Bu adam sizce kim?

A Milli Takımımız'ın Teknik Direktörü Guus Hiddink'in hayat hikayesinin konu alındığı biyografisi, pazartesi günü piyasaya çıkacak olan kitapta, Hiddink'in yaşamından önemli kesitler ve resimler yer alıyor. Bu kitap, 64 yaşındaki çalıştırıcının kendisinden onay alınarak yapılan ilk biyografisi olma özelliğini de taşıyor.

Çok özel bilgilerin yer aldığı kitapta Hollandalı futbol adamının kendi ajandasından birebir notlar ve oluşturduğu arşivinden çok özel fotoğraflar da mevcut. Çocukluğundan itibaren yaşanılanların anlatıldığı bu eserin yarısı yazı, yarısı ise resimlerden oluşturuldu.

Pazartesi yapılacak imza töreninin ardından piyasaya resmen çıkacak olan Hiddink'in kitabında, elbette Fenerbahçe'deki dönemi ve Türk Milli Takımı'ndaki görevine başlayış macerası da konu edilmiş.

Kurbanı aklından çıkaramamış Özellikle Hollanda'da da büyük bir merakla beklenen kitapta Hiddink; Sarı-Lacivertliler'i çalıştırdığı kısa döneminde futbolcuların antrenman sırasında taraftarlar tarafından dövülmesini, dansözle yakalanması ve bunun gazetelerde manşet olması, anlaşma sırasında peşinat için yöneticilerin kese kağıdı ile 1 saat içinde gerekli parayı toplamaları, Kurban Bayramı'nda tesislerde herkesi gözüönünde kesilen koyunun kanının alınlara sürülmesini, unutamadığı anlar olarak anlatmış.

Özellikle Kurban Bayramı'ndaki anısını, uzun süre hafızasından çıkaramadığını belirtmiş.

Kimler istemiş kimler... Türkiye'ye geliş sürecini de anlatan başarılı çalıştırıcı, Rusya'dan ayrılmasının kesinleşmesinin ardından başta Fildişi Sahili, Manchester City, Atletico Madrid, Çin Milli Takımı ve Milan'ın kendisiyle ilgilendiğini ifade etmiş. Ancak son gülenin Başkan Mahmut Özgener yönetimindeki Türkiye Futbol Federasyonu olduğu yazılmış. Özellikle Türkler'in ısrarcı ve profesyonel yaklaşımının bunda payınını büyük olduğu vurgulanmış.

Drogba mesaj çekmiş ama... Hiddink'in Ay-Yıldızlılar'a 'evet' demesinin ardından Chelsea'nin Fildişi Sahil'li yıldızı Didier Drogba'nın eski hocasına çektiği mesajında, "Uzun zamandır görüşemiyoruz bu yüzden özür dilerim. Sizden 2010 Dünya Kupası'nda bizim başımızda olmanızı istiyorum" demiş.

Ancak Hollandalı çok istemesine rağmen, Drogba'ya olumsuz yanıt vererek, tüm enerjisini Türkiye'ye vereceğini söylemiş. Hatta geçtiğimiz Mart ayında Afrika'da yaptığı safari de bile, Milli Takım'ın muhtemel kadro seçimine ve gelecek planlarına kafa yormuş.

Kitabında bizi unutmamış! Henüz Türkiye'nin başında 1 senesini doldurmayan Guus Hiddink'in kitabında, ülkemizin yerinin ayrı olduğu hemen anlaşılıyor. En azından yaşadığı tecrübelerin, Hiddink'in hafızasında yer ettiği de açıkça görülüyor.

Biyografisinde bizi de unutmayan Hiddink, Almanya'nın ardından Azerbaycan'a da kaybedilmesi sonrasında hazırlanan Fanatik Gazetesi'nin birinci sayfasını kitabında kullanmış.

Başkan Mahmut Özgener, Milli Takımlar Sorumlusu Levent Kızıl, yardımcısı Oğuz Çetin ve kendisinin yüzlerinin dayak yemiş gibi morartılmış olduğu o dönemki gazetemizin manşeti, tecrübeli hocanın çok özel hayat hikayesinde de ihmal edilmemiş.

'Kot pantolonla geldim' Federasyonla resmi anlaşmayı yapmak için İstanbul'a geldiğinde üzerinde kot pantolon olan Guus Hiddink, havalimanında karşısında hiçbir basın mensubunu görmeyince şaşırmış ve yöneticilere, "Basın nerede?" diye sormuş. Türk yönetici de, "Onları atlatmak zorunda kaldık. Siz rahat olun, önce Federasyon binasına gidiyoruz" cevabını vermiş.

Federasyon binasına gelindiği anı ise Hiddink, "Beni karşılayanlar çok şık giyimli insanlardı. Belki de akıllarından 'Dünyaca ünlü teknik adam bu mu?' diyorlardı. Bu nedenle onlardan kıyafet için özür diledim" diye anlatıyor. Binadan içeri Hiddink'in görev süresince kullanacağı odasına geçildiğinde ise büyük bir sürpriz yapılmış.

Hocanın odasına, kendi portresi, Milli Takım resmi ile hiç vazgeçemediği puroları konulmuş. Daha imzayı atmadan Federasyon'un bu inceliği, onu çok etkilemiş.

Başladığı yerde bitirdi Futbolculuk kariyerine 13 yaşında başlayan ve orta sahada görev yapan Guus Hiddink, profesyonel yaşamına ise 1967'de De Graafschap'da adım attı.

Ardından 2 sene PSV Eindhoven'de oynayan Hiddink, yeniden eski takımının yolunu tuttu ve ardından ABD macerasını Washington Diplomats ile San Jose Eartquakes de yaşadı. Tekrar ülkesine dönen deneyimli çalıştırıcı, NEC ve son olarak da ilk profesyonel kulübü De Graafschap'la 1983'de futbolculuk yaşamını sonlandırdı ve kopamadığı bu spora hoca olarak devam etti.

Dedesinin av tüfeğiyle poz Özellikle futbolculuk döneminde taraftarların en çok sevdiği isimlerin başında gelen Guus Hiddink, bu şekilde tanınmaya teknik adam olarak da devam etti. Daima insanlarla ilişkilerini üst düzeyde tutmaya çalışan Hiddink, oyunculuk kariyerinde asla diğerleri gibi çok fazla magazin basınında yer almadı.

Herkesin hem saydığı hem de çok sevdiği Hollandalı futbol adamı kitabında kendi fotoğraf arşivinde bulunan, dedesinin av tüfeğiyle çektirdiği poza da yer verdi.