Adaleti Bakanı Bekir Bozdağ, Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un öldürülmesiyle ilgili, "Türk polisinin sanki bu suikasti gerçekleştirmiş gibi takdim edilmesi, büyük bir saygısızlık ve iftiradır. Bu bir terör saldırısıdır, bu çok nettir. Polis kıyafeti giymiş olması, polis ünvanı taşımış olması bu saldırının niteliğini, bu saldırının arkasındaki kirli ve karanlık bağlantıları asla örtmez." dedi.
Bozdağ, TBMM Adalet Komisyonunda görüşülen Ak Parti'nin Anayasa değişiklik teklifi üzerinde yaptığı konuşmada, terör saldırılarında şehit olanlara Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi.
Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'a düzenlenen saldırıyı lanetlediğini belirten Bozdağ, büyükelçinin ailesine, Rusya halkına ve Rusya Federasyonuna bir kez daha taziye dileklerini ifade etmek istediğini söyledi.
Bozdağ, Karlov'a dönük saldırıya ilişkin adli ve idari tahkikatın devam ettiğine işaret ederek, "Eminim ki bu tahkikat sonucunda saldırganın bütün bağlantıları bütün boyutlarıyla ortaya çıkacaktır. Bundan hiç kimsenin şüphesi, endişesi olmasın." ifadesini kullandı.
"TÜRKİYE VE RUSYA'NIN KADİM DEVLET GELENEĞİ..."
"Bu kurşun Türkiye-Rusya arasındaki ilişkilere atılmış bir kurşundur. Bölgemizdeki normalleşmeye atılmış bir kurşundur. Büyük bir provokasyondur." diyen Bozdağ, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin ve Rusya'nın kadim devlet geleneği ve basireti, bu tür provokasyonların hepsini boşa çıkaracak güçte ve kudrettedir. Böylesi provokasyonlarla iki güçlü ülkeye yol ve rota tayin etmek mümkün değildir.
Bu olay nedeniyle Türk polisinin sanki bu suikasti gerçekleştirmiş gibi takdim edilmesi, büyük bir saygısızlık ve iftiradır. Her grubun içerisinde yanlış yapan birisi olabilir. Bu kişi görevi itibariyle polis olabilir ama Türk polis teşkilatı, Türkiye devleti adına bu işi yapmadığı gün gibi ortadadır. Bu, bir terör saldırısıdır, bu çok nettir. Bunun arkasındaki bağlantılar da ortaya çıkacaktır. Polis kıyafeti giymiş olması, polis ünvanı taşımış olması bu saldırının niteliğini, bu saldırının arkasındaki kirli ve karanlık bağlantıları asla örtmez. Buradan haraketle, Türkiye'yi ve polis teşkilatının içerisinde vazifelerini büyük bir özveriyle yapan polisleri suçlamayı haksızlık olarak görüyoruz ve bunu tamamen reddediyoruz. Bunun arkası da önü de mutlaka aydınlatılacak ve Türkiye kamuoyu da bunu bilecektir."
Bozdağ, terör sadırılarının ana hedefinin birliği bozmak, kardeşlik hukukuna zarar vermek olduğunu belirterek, "Her terör saldırısı karşısında birbirimize ve kardeşlik hukukumuza daha fazla sahip çıkacağımıza, teröre en büyük cevabı bu dayanışmayla vereceğimize yürekten inanıyorum." ifadesini kullandı.
Güvenlik güçlerinin, devletin ilgili birimlerinin imkan ve kabiliyetleriyle terörle etkin ve kararlı mücadelesini sürdüreceğini vurgulayan Bozdağ, "Yapılan terör saldırıları Türkiye'nin terörle mücadeledeki kararlılığını asla zaafa uğratmayacaktır. Kararlı, etkin ve netice odaklı mücadele terör minimize edilene ve kökü kazılana kadar devam edecektir. Türkiye toprakları üzerinde bugüne kadar başarılı olmuş hiçbir terör faaliyeti yoktur. 40 yıl, 50 yıl, hiç farketmez, ne kadar sürerse sürsün, terör eninde sonunda kaybedecektir ve yok edilecektir. Devletimizin gücü, milletimizin sağduyusu, basireti ve dayanışması bunu temin edecektir. Buna yürekten inanıyoruz." diye konuştu.
"TERÖR, TÜRKİYE'NİN RUTİNİNİ ORTADAN KALDIRAMAYACAKTIR"
Bakan Bozdağ, Türkiye'de terör varken, bu olaylar olurken böylesi bir gündemle görüşme ve müzakere yapmanın doğru olmadığı değerlendirmelerine katılmadıklarını bildirdi.
Bozdağ, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin ilk anayasası, 1921 Anayasası Kurtuluş Savaşı yıllarında yürürlüğe konmuş anayasadır. 'Kurtuluş Savaşı veriyoruz şimdi sırası değil, bunu bir kenara koyalım' denmemiştir. 1924 Anayasası yine Kurtuluş Savaşı'nın hemen arkasından Türkiye darda ve zorda olduğu dönemde yapılmıştır. Türkiye'nin bugünkü şartları he zamankinden daha iyi bir noktadadır. O nedenle bunları görüşmek bizim vazifemizdir. Eğer biz terör olaylarına göre devletin faaliyetlerini askıya alır, Meclisimizin çalışmalarını durdurursak, teröre göre kendimizi ayarlamış oluruz ki bu terörün ekmeğine yağ sürmektir.
Terörle mücadele edecek güvenlik güçlerimiz var, devletimizin ilgili birimleri var. Devletin diğer organları da vazifelerini yapacaktır. Terör, Türkiye'nin rutinini ortadan kaldıramayacaktır. Türkiye, Meclisiyle, yürütmesiyle, yargısıyla, devletin bütün organlarıyla çalışmalarını sürdürecektir."
(AA)