Bu açıklamalar güne damga vuracak

Terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan ile son görüşen isim olan ailenin en küçük kardeşi Mehmet Öcalan "Leyla Zana kıymetlidir. Belki kendisini feda etmiştir. Ama bizim için çok kıymetlidir. Herkes Özgürce düşüncesini açıklanabilmeli. Herkes bu düşünceye saygılı olmalı" dedi. Leyla Zana'nın Başbakan Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmeyi yorumlayan Mehmet Öcalan "Sayın Başbakan isterse meseleyi çözebilir, gerçek budur. Herkes böyle görüyor. İnsanların, askerlerin, gerillanın ölmesinden ıstırap çekiyoruz. Bunu kim önlerse bölgede en güzel işi yapar. Kim Ölümleri bitirirse sonsuza kadar anılacaktır" dedi. Kritik süreçte SABAH'a konuşan Mehmet Öcalan şunları söyledi:
ZANA'YA DESTEK : Herkes özgürce düşüncesini açıklayabilmeli. Herkes bu açıklanan düşünceye saygılı olmalı. Zana düşüncesini açıklamıştır. Zana'nın yaklaşımıyla BDP arasında fazla fark olmadığı kanısındayım. Herkes buna katkı sunmalı. Kanın durması için herkes adım atmalı. Zana'nın açıklamalarının uçlara çekildiğini görüyorum. Bunu farklı yerlere, uçlara çekmek doğru değil. Kanın durmasını istiyorsan sen de katkı sun. Umarız ki bu görüşmeler olumlu sonuç doğurur. Leyla Zana kıymetlidir. Belki kendisini feda etmiştir. Ama bizin için çok kıymetlidir. Ha Leyla ile de bir yere kadar onu söyleyeyim. Devamı olması lazım. Adımlar atılması lazım.
ÇÖZEN SONSUZA KADAR ANILIR : Zana'nın sözleri ortada. Başbakan isterse meseleyi çözebilir, gerçek budur. Bunun farkında Başbakan. İsterse gerçekten çözer. Herkes buna inanıyor. Bu Türkiye'nin en büyük meselesi. Bu mesele çözülürse Türkiye'nin ayrılması için değil, birliği için çok önemli adım olur. Meselenin demokratik şekilde çözümü herkese faydalı. Herkes böyle görüyor. İnsanların, askerlerin, sizin deyişinizle terörist ama bizim deyişimizle gerillanın ölmesinden de ıstırap çekiyoruz. Bunu kim önlerse bölgede en güzel işi yapar. Başbakan isterse yapar. Kim Ölümleri bitirirse sonsuza kadar anılacaktır.
DEVRİMCİ HALK SAVAŞI YORUMU : Duran Kalkan bunu söyledi. Simdi gerçekçi olmak zorundayız. Siyasi olarak kilit nokta Öcalan'dır. Orada kapı açılırsa diğer taraflar da (PKK) o kapıdan girerler. Ama orada tecrit var. Öcalan kimseyle görüştürülmüyor. İşin diğer taraflarını geçtim, bu insani bir şey. İnsan haklarıyla ilgili bir şey. Onu orada tutuyorsun, kimseyle görüştürmüyorsun. Başkalarıyla, avukatlarıyla görüştürülmüyorsa hiç olmazsa ben görüşeyim.

"KENDİSİ İSTEDİ" : İmralı'ya gittim Abdullah Öcalan'la en son ben görüştüm. Avukatlarıyla son görüşmesinden iki ay sonraydı galiba. Bana "mesele büyük ihtimal önümüzdeki günlerde belli olacak. Süreç barışa giderse çok iyi olur. Ama süreci kapatabilirler. Barışa da gidebilir. Ama kapatabilirler, bekleyeceğiz" dedi. Son görüşmemden sonra bir kez daha gittim. Hapishane müdürü bana bir not getirdi. 'Durum hassas, görüşmeyelim' yazıyordu. Müdüre sordum, 'Gerçekten böyle mi siz mi görüştürmüyorsunuz' diye. O da bana 'kendisi istiyor' dedi. "

Kaynak: Sabah