Bozdağ: Türkiye, Uluslararası Eğitimde Cazibe Merkezi Olacak

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Türkiye’nin uluslararası öğrenci hareketliliğinde bir cazibe merkezi olması için çalıştıklarını belirterek, “İhracat kalemlerine dahil etmemizin nedenlerinde biri bu, tek çatı altında birleştirmemizin nedenlerinden biri de bu. Bunun meyvelerini de alınmaktadır. Örneğin, 2011 yılında Türkiye üniversitelerinde burslu okumak için müracaat eden öğrenci sayısı 9 bin civarında iken, 2012-2013 yılları arasında müracaat eden öğrenci sayısı 45 bin civarındadır.” dedi.

Yurt Dışı Türkler ve Akrabalar Topluluğu Başkanlığı’nda Türkiye’de okuyan yabancı öğrencilerin durumu ile ilgili basın açıklaması yapan Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Türkiye’nin uluslararası eğitimde geldiği noktayı değerlendirdi.

Türkiye’nin gelişen ve değişen dış politikası çerçevesinde dünyanın her yerinde olmayı hedefleyen bir ülke olmanın doğal sonucu olarak birçok alanda söz sahibi olmaya başladığını vurgulayan Bozdağ, bu alanlardan birinin de eğitim olduğunu şu sözlerle dile getirdi: “Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluğu Başkanlığı, aynı zamanda uluslararası öğrencilerin Türkiye’deki eğitimini organize eden bir kuruluşumuzdur. Uluslararası ilişkiler yalnızca devlet arasında yürütülmemektedir. Ülkelerin kamuoyu da vazgeçilmez diplomasileri haline gelmiştir. Türkiye, uluslararası öğrenci hareketliliğinde cazibe merkezi haline gelmiştir. Türkiye’de son yıllarda eğitim ve öğretimde büyük artışlar olmuştur. Türkiye’nin bölgesel ve siyasal etkinliliğinin artması, ekonomik, siyasal, soysal alanlarda son yıldaki önemli artışlar uluslararası öğrencilerin ülkemize yönelmesine neden olmuştur. Türkiye’de hali hazırda öğrenim gören 127 ülkeden yaklaşık 31 bin 933 öğrenici bulunmaktadır. 2012-2013 yılı kayıtları ile bu rakamın 40 bini geçeceğini tahmin ediyoruz. Türkiye’den dışarı eğitim almaya giden 66 bin vatandaşımız bulunmaktadır. Birkaç yıl içinde Türkiye aleyhine olan bu dengenin, Türkiye lehine değişeceğini umut ediyoruz.”

20 yüz yılda ulaşımdaki gelişmelerin ve değişimlerin öğrenci hareketliliğinde de artışı beraberinde getirdiğini kaydeden Bozdağ, “1980’de bütün dünyada 1 milyon öğrenci kendi ülkesi dışında eğitim yapmakta iken, 2010 yılı rakamlarına göre, 3.7 milyon öğrenci kendi ülkesi dışında eğitim görüyor. Bu rakamın 2020 yılında 7 milyona çıkması öngörülmektedir. Uluslararası öğrenciye en çok ev sahipliği yapan ülkeler, ABD; 660 bin öğrenci, İngiltere; 368 968 öğrenci, Avustralya; 207 bin, Almanya; 197 bin 195 öğrenci, Rusya; 136 bin 791 öğrenci. Bu uluslararası öğrenci hareketliliğinin ekonomik getirisi de oldukça önemlidir. İngiltere eğitim sektöründen yıllık 13.5 milyar dolar gelir elde etmekte, Avustralya; 19 milyar dolardır, Yeni Zelanda’da 2 milyar dolar gelir elde etmektedir.”

"EĞİTİMİ, İHRACAT KALEMİNE DAHİL ETTİK, TEŞVİK KAPSAMINA ALDIK"

Hükümet olarak eğitimi ihracat kalemleri içine dahil ederek, teşvik kapsamına aldıklarına dikkatleri çeken Bozdağ, şöyle devam etti: “Üniversitelerimizin yurt dışından daha fazla öğrenciler alabilmeleri için önemli çalışmalar başlattık. Bu çerçevede Uluslararası Öğrenci Strateji Belgesi hazırlandı. Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Kurulu’nun değerli üyeleri ile beraber, Türkiye’nin uluslararası öğrenci stratejisinin ana ilkelerinin ne olacağı, 10 yıl sonra 15 yıl sonra Türkiye’nin nerede olacağı, hangi mesafeleri kat edecek, hedefleri nasıl gerçekleştireceğine bakacağız. Az önce rakam verdim, Türkiye’de 31 bin 933 uluslararası yüksek öğrenim öğrencisi var. 2012-2013 yıllarında bu sayıyı 40 bine çıkartmayı hedefliyoruz.”

"45 BİN YABANCI ÖĞRENCİ TÜRKİYE'DEKİ ÜNİVERSİTELERDE OKUMAK İÇİN BAŞVURDU"

Türkiye’nin de diğer ülkeler gibi uluslararası öğrenci alanında bir üs olması için eğitimi ihracat kalemlerine dahil ettiklerini, tek çatı altında birleştirdiklerini söyledi. Bu çalışmaların meyvelerini almaya başladıklarının altını çizen Bozdağ, 2011 yılında Türkiye üniversitelerinde burslu okumak için müracaat eden öğrenci sayısının 9 bin civarında iken, 2012-2013 yılları arasında müracaat eden öğrenci sayısının 45 bin civarında olduğunu, bu artışın temel nedeninin ise Türkiye’nin uluslararası planda görünürlüğünün artması ve Türkiye’de ekonomik, siyasal ve sosyal alanda yaşanan büyük gelişmeler olduğunu yineledi.