Türkiye'ye ilişkin İlerleme Raporu ve Katılım Ortaklığı Belgesi ile genişleme strateji belgesini onaylayan AB Komisyonu, "temkinli ve yapıcı" bir yaklaşım sergilediğini ifade etti.
Katılım müzakerelerinin 3 Ekim'de başlatılmasıyla Türkiye-AB ilişkilerinin yeni ve tarihi bir döneme girdiğini belirten Komisyon, bu müzakerelerin Türkiye'nin AB'ye katılım konusunda irade ve yeteneklerini göstermesini, tüm koşullara uyum için gerekli adımları atmasını sağlayacağını kaydetti.
AB'ye katılmak isteyen tüm aday ülkelerin siyasi ve ekonomik kriterlere uyması, AB müktesebatına tam uyum sağlaması gerektiği belirtilen belgelerde, Türkiye'nin Kopenhag siyasi kriterlerini "yeterince" yerine getirdiği, önemli yasal reformların gerçekleştirildiği ve uygulamaya sokulduğu, bu uygulamaların, örneğin adli sistemde, yapısal değişiklikler getireceği ifade edildi.
Belgelerde insan hakları ihlallerinin azaldığı, ancak devam ettiği kaydedildi. Bazı yasaların uygulanmasının ve bazı alanlarda yeni yasal önlemlerin alınmasının aciliyeti olduğu ifade edilen belgelerde, demokrasi ve hukuk devleti alanlarında gerçekleşen yapısal reformların önemi üzerinde ısrarla durulduğu dikkat çekiyor.
AB Komisyonu'nun geçen yıl özellikle üzerinde durduğu yasal reformların gerçekleştiği, ancak bunların pratik uygulamasında bazı eşitsizlikler olduğu belirtilirken, Silahlı Kuvvetler ve sivil topluma ilişkin reformların da yapıldığı, ancak ordunun etki gücünü koruduğu üzerinde duruluyor.
İşkenceye karşı mücadele ve fikir özgürlüğü konusunda alınan önlemlere rağmen bazı sorunların devam ettiğinin gözlemlendiği mesajı verilen belgelerde, bu alanlarda da çabaların artırılması isteniyor.
Dini azınlıkların karşılaştıkları sorunlar üzerinde de durulan belgelerde, bu alanda, "AB standartlarına uygun acil yasal çözümler" beklentisi dile getiriliyor.
Komisyon, Türkiye'de kadın hakları alanında daha dikkatli bir yaklaşım olduğunu not ederken, kadınların maruz kaldıkları şiddet olaylarının endişe verici boyutları koruduğunu da kaydediyor.
Türkçe dışındaki dillerin kullanımı konusunda Türkiye'nin kaydettiği açılıma rağmen kültürel haklar alanında eksikliklerin varlığının sürdüğünü belirten Komisyon, güneydoğu bölgesinde ekonomik ve sosyal durumun fazla değişmediğini savunarak, bu konuya daha fazla dikkat edilmesini öneriyor.