Fransa'nın Normandiya bölgesinde Manş Denizi'nin kıyısında yer alan tarihi yarımada Mont-Saint-Michel'in en önemli özelliklerinden biri metcezirin (gelgit) dünyada Kanada'dan sonra en belirgin şekilde görülebildiği yerlerden olması.
Mont Saint-Michel, metcezir nedeniyle denizin çok yükseldiği zamanlarda ada görünümünü alıyor. Gelgitin şiddetli olduğu dönemde Mont Saint Michel, her gün iki kez adaya dönüşüyor, birkaç saat sonra tekrar kumsal üzerinde yükselen kaya görüntüsüne ulaşıyor.
Etrafını çevreleyen koyda meydana gelen gelgitler sırasında su 15 metre yükselip alçalırken, deniz de adadan 15 kilometre uzaklaşıp yakınlaşıyor.
Dünyada gelgit sırasında deniz seviyesinin en çok yükseldiği yer, 16 metre ile Kanada'nın Fundy Körfezi.
Mont Saint Michel'de 21 Mart 2015'te gelgitin şiddeti 120 üzerinden 119 olarak ölçüldü. Bu tarihteki "yüzyılın gelgitini" yaklaşık 30 bin kişi izledi. Bir sonraki "yüzyılın gelgiti"nin 3 Mart 2033'te izleneceği belirtildi.
MONT SAINT MICHEL
709'da küçük bir kilise olarak inşa edilen Mont Saint Michel, 12-13. yüzyılda etkili bir manastır ve Batı'daki Hristiyan dünyasının önemli ibadet merkezi haline geldi.
Mont Saint Michel, Orta Çağ'da önemli siyasi ve entelektüellerin buluşma yeri olmasının yanı sıra yüzyıllarca birçok Fransız ve İngiliz kralının da aralarında olduğu çok sayıda hacı tarafından ziyaret edildi.
Manastırın inşası 10. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar devam etti. Bu dönemde mimari açıdan birçok değişikliğe uğrayan manastır yaklaşık 80 metre yüksekliğe sahip. 15. Yüzyılda Fransa ile İngiltere'yi karşı karşıya getiren "Yüzyıl savaşı" sırasında Mont Saint Michel'in çevresine, İngilizlerin saldırılarından korunmak için yüksek duvarlar inşa edildi.
Fransız Devrimi'nden sonra 1793'den 1811 yılına kadar rahipler için hapishane olarak kullanılan yapı, 1874'te restore edildi.
2007'den bu yana bakımı için devlet tarafından 20 milyon avro harcanan Mont Saint Michel, metcezir ve Orta Çağ'ı hatırlatan yapısıyla 1979'da Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı (UNESCO) Dünya Miras Listesi'ne alındı.
Bu arada, önemli Yunan filozoflardan Aristoteles'in eserleri ilk kez Mont Saint Michel'de Yunancadan Latinceye çevrildi. Bu tercüme faaliyetleriyle Mont Saint Michel'in 12. yüzyılın ikinci yarısında Aristoteles'in düşünce ve fikirlerinin Batı'da yaygınlaşmasında önemli rol oynadığı belirtiliyor.