, kabul etmiyor kimse, biz de kabul etmiyoruz, Bakanlık olarak biz randevu vermiyoruz. Neden vermiyoruz? Terör örgütlerinin avukatlığını yapıyor, terör örgütlerinin görüşlerini yazıyor, terör örgütlerinin görüşlerini rapor ediyor yukarılara." diyen Bozdağ, raporu hazırlayan raportörün adil, objektif ve dürüst olmadığını söyledi.

"Onun için biz kendisiyle Bakanlık olarak görüşmüyoruz." diyen Bozdağ, şunları kaydetti:

"Terör örgütleriyle aranıza mesafe koyarsanız, adil olursanız, objektif olursanız, o zaman biz sizinle görüşebiliriz ama bunu yapmadığınız sürece biz görüşmeyiz. Avrupa Parlamentosu'na da soruyorum: Türkiye'de itibarı olmayan, karşılığı olamayan, muhatabıyla görüşemeyen ve Türkiye'de gerçekleri terör örgütlerinin gözüyle gören birisinin hazırladığı raporla Türkiye hakkında karar verirseniz yanlışın büyüğünü yaparsınız. Karar alıyorlar, diyorlar ki: 'Biz karar aldık, Türkiye'de yer yerinden oynar.' Karar çıktı, yer yerinden oynadı mı? Daha önce karar çıktı, yer yerinden oynadı mı? Oynamadı. 'Niye oynamadı?' diye bir sormaları lazım.

Siz Türkiye’yi eleştirirken PKK lehine, Türkiye aleyhine argümanlarla Türkiye karşısına çıkarsanız, PKK’nın argümanlarını Türkiye’ye dayatırsanız, FETÖ'nün argümanlarını Türkiye'ye dayatırsanız, teröristleri himaye ederseniz, onlara destek verirseniz, Türk halkı sizin bu iki yüzünüzü görür ve ona göre muamele yapar."

Bozdağ, terör örgütlerinin gelecek beklentilerini gerçekleştirmek için atılan adımlara Türk halkının kıymet vermeyeceğini vurgulayarak, "Bu rapor, bizim açımızdan da saygınlığı olmayan, değeri olmayan bir rapordur. Türkiye, bu raporu ve içindeki iftiraları dikkate almayacak. O raporu hazırlayan müfteriye geri gönderecektir ama Avrupa Parlamentosu da kendilerini sahte raporlarla aldatan raportörleri bir gözden geçirmeli ve bunlarla Türkiye arasındaki ilişkileri yönetmekten, sürdürmekten vazgeçmeli. Türkiye'ye karşı tarafsız adil ve objektif görev yapacak raportörler görevlendirmeli ki aramızdaki işler ve ilişkiler daha iyi olsun" şeklinde konuştu. (Ajanslar)

En Çok Aranan Haberler