En katı ağaç, aynı zamanda en kolay kırılan ağaçtır. Buna karşın bambu ve söğüt ağaçları, rüzgara göre eğilerek hayatta kalmayı başarırlar.
İster kabullenin ister kabullenmeyin, içinde bulunduğunuz şartlar tamamen size bağlı. Siz kabullenmedikçe asla yenilgi diye bir şey yoktur.
Yaptığın her şeye, fiziksel ya da başka bir şeye her zaman limit koyarsan bu senin yaşamına ve işine sıçrar. Limit yoktur! Sadece ilerleme kaydetmediğin dönemler vardır ve orada kalmamalısın.
Sınırlar yoktur.Vadiler vardir fakat orada kalmamalisin, onlari asmalisin. Sonuçta başarılı veya başarısız olmak değildir önemli olan, bunların insanın kalbinde yarattığı etkilerdir. İnsan cesaretini kaybetmediği sürece yenilmiş sayılmaz.
Kolay bir hayat dilemeyin; zor olana dayanabilecek güç isteyin.
Kötü (cehennem gibi) durumlardan fırsatlar yaratırım.
Her birimizin içinde savaş verdiği şeytanlar vardır. Bunlar korku, nefret ve öfkedir. Bu şeytanları yenemezseniz, 100 yıllık hayat bir trajediden ibarettir. Yok eğer alt etmeyi başarırsanız;
Tek günlük hayat bile zafer sayılır.
Şüpheciler “insanlar uçamaz” dediler, yapanlar; “belki, ama biz deneyeceğiz”. Ve en sonunda sabahın kızıllığında yükselirken inanmayanlar arkalarından seyrettiler.
Zihnini boşalt. Su gibi formsuz, şekilsiz ol. Şimdi, suyu bir bardağa doldurursan, su bardak olur. Onu çay demliğine doldur, o zaman su çay demliği olur.
Yararlı olana adapte ol, yararsızı reddet ve özellikle sana ait olanları ekle. Mutlu ol ama asla yetinme. Başarısızlıktan korkma. Başarısızlık değil ama düşük hedef suçtur.
Büyük girişimler, düşseniz bile (başarısız olsanız bile), muhteşemdir.
Bilmek yeterli değildir, uygulamak gerekir. İstemek yeterli değildir, yapmalıyız.
Ölümsüzlük anahtarı, önce hatırlanmaya değer bir hayat yaşamaktır.