ADANA (İHA) - Azerbaycan'da yılda 50 milyon ton üretilecek ham petrolün, Ceyhan'da inşa edilen deniz terminaline ve buradan da dünya pazarlarına ulaştırılmasını amaçlayan Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Ham Petrol Boru Hattı Projesi'nde (HPBH) mutlu sona yaklaşılıyor. Bakü'den yarın (25 Mayıs) pompalanacak ilk petrol, 6 hafta sonra BTC Ceyhan Terminali'ne ulaşacak.
Bakü'den başlayıp Ceyhan'da son bulacak olan ve Türkiye kesimi bin 70 kilometre olmak üzere toplam bin 730 kilometre uzunluğundaki boru hattıyla, başta Azeri petrolü olmak üzere bölgede üretilecek yılda 50 milyon ton düzeyindeki ham petrol, Ceyhan'daki BTC Haydar Aliyev Deniz Terminali'nden dünya pazarlarına ulaştırılacak. 25 Mayıs 2005 Çarşamba günü Bakü-Sangaçay bölgesinde yapılacak törenle, boru hattından ilk petrol pompalanacak. Petrolün, pompalanmasından sonra yaklaşık 6 hafta sonra Ceyhan'a ulaşması bekleniyor. Haydar Aliyev Deniz Terminali'nde, ham petrolün depolanacağı her biri 1 milyon varil kapasitesindeki 7 dev tank hazır durumda. 2 bin 600 metre uzunluğunda iskelede tüm hazırlıklar tamamlandı, limana yaklaşacak gemiler için adeta gün sayılıyor.
BTC Haydar Aliyev Deniz Terminali Saha Müdürü İlyas Yılmaz, Ceyhan'da şu anda gelinen noktada 30 Haziran itibariyle petrol alabilecek ve yükleyebilecek konumda olacaklarını belirterek, inşaat, mekanik ve elektrik işlerinin tamamının bittiğini, elektrik işleriyle ilgili bazı sonlandırma ve kontrol, kumanda sistemleriyle ilgili de enstrüman çalışmalarının devam ettiğini söyledi. Haydar Aliyev Deniz Terminali'nde işlerin yüzde 99.6 oranında tamamlandığını ve belli başlı iş olarak sadece iç yolların tamamlanması, çevre düzenlemesi ve çevrenin eski haline getirilmesiyle ilgili çalışmaların sürdüğünü ifade eden Yılmaz, "Bunun dışında, terminalimiz bitmiş vaziyette denilebilir" dedi.
2002 EYLÜL'DE STARTI VERİLDİ 2002 yılının Eylül ayında müteahhit firma TEKFEN tarafından yapım antlaşması imzalanan projede şu anda tamamlanma aşamasına gelindiğini kaydeden Yılmaz, "Proje toplam bin 774 kilometrelik hat, ağ istasyonları, Sangaçay ve Ceyhan'daki deniz terminalinden oluşmaktadır. Projenin Türkiye bölümünde olan kısmı, Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.'nin (BOTAŞ) müteahhitliğinde yürütülmektedir. BOTAŞ, Posof sınırından başlayan ve Ceyhan Terminali'nde son bulan projenin Türkiye ayağını 3 ayrı lota, pompa istasyonlarına ve Ceyhan'daki deniz terminaline ayırmış, yerli ve yabancı konsorsiyumlardan oluşan müteahhitlere taşere ederek yürütmektedir" diye konuştu. BTC Projesi'nin en önemli özelliklerini "insan sağlığı, iş güvenliği, çevre ve sosyal çevreye duyarlılığın en ön planda tutulması" olarak gösteren Yılmaz, "Bu bakımdan benzerleriyle, özellikle de ülkemizde yürütülen yapım çalışmalarındaki projelerle karşılaştırıldığında, son derece yüksek standartlarda tutulmuştur. Haydar Aliyev Deniz Terminali'nde şu anda biz 11.5 milyon adam saati kazasız tamamlamış durumdayız. İnşallah bundan sonra da böyle devam edecek ve projeyi hiç iş kazası, işgücü kaybı olmaksızın bitireceğiz. Projemizin, insan sağlığı ve iş güvenliği bakımından, özellikle de araç kullanımında trafik bakımından son derece yüksek standartlarda kuralları vardır. Bu kurallar nedeniyledir ki, 15 milyon kilometreden fazla araç kullanımı yapmış durumdayız ve hiç kazasız devam ediyoruz" diye konuştu.
Haydar Aliyev Deniz Terminali'nin projenin en önemli ayağından biri olduğuna, iş ve çeşitlilik bakımından son derece yoğun bir yerde bulunduklarına dikkat çeken Yılmaz, "Çok yoğun ve çok fazla işin olduğu bir alandayız. Ceyhan'daki deniz terminali; depolama tankları, yükleme hattı ve iskeleden oluşuyor. Diğer bütün tesisler bu fonksiyonlara, ana unsurlara yardımcı tesisler biçimindedir. Proses alanı, yangın sistemi, hidrokarbonların yakılmasıyla ilgili sistem, idari binalar, kontrol kumanda ve güvenlik sistemi, bütün bunların hepsi, 3 ana unsura yardımcı unsur olarak görülebilir" dedi.
7 TANKIN TOPLAM KAPASİTESİ 1 MİLYON METREKÜP Haydar Aliyev Deniz Terminali'nde her biri 1 milyon varil kapasiteye sahip olan 7 adet depolama tankının bulunduğuna ve bunların toplam kapasitesinin de 1 milyon metreküpe tekabül ettiğine işaret eden Yılmaz, "İskelemiz ise aynı anda 2 geminin yüklenebileceği şekilde tasarlanmıştır. Yükleme kolları ve uçucu karbonların toplanması kolları, iskelenin her iki tarafına sağlı sollu konuşlandırılmıştır. Tankerlerin büyüklükleri 80 bin defreytton'dan 300 bin defreytton'a kadar gemiler yanaşabilecek kadardır ve yılda 50 milyon ton Azeri petrolünün deniz terminalinden dünya pazarlarına ihracı gerçekleşecektir" şeklinde konuştu. Projenin tamamının Azerbaycan'ın Sangaçay bölgesinden başlamak üzere Haydar Aliyev Deniz Terminali'ne kadar son derece hassas cihazlarla donatılmış sistemlerle gözlendiğini ve herhangi bir müdahalenin anında görülebildiğini de dile getiren BTC Haydar Aliyev Deniz Terminali Saha Müdürü İlyas Yılmaz, açıklamalarına şöyle devam etti:
"Dolayısıyla, herhangi bir noktada oluşabilecek en küçük bir olay anında tespit edilebilmektedir. Bu durumda, güvenliğin alması gereken tedbirler de zaten önceden planlanmış vaziyettedir. BOTAŞ'ın bu projeyle ilgili görevlendirdiği güvenliğin yanı sıra Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin güvenlik kuvvetleri de bu iş için özel olarak planlamalar yapmış durumdadır. Bu vasıtayla, petrolün Haydar Aliyev Deniz Terminali'ne güvenli bir şekilde ulaşması ve dünya pazarlarına da aynı şekilde ihracı sağlanmış olacaktır. Güvenlikle ilgili herhangi bir endişe söz konusu değildir. Buradaki tesislerimizde kendi iç güvenlik elemanlarımızın yanı sıra jandarma karakolu da tesis edilmiş vaziyettedir. BTC Haydar Aliyev Deniz Terminali, BOTAŞ'ın diğer tesisi olan Kerkük-Yumurtalık Tesisi ile birlikte ele alınmakta ve korunmaktadır. Yeterli güvenlik elemanı, yeterli güvenlik cihazı ve bunlara ilaveten devletimizin güvenlik görevlileri de vardır. İskelemiz de aynı şekilde güvenlik eleman ve cihazlarıyla korunmaktadır. Son derece güvenli bir proje tesis edilmiştir."
Bu projenin Türkiye'yi, özellikle işçi sağlığı, iş güvenliği, çevre ve sosyal çevre duyarlılığı konusunda çok yüksek standartlara getirdiğine dikkati çeken Yılmaz, "Bu anlamda hava, su ve toprak kalitesi güvence altına alınmıştır. Bu yüksek standartların görünür ve görünmez faydaları vardır. Görünür faydaları; ekonomik katkılar, istihdam, Boğazlarımızın güvenliğini arttırıcı ve yoğunluğu azaltıcı olmasıdır. Bu projeyi ayrıca, ülkemizin stratejik konumunu güçlendiren, Azerbaycan halkıyla halkımızın fiziki olarak da bağlanmasını sağlayan bir proje olarak görüyorum. Böyle bir projede yer almaktan gurur, projenin gerçekleşmiş olmasından da büyük bir mutluluk duyuyorum" diye konuştu.