Bozdağ’dan Diyanet Akademisi Açıklaması

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, kurulacak Diyanet Akademisi ile din görevlilerinin karşılaşabilecekleri her türlü soruna dair uygulamalı eğitimden geçirileceğini söyledi.

Gezi ve incelemelerde bulunmak üzere Konya’ya gelen Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, AK Parti İl Teşkilatı’nı ziyaret etti. AK Parti İl Başkanı Ahmet Sorgun, milletvekilleri ve parti yöneticileri tarafından karşılanan Bekir Bozdağ, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, yeni bir adım atarak Diyanet Akademisi kurma kararı aldıklarını açıkladı. Bozdağ, akademide din görevlilerinin karşılaşabilecekleri her türlü soruna dair uygulamalı eğitimden geçirileceğini belirterek, “Şuanda Türkiye’de imam hatip, müezzin, Kur’an Kursu öğretmeni atamaları yapılması halinde her hangi bir hizmet öncesi eğitime tabii tutulmadan göreve başlıyorlar. Görev içerisinde zaman zaman hizmet içi eğitime alınıyorlar. Tabii bu uygulamada bizi ciddi sorunlarla karşılaştırıyor. Bu nedenle yeni bir adım atma kararı aldık, Diyanet Akademisi kurulacak. Şuanda Türkiye’de bulunan dini yüksek ihtisas merkezleriyle diyanet eğitim merkezleri bu akademinin bünyesinde toplanacak. İmam hatip, müezzin, Kur’an Kursu öğretmeni ve vaiz müftülüğe doğrudan bir atama yapılmayacak, atamalar aday olarak yapılacak. Yani hizmet öncesi verilecek eğitimde başarılı olanlar atanacak. İmam hatip lisesi mezunları için asgari 1 yıl, ilahiyat fakültesi mezunları için asgari 6 ay olmak koşuluyla bir hizmet içi eğitim düşünülüyor. Müftü ve vaizler için şuanda devam eden bir sistem var, o sistem devam edecek. Ancak bu sistemi hizmet öncesine alıyoruz. Böylelikle görev yapan bütün din görevlilerinin tamamı camiye, Kur’an Kursu’na gitmeden önce arazide karşılaşabilecekleri her tür soruna dair uygulamalı bir eğitimden geçirilecekler. Böylelikle hizmetin daha etkin daha verimli ve yararlı bir şekilde sürdürülmesi temin edilmiş olacak. Şuanda bu çalışma devam ediyor, Bittiği zaman Bakanlar Kuruluna arz edilecek. Henüz taslak şamasında ama açılma kararını verdik” dedi.

“SOMALİLİ ÖĞRENCİLER EĞİTİMLERİNE DEVAM EDİYOR”

Bir gazetecinin, “Türkiye’ye getirilen 500 Somalili öğrencilerden 86’sının Avrupa’ya kaçtığı söyleniyor. Bu konuda bir yanlışlık mı var acaba?” sorusuna Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, gelen öğrencilerden kaçan ve yurt dışına giden olmadığını bildirdi. Bozdağ, açıklamasına şöyle devam etti:

“Somali’den üniversite okumaya getirdiğimiz 500’den fazla öğrenci var. Türkiye bursuyla okuttuğumuz öğrencilerden kaçan öğrenci yok, yurt dışına giden öğrenci de yok. Orta öğretim için getirdiğimiz öğrencilerden bazıları Türkiye’ye uyum sağlamadığı için onlardan bir kısmı geri ülkelerine gönderildi. Onlarla ilgili belki haberlerdir. Şuanda orta öğretim için getirdiklerimiz eğitimlerine devam ediyor. Geldiklerinde uyum problemleri yaşandı. Zaman zaman bırakıp gitmek isteyenler oldu onlarla ilgili çalışmaları yaptık, uyum problemini aşanlar eğitimine devam ediyor.”

KAMUDA BAŞÖRTÜSÜ SERBESTLİĞİNE İLİŞKİN BAŞLATILAN KAMPANYALAR

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, kamuda başörtüsü serbestliğine ilişkin başlatılan kampanyalar olduğu ve 15 Mart’tan sonra serbestlik olması istendiği yönündeki soru üzerine zaman içerisinde har alanda olduğu gibi bu alanda da eşitliğin gereğinin hayata geçeceğini söyledi. Bozdağ, “Türkiye bir hukuk devleti, hukuk devletinde insanlar eşittir. Eşitliğe uygun her alanda davranmakta esastır ama maalesef Türkiye’nin yaşadığı sıkıntılar nedeniyle eşitsizliği eşitlik yerine ikame eden birçok uygulamalar yaşandı geçmişte. Üniversiteye giriş sisteminden tutun da başka alanlara varıncaya kadar pek çok haksızlık ve eşitsizlik yaşandı ve bunlar zaman içerisinde aşıldı. Şu anda Türkiye’de insanlarımızın kıyafetini düzenleyen bir kanun hükmü yok. Şu kıyafeti giymek zorunlu diye bir kanun hükmü yok ama yönetmeliklerle bir takım idari düzenlemeler yapılmış durumda. Tabii eşitlik ilkesine aykırı bir uygulama. Zaman içerisinde her alanda olduğu gibi bu alanda da eşitliğin gereği hayata geçecektir” diye konuştu.

AK Parti ile BDP’nin Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda başörtüsü ile ilgili aynı görüşleri savunarak anlaştığı yönündeki soruya ise Bozdağ şöyle yanıt verdi:

“Anayasa Uzlaşma Komisyonu 4 partinin eşit sayıda üyesinden oluşuyor, oy birliğiyle karar alıyor. Biz Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na laiklik ilkesinin tam hayata geçirilmesini temin edecek bir öneri sunduk. Özellikle din ve vicdan özgürlüğü başlığı altında. Anayasa’nın 24. maddesinde bu konu düzenleniyor. Kimse dini ibadet, ayin ve törenlere zorlanamaz. Kimse dini inanç ve kanaatinden dolayı kınanamaz, suçlanamaz ama dininin gereğini yerine getirmekten dolayı aynı teminat anayasamızda yok. İnancınızdan, kanaatinizden dolayı suçlanamıyorsunuz ama inancınızın gereğini yapmak istediğinizde anayasa suçlanmama ve kınanmama kuralını koymuyor. O yüzden Türkiye’de yıllarca başörtüsü takan insanlarımız kınandılar, suçlandılar, okullarından ve işlerinden oldular. Halbuki laiklik ilkesinin gereği olarak insanlar inançlarının gereğini yerine getirme hürriyetine sahiptir. Laiklik de bunun teminatıdır. Başkaları bunu engellemek istediği zaman laiklik gereği devlet bu engellemek isteyenlere mani olur. Bizim öngördüğümüz düzenleme bu anlamda hem inandığının gereğini yaşamak isteyen hem de yaşamak istemeyen için var. Bir kişi yaşamak istiyorum, inancımın gereğini dediği zaman onu da teminat altına alıyor. Yaşamamayı da teminat altına alıyor. Dinsizlik veya ateizme gitmek istiyorsa onu da teminat altına alıyor. Çünkü laikliğin gereği bütün yaklaşımların bu anlamda teminat altına alınmasıdır, hürriyetin tam sağlanmasıdır. Bizim görüşümüz Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda ifade edildi. Kamu hizmetleriyle ilgili kısımda da sadece kamu hizmetine girmek için görevin gerektirdiği nitelik dışında başka nitelik aranması fevkalade yanlış. Buna katılan partiler olur, katılmayanlar olur. Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda biz BDP ile aynı konularda aynı şeyleri söylediğimiz şeyler olduğu gibi MHP ile de CHP ile de aynı şeyleri söylediğimiz konular var.”

Bekir Bozdağ’a ziyaret anısına AK Parti İl Başkanı Ahmet Sorgun çini tabak hediye etti. Bozdağ, partililerle bir süre basına kapalı olarak görüştükten sonra il başkanlığından ayrıldı.