Düşünsenize bir; ikisine de ne koysanız tertemiz, pırıl pırıl geri alıyorsunuz! Bulaşık makineniz sayesinde bardaklarınız, tabaklarınız mis gibi oluyor; raflarınızda, sofranızda ayna gibi yayılıyorlar... Çamaşır makineniz sayesinde beyazlarınız hep beyaz, yanlışlıkla domates sosu dökülen tişörtünüz yeni gibi, çocuğunuzun çamurlu pantolonu bir sonraki kirlenmeye hazır, tertemiz, mikropsuz, sağlıklı...
...mı acaba?
Aslına bakarsanız, çamaşır makineleriniz ne yazık ki mikropların ve bakterilerin yuvası haline gelebiliyor. Hattâ bu konuyla ilgili ABD'de ünlü beyaz eşya markaları Whirlpool ve Kenwood'a açılmış ve kazanılmış davalar mevcut! Tabii Türkiye'de bu tip durumlarda dava açılamıyor, o yüzden aşağıda sıralayacağımız 4 maddeye dikkat etmenizi öneririz :)
Az evvel belirttiğimiz dava işte bu sebepten açıldı; o meşhur markalar davayı bu sebepten kaybettiler...
Eğer kıyafetlerinizi çamaşır makinesinden çıkardığınızda üzerlerinde beklenmedik siyah lekelerle karşılaşıyorsanız, karşılaşmıyorsanız bile çamaşır makinenizin içinden -ağır ya da hafif, küf kokusuna benzer bir koku alıyorsanız derhal servis çağırın! Çamaşır makinenizin kapak lastiğinde veya başka bir yerinde küf oluşmuş olabilir; bu küfün sizi hasta edeceğini eklememize gerek yok herhalde?
Nahoş bir gerçekle başlayalım maddemize; Arizona Üniversitesi'nde mikrobiyoloji profesörlüğü yapan Charles Gerba'nın sözlerine kulak verelim: ''İç çamaşırlarımızda her zaman ortalama 0,1 gram dışkı bulunur.''
Yani vücudunuzu ne kadar temiz tuttuğunuz ile, tuvalet kağıdı ve taharet musluğuyla ne kadar haşır neşir olduğunuz ile ilgisi yok; bu ortalamaya her zaman erişiyorsunuz. Dışkı kalıntıları iç çamaşırlarınızdan diğer kıyafetlerinize bulaşmaması için yapabileceğiniz tek bir şey var: İç çamaşırlarınızı ayrı yıkayın :)
Çünkü deterjanınız ne kadar güçlü olursa olsun, çamaşırlarınızdaki tüm mikropların ölmesi için minimum 65-70 Derece sıcaklık gerekir. Bu yüzden soğuk ve ılık programlarda bazı mikroplar kıyafetlerinizden arındırılamaz... Eh, ama bazı kıyafetleri de soğuk suda yıkamak zorundayız; bu durumda ne yapacağız?
İki çözümümüz var; birincisi, çamaşırlarınızı eğer soğuk programda yıkadıysanız bile sıcak kurutma modunu açmanızı, kıyafetlerinizi bir süre ısıtmanızı öneririz. İkinci çözümümüz geleneklerimizin ve atasözlerimizin aslında ne kadar bilimsel olduğunu kanıtlıyor: Çamaşırlarınızı güneşte kurutun :) (Atasözümüz ise elbette 'Güneş girmeyen eve doktor girer') Çünkü güneşten yayılan ışığın yaklaşık %9'u ultraviyole (mor ötesi) ışınlardır. İnsan gözüyle göremediğimiz bu ışınlar mikropların en büyük düşmanıdır... Kıyafetlerinizi güneşte kuruttuğunuz takdirde, soğuk suda yıkamış bile olsanız mikroplardan kurtulursunuz :)
Eğer hassas bir cildiniz varsa deterjanların içinde bulunan koku verici maddeler cildinize rahatsızlık verebilir; alerjiler, kızarıklar oluşturabilir. Bu noktada reklamlara aldanmamanızı, çamaşır deterjanınızı alırken 'içindekiler' bölümüne dikkatlice göz atmanızı öneririz...
Temiz ve sağlıklı günler dileriz! :)
---
Kaynaklar: Tiphero.com & Prevention.com