Kaliforniya Üniversitesi, Los Angeles (UCLA) araştırmacıları, bir bakterinin merkezi sinir sistemi veya nöronları olmadığı halde öğrendiklerini sonraki nesillerine aktarabildiğini keşfetti.
Araştırmanın baş yazarı profesör Gerard Wong, “Bu hem bizim hem de bu alanda çalışan herkes için büyük bir sürpriz oldu.” dedi.
Sonuçları Proceedings of the National Academy of Sciences Dergisi’nde yayınlanan araştırma, bakteri enfeksiyonunun neden olduğu ve henüz bir tedavisi bulunmayan kistik fibrozis hastalığını daha iyi anlamak için önemli bulgular ortaya koyuyor.
Genetik bir rahatsızlık olan ve genellikle çocuklarda pankreastaki lif dejenerasyonu ile solunum yetmezliği olarak görülen kistik fibrozis, enfeksiyonları antibiyotikler ve kimi durumlarda nakillerle tedavi edilse dahi hastaların ortalama 50 yıl yaşamalarına sebep oluyor.
UCLA araştırmacıları, kistik fibrozis hastalarının solunum yollarında tehlikeli biyofilmler oluşturan Pseudomonas aeruginosa bakterisini incelediler.
Biyofilmler, içlerinde bakteri topluluğunun yaşadığı ince ancak dayanıklı katmanlara verilen isim. Bakteriler bu biyofilmleri oluşturmak için önce söz konusu yüzeyi tanımalı ve ona yapışma özelliği geliştirmek zorunda.
Bu süreci inceleyen bilim insanları, bakterilerin vücudun ilgili bölümünü ritmik sinyallerinden tanıdığını, sonrasında geri döndürülemez bir yapışma ve biyofilm oluşturma sürecine başladığını keşfetti.
İlk kez bir hücrenin tüm soyunun davranışlarını incelediklerini belirten araştırma ekibinden yüksek lisans öğrencisi Calvin Lee, “Bu soydan gelen yeni neslin ataları tarafından öğrenilen yüzeyin ritmik sinyallerini tanıdığını keşfettik.” dedi.