Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, “Bugüne kadar bu süreçler içerisinde bizden önceki hükümetler döneminde de bazı devlet görevlilerinin İmralı ile görüşmeler yaptığını bütün Türkiye kamuoyu biliyor. Şimdi MHP karşı çıkıyor ama DSP, ANAP ve MHP koalisyonları döneminde görüşmeler olduğunu da herkes biliyor” dedi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Türk Dünyası Belediyeler Birliği İşbirliği Toplantısı’na katıldı. Programın sonunda gazetecilere açıklamalarda bulunan Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Almanya SDP Genel Başkanı ile birlikte gerçekleştirdiği çalışma yemeğinden sonra yaptığı İmralı tutanaklarının basına sızması ile ilgili açıklamaları değerlendirdi. Bozdağ, “Her zaman ifade ettik; çözüm süreci, terörün sona erdirilmesi, terörün silah bırakması ve Türkiye’nin 30 yılı aşkın bir süredir mücadele ettiği terör belasının Türkiye’nin gündeminden çıkartılmasına dönük bir iradenin sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Bizim bütün derdimiz milli birliğimizi, beraberliğimizi daha güçlü hale getirmek. İnsanımız arasındaki kardeşlik hukukunu daha da güçlü kılmaktır, terörü sona erdirmektir. Bu çerçevede çözüm sürecine bakıyoruz ve bunu da ifade ettik daha önce” diye konuştu.
Terörün bitmesi durumunda Türkiye’nin kazanacağını söyleyen Bozdağ, CHP, MHP ve BDP’nin de bundan kazançlı çıkacağını ifade etti. Terörün olmadığı bir Türkiye’nin daha güçlü bir Türkiye olacağını söyleyen Bozdağ, “Sayın Kılıçdaroğlu, çözüm sürecine ilişkin kamuoyunda haberlerin ilk yansıdığı zaman ‘Biz hükümete kredi veriyoruz’ demişti. Bizde o zaman şunu söylemiştik, ‘Sayın Kılıçdaroğlu samimiyse ‘destek veriyorum’ demesi lazımdı. Terörü bitirecek, kardeşlik hukukunu güçlendirecek, milli birliği daha iyi bir nokta getirecek, kanı durduracak çalışmalara destek veriyorum’ demesi lazımdı. ‘Kredi veriyorum’ demek esasında ‘belli bir süre eleştirmeyeceğim’ anlamına gelir. Ama Sayın Kılıçdaroğlu o zaman bu sürece destek verdiğini ifade etmek için bu cümleleri kullandığını, CHP’nin yandaş yazarları ve medyası da bu anlamda acıkmalar yaptılar. Ama şimdi Sayın Kılıçdaroğlu çözüm süreci başladığında o zaman İmralı’da görüşmelerin kimler tarafından yapıldığını bilerek bu açıklamayı yapmıştı. Şimdi değişen bir şey yok, ama şimdi yaptığı açıklamaya baktığınız zaman Kılıçdaroğlu sürecin başında yaptığını tekzip ediyor. Ben buradan sormak istiyorum, o zaman sürecin başladığında ‘kredi veriyorum’ diyen Kılıçdaroğlu, İmralı’da görüşmelerin kiminle yapıldığını bilmiyor muydu? Biliyordu. Bilerek bunu yaptı, şimdi başka bir açıklama yapıyor. O zaman hangisi doğru, bize açıklama yaparsa biz memnun oluruz. Yani kısa bir sürede bir önceki görüşünden çark etmiş olması bizim açımızdan yadırgayıcı değil. Çünkü Sayın Kılıçdaroğlu sürekli görüş değiştiren yaklaşımları ortaya koyan birisi. Medya maalesef bunu da pek yazmıyor. İşte şimdi bu konuda da sürecin başında yaptığı açıklama ile gelinen noktada yaptığı açıklama başka bir çarkı gösteriyor” şeklinde konuştu.
Bozdağ, Kılıçdaroğlu’nun devletin teröristleri muhatap almasıyla ilgili yaptığı açıklamanın hatırlatılması üzerine ise, “Şimdi İmralı’da görüşmeler MİT tarafından yapıldı. Bütün Türkiye bu konuyu biliyor. MİT’in görevi Türkiye’nin güvenliğine ilişkin çalışmalar yapmak ve bu konuda kendisine verilen vazifeleri yerine getirmektir. Yani siz terörle 30 yılı aşkın süredir mücadele ediyorsunuz ve mücadele sırasında terörün kurucusu, yöneticisi olan kişiyi yakalamışsınız, yargılamışsınız, hüküm kesinleşmiş, şuanda cezaevinde infaz yapılıyor. Bu güne kadar herhangi bir devlet teması olmadığını söylemek ciddilik midir, samimi yaklaşım mıdır? Yargılarken hakimler görüştüğü zaman, iddialar hakkında görüşlerini sorduğunda, savunmasını aldığında bu bir temas olmuyor mu? Cezaevinde yatarken orada gardiyanlar, temizlik görevlileri olsun, oradaki sorumlular olsun, başkaları olsun bir temas yok mu? Yani şimdi baktığınızda izole bir şey, devlete ait hiç kimse bir temas içerisine girmiyor, o zaman yargılamanın yapılması ve cezanın infazı fiilen mümkün değil. Herkes eğri otursa bile doğru konuşması lazım. Bugüne kadar bu süreçler içerisinde bizden önceki hükümetler döneminde de bazı devlet görevlilerinin İmralı ile görüşmeler yaptığını bütün Türkiye kamuoyu biliyor. Şimdi MHP karşı çıkıyor ama DSP, ANAP ve MHP koalisyonları döneminde görüşmeler olduğunu da herkes biliyor. Onun için de bunu gündelik siyasetin konusu yapmak, gündelik siyasi rekabette ön almak için bunları konuşup değerlendirmek Türkiye’nin birliğine, kardeşliğine ve Türkiye’nin atmak istediği adımlara zarar vermekten başka bir sonuç doğurmaz. Sayın Kılıçdaroğlu’na da bir fayda sağlamaz, CHP’nin de MHP’nin de seçmenlerinin önemli bir kısmı terörün sona erdirecek çözüm sürecine destek vermektedir” ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz