Bu Acının Tarifi Yok

Gaziantep’te 4’ü çocuk 10 kişinin hayatını kaybettiği bombalı saldırıda, 4 ferdini teröre kurban veren ailenin yaşadığı tarif edilmez acı yürek dağlıyor.

Karşıyaka İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne düzenlenen bombalı saldırıda Şırnak’ta vatani görevini yaparken bayram iznine gelen Fikret Aker, eşi Duygu, bir yaşındaki kızları Almina Melisa ve yeğenleri Sevgi Gülperi İnanç (11) hayatını kaybetmişti. Kanlı saldırının ardından ocaklarına ateş düşen ailelerin evlerinde matem havası sürerken, aileye yönelik taziye ziyaretleri de sürüyor.

Hain saldırıda oğlunu, kızını ve torunlarını kaybeden Fikret Aker’in annesi Nursel Aker, izinde teröre kurban giden oğlunun bugün birliğine teslim olacağını söyledi. Çocuklarının dayısına misafir olarak gittiğini ve yemek yaptırmak için evden ayrıldığını anlatan Aker, şöyle konuştu:

“Askerden bayram iznine gelmişti. Dayısı davet etmişti ve yemek yaptırmaya gidiyordu. Bugün öğlen 12.00’de hareket edip birliğine teslim olacaktı. Oğlumun bileti cebinde yandı. Ben şuna kızıyorum. Büyüklerimizin çocukları çay, kahve masasında, bilgisayar karşısında yaşarken bizim çocuklarımız dağlarda nöbet tutup ölüyorlar. Hadi dağı bırak benim oğlum 9 aydır Şırnak gibi yerde kulelerde nöbet bekliyordu ölmedi de izne geldiğinde karakolun önünde bomba patlıyor ve 4 çocuğumu toprağa veriyorum. 4 çocuğum bombanın içinde yanıyor. Müdahale edilemez miydi? Oraya gelen arabayı uzaklaştıramazlar mıydı? Kontrol edilemez miydi? Kim görmüş şüpheli aracın karakolun önüne konduğunu. Çekiciye 500 TL para verilmiş karakolun önüne bırakması için. Yine de 4 şehit verdiğimiz halde bizi yine yıkamayacaklar. Biz ayaktayız. Kendiler utansınlar.”

Duygu Aker’in annesi Şengül Sepin ise 18 yıl önce eşini kaybettiğini ve çocuklarını babasız büyüttüğünü belirtti. Sepin, şöyle konuştu:

“Ben onları babasız büyüttüm. Babası öleli 18 sene oldu. Ben bu kızımı bu yaşa getirdim. Benim çocuğum şehit oldu. Ben dayanamıyorum. Benim çocuklarım gittikten sonra ben nasıl yaşayabilirim ki. Şimdi bir kızım kaldı bari o yaşasın. Ben yaşadıkça o da yaşayacak. Günah değil mi benim çocuğuma. Kızım bir yaşına girmeden öldü. Baba diyemeden öldü. Ben nasıl yaşayacağım. Torunumdu benim. Fikret oğlumdu benim. Dayanamıyorum artık. Ben kiralarda geziyordum. Ben yetim çocuğumu büyüttüm. Bana yazık değil mi. Yanıyorum. Ben anayım. Şehitler ölmez vatan bölünmez bu vatan bizim. Askerler ölmesin artık. Benimkiler öldü onlar ölmesin. İstemiyorum artık.”

Aker ve Sepin ailelerinin yakınları ise verilen sözlerin tutulmasını istediler. Ailelerin çok zor şartlarda yaşam mücadelesi verdiğini anlatan akrabaları, geride kalanlara devletin sahip çıkması gerektiğini söylediler.