Bozdağ: Hükümet Terörün Bitmesi Için Taşın Altına Elini Değil Gövdesini Koydu

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, terörün bitirilmesi için eğer risk alınacaksa bunu hükümetin aldığını ve taşın altına elini değil gövdesini koyduğunu ifade etti. Bozdağ, "Eğer bu mesele sonuçlanmaz bu işten netice alınmazsa o zaman bedelini ödeyeceğiz." dedi.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, memleketi Yozgat’ta partisi tarafından İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nde düzenlenen İl İstişare Toplantısına katıldı. Bozdağ, burada yaptığı konuşmada ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. BDP’li milletvekillerinin İmralı’da Öcalan’la görüşmesine de değine Bozdağ, terörün bitirilmesi noktasında gerekli adımların atılması gerektiğini belirtti.

Bozdağ, şöyle konuştu: "Milletimiz bu sorunun bitmesini ve çözülmesini siyasilerden ve iktidardan istiyor. Son günlerde bazı devlet görevlilerinin imralı'da görüşmeler yaptığını ve en sonunda BDP’li iki milletvekilinin müracaatı üzerine Adalet Bakanlığı'nın verdiği izin çerçevesinde bir görüşmenin olduğu kamuoyuna yansıdı ve herkes bununla ilgili bir takım değerlendirmeler ve yorumlar yapıyor. Bundan sonrada yapılması da lazım. Çünkü bu sürecin Türkiye’nin hayrına yararına sonuçlanması silah bıraktırma hedefini tesis ve temin ederek sonuçlanması hepimizin ülkemizin menfaatine yararına."

TERÖRÜN BİTMESİ İÇİN BİZ GÖVDEMİZİ TAŞIN ALTINA KOYDUK

Terörün bitirilmesi için eğer risk alınacaksa bunu hükümetin aldığını ve taşın altına elini değil gövdesini koyduğunu ifade eden Bozdağ, "Eğer böyle bir sonuç ortaya çıkarsa Türkiye bundan kazanacak mıdır? Türkiye bundan kazanacaktır. O yüzden diyorum ki siyasi partiler bu noktada da yapıcı bir üslubun içinde olmalı. Eğer bir risk varsa hükümet bu riski üzerine aldı. Dün Sayın Hüseyin Çelik, açıkladı. 'Biz terör meselesinin sonlandırılması için elimizi değil, gövdemizi biz bu taşın adlına koyduk’ dedi. Eğer bu mesele sonuçlanmaz bu işten netice alınmazsa o zaman bedel ödeyeceğiz. Gövdesini taşın altına kim koyuyor, 'hükümet' koyuyor. Kim koyuyor 'başbakan' koyuyor, kim koyuyor 'arkadaşları' koyuyor, millet onlara bedelini ödetir." diye konuştu.

Terörü sonlandıracak bir neticeye varıldığında, bu sürece destek olan herkesin fayda göreceğini dile getiren Bozdağ, "Bedel varsa ödeyecek hazır iktidar, ama eğer bunun başka yönüyle bir faydası varsa bu sürece destek olan herkese de bunun bir faydası olur. O yüzden ben yapıcı bir üslubun Türkiye siyasetine hakim olmasının çok çok önemli, çok çok anlamlı olduğunu görüyorum. 'Partiler bir görsek bir baksak' diye değerlendirme yapsalar kıyamet kopmaz." diye konuştu.

Türkiye’de 30 yıldır terörle mücadele edildiğini kaydeden Bozdağ, "Ülkemiz 30 yıldır terörle mücadele ediyor o terör örgütünü kuran, yöneten, örgütleyen terörist başı yakalanmış mahkum edilmiş cezasını çekiyor. Terörü sona erdirmek için her yönü deniyor ama onunla hiç temas kurmuyor. Türkiye’nin geçmişine baktığınız zaman bu temas geçmişte de yapılmış. 1999’dan sonra da bazı devlet görevlilerinin görüşmeleri var. Biz onu da söyledik. Sayın Devlet Bahçeli’nin ve başkalarının döneminde de var. Niye yapıyorlar ülkelerinin hayrına yararına bir sonuç çıkar ümidiyle beklentisiyle bunu yapmak isteyenler yapıyorlar. Buradan farklı sonuçlar çıkarmak yanlış olur. Türkiye önümüzdeki süreçte olumlu yaklaşımlar içerisinde, olumlu sonuçlar ortaya konacak bir neticeye varıp eğer terör örgütünün silah bırakması hedefi temin edilebilirse bundan CHP, MHP, BDP, AK Parti ve 75 milyon insanımız da kazançlı çıkar. O yüzden bu sürece bakarken farklı gözlükle bakmak yerine bu sürece yapıcı bir usul ve üsluple bakmakta fayda olduğunu buradan bir kez daha ifade etmeyi fayda görüyorum." şeklinde konuştu.

Hedeflerinin terörü sonlandırmak, Türkiye’yi huzura kavuşturmak olduğunu vurgulayan Bekir Bozdağ, şunları kaydetti, "Bu ülkede kanı durdurmak ve gözyaşını dindirmek gibi böylesi bir kutsal hedef var. O zaman önümüzde de bir sürü mayınlar var. O zaman biz bu mayınlara basmadan bu hedefi gerçekleştirmek için bir çalışma yapmayacak mıyız. Bu mayınları bu tuzakları etkisiz hale getirip milletimizin bizden talebini gerçekleştirmeyecek miyiz. Gerçekleştireceğiz onun içinde bunların farkında ve bilincinde olarak bu adımları atmak bu çalışmaları yapmak elbette kolay olmayacaktır. Sabır isteyecektir zaman isteyecektir. O yüzden realiteden kopuk bakmak realiteden kopuk değerlendirmek fevkalade yanlış olur.