Bozyazılı Gebe Kadınlar Bilgilendirildi

Mersin İl Halk Sağlığı Beslenme ve Diyet Uzmanı Züleyha Kaplan, dünyada her yıl 600 binden fazla kadının gebelik veya doğum nedeniyle hayatını kaybettiğini, milyonlarca kadının ise bu sebeplerle ya hasta ya da sakat kaldığını söyledi.

Mersin’in Bozyazı ilçesindeki gebe kadınlara, İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yürütülen “Sağlıklı Gebelik Sağlıklı Nesil Projesi” kapsamında seminer verildi. Bozyazı İlçe Sağlık Müdürlüğü Toplum Sağlığı Merkezi’nde yapılan toplantıda, İl Halk Sağlığı Beslenme ve Diyet Uzmanı Züleyha Kaplan ve Ebe Cevahir Kesen Ülkü tarafından Doğum Öncesi Bakım ve Doğum Sonrası Bakım ile beslenme konusunda verilen seminere Bozyazılı gebe kadınlar yoğun ilgi gösterdi.

Katılımcılara proje hakkında bilgi veren Züleyha Kaplan, “Doğum Öncesi Bakım”ın, anne ve fetüsün tüm gebelik boyunca düzenli aralıklarla gerekli muayene ve önerilerde bulunularak, bir sağlık personeli tarafından izlenmesi olduğunu belirterek, “Böylece annelerin daha sağlıklı bir gebelik geçirmeleri ve daha sağlıklı bebeklere sahip olmaları sağlanmış olur. Anne ve çocuk sağlığı hizmetlerinde önemli bir yeri olan Doğum Öncesi Bakım hizmeti, temelde koruyucu bir sağlık hizmetidir” dedi.

“DÜNYADA HER YIL 600 BİN KADIN HAYATINI KAYBETMEKTE”

Gelişmekte olan ülkelerde doğurganlık çağındaki kadınlar arasında gebelik, doğum ve lohusalık sırasında meydana gelen ölümlerin doğurganlığın önemli komplikasyonları olduğuna işaret eden Kaplan, “Dünyada her yıl 600 binden fazla kadın gebelik veya doğum nedeniyle hayatını kaybetmekte, milyonlarca kadın ise bu sebeplerle ya hasta ya da sakat kalmaktadır. Bunların çok büyük çoğunluğunun az gelişmiş ülkelerde olduğu saptanmıştır. Hem annenin hem de doğacak bebeğin sağlığının korunması ve geliştirilmesinde doğum öncesi bakım, doğum ve doğum sonrası bakım temel koruyucu hizmetlerdendir” diye konuştu.

Anne ölüm nedenlerinin başında, yeterli doğum öncesi bakım hizmetleri olmaması ile önlenebilecek gebelikle ilgili sorunlar geldiğine dikkat çeken Kaplan, şöyle devam etti: “Doğum öncesi ve sonrası alınan bakım, anne adaylarında ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarının erken dönemde tespit edilmesini ve gereken önlemlerin alınmasını, doğumların sağlıklı koşullarda yapılmasını ve komplikasyonlara bağlı anne-bebek hastalık ve ölüm hızlarının azalmasını sağlayacaktır. Gebelikleri boyunca hiç Doğum Öncesi Bakım almamış annelerin daha fazla ölüm riski taşıdıkları, daha fazla düşük doğum ağırlıklı bebek doğurdukları, bebeklerin perinatal dönemde ölme olasılıklarının daha fazla olduğu belirlenmiştir. Gebelik süresince yetersiz ve dengesiz beslenme erken doğumlara, ölü doğumlara ve düşük doğum ağırlıklı bebeklerin dünyaya gelmesine neden olmaktadır. Bu durum bebekte ve annede bazı sağlık sorunlarına neden olmaktadır.”

“MERSİN’DE ANNELERİN YÜZDE 72’Sİ DOĞUM SONRASI BAKIM ALMIYOR”

Mersin ilinde yapılan bir çalışmadan rakamlar da veren Kaplan, çalışmada annelerin yüzde 72’sinin taburcu olduktan sonra evde herhangi bir sağlık bakımı almadıklarının, yüzde 84’ünün doğum sonu evde kendisiyle ilgili, yüzde 60’ının bebek bakımı ile ilgili sorun yaşadığının, yüzde 60’ının da doğum sonrası kontrol için kime ve nereye gitmesi gerektiğini bilmediğinin saptandığını ifade etti. Kaplan, ”Bu durum bize doğum öncesi bakım kadar doğum sonu bakımın da önemli olduğunu ve annelerin bu konuda bilinçlenmesi gerektiğini vurgulamaktadır” şeklinde konuştu.

“GEBELİK SÜRESİNCE YETERLİ VE DENGELİ BESLENMELİ”

Gebe kadının beslenmesi ile anne karnındaki bebeğin sağlığı arasında önemli bir ilişki bulunduğunu da kaydeden Kaplan, anne karnındaki bebeğin bedensel ve zihinsel olarak büyümesi ve gelişmesinin annenin gebeliği süresince yeterli ve dengeli beslenmesi ile mümkün olduğunun altını çizdi. Kaplan, beslenme konusunda şu önerilerde bulundu: “Günlük beslemenizin büyük bir bölümünü oluşturması gereken lifli (posalı) yiyecekler, gebelikte sık görülen kabızlığın ve bağırsak tembelliğinin önlenmesinde çok yararlıdır. Günde 25-35 gram arasında lif almamız gereklidir. Bu miktar günde 5 porsiyon liften zengin gıdalar tüketerek, yani 3 porsiyon sebze, 2 porsiyon meyve, 6 porsiyon tahıl ve kuru baklagiller tüketerek sağlanabilir. Günde 50-60 gramın üzerindeki aşırı tüketim ise kalsiyum, demir, çinko gibi bazı mineralleri bağlayarak vücuttan atılmalarına yol açabilir.”

Gebelikte en yararlı besinleri üt, yoğurt, peynir, yeşil yapraklı sebzeler, yağsız kırmızı et, tavuk eti, balık ve kepekli ekmek olarak sıralayan Kaplan, en zararlı besinlerin ise genel olarak tatlı ve şekerlemeler, şekerli marmelatlar, likörler, gazlı ve şekerli içecekler, aperatifler, kızartmalar, çok fazla kahve ve çay olarak sayılabileceğini bildirdi.

“ÇOCUK SAHİBİ OLMAYI TESADÜFLERE BIRAKMAYIN”

Anne olmanın çok önemli bir sorumluluk olduğunun altını çizen Kaplan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çocuk sahibi olmayı tesadüflere bırakmayın. Kendinizi tam olarak hazır hissetmeden gebe kalmamalısınız. Erken ve ileri yaşta gebe kalmak, sık aralıklarla doğum yapmak tehlikelidir. Bu tür riskli gebelikler daha sık doğum öncesi kontrol gerektirir. Sevgili anne adayı; sağlıklı bir gebelik, sağlıklı bir doğum ve yine sağlıklı bir bebek için bağlı bulunduğunuz aile hekiminize başvurarak gebeliğinizi öğrendiğiniz ilk andan itibaren doğum öncesi bakım hizmetlerinden yararlanmayı ihmal etmeyiniz. Sağlık personeli yardımı olmadan doğum yapmak intihardır. Kendinizi ve bebeğinizi tehlikeye atmayın; doğumunuzu hangi sağlık kuruluşunda yapacağınızı önceden planlayın. Doğumunuzu yapacağınız sağlık kuruluşunu seçerken “Bebek Dostu” unvanı olan hastaneleri seçiniz. Lohusalık, hassas bir dönemdir. Doğum sonu bakımınızı asla ihmal etmeyiniz.”