Balık ve balık satın alma konusunda birçok efsane duyabilirsiniz. Ancak bunlara kulak asmak yerine yazımızı okuyun. Sağlıklı ve lezzetli balık seçimi konusunda doğru tercihi nasıl yapacaksınız size ipuçları vereceğiz.
1- Soğuk veya donmuş balıklara dikkat
Soğuk balık, (mağazalarda buz üzerinde yatanları kastediyoruz) yakalandıktan hemen sonra belirli bir sıcaklıkta soğutulup dondurulmuş balıklardır. Ancak soğutulmuş balıklarla ilgili üç şey bilmeniz gerekir.
Soğutulan balıkların neredeyse tamamı su ürünleri yetiştiriciliğinden gelen balıklardır. Bunlar balık çiftliklerinde yapay olarak yetiştirilen balıklardır.
Bu balıkların saklama süresi en fazla 12 gündür.
Bu arada daha önce donmuş balıkların çözülüp, soğutulmuş balık olarak yeniden satıldığı da sık sık rastlanan bir durumdur.
Bu nedenle, balık almadan önce, satış görevlilerine balığın yakalandığı yeri sormanız gerekir. Çok uzak ülkelerden gelen balıkların daha önce dondurulma ihtimali yüksek olur. Örneğin, Şili'den çok fazla somon ithal edilmektedir ve elbette diğer ülkelere gönderilirken donmuş olarak nakledilir. Satıcılar size Şili'den taze somon önerirlerse bunun bir aldatmaca olduğunun farkına varın.
Akılda tutulması gereken bir diğer önemli faktör de balıkların büyüklüğüdür. Yapay olarak yetiştirilen bir balık büyüme hormonu ve antibiyotiklerle doludur. Yani, balık ne kadar büyük ise risk te yüksek olur. Bu nedenle mümkün olduğunca küçük balıkları satın alın.
2- Dondurulmuş ve taze balıklar arasındaki tat farkı nedir?
Bir Norveç araştırma grubu, bir dizi deney gerçekleştirdi ve dondurulmuş balıkların vitamin ve diğer besin maddeleri açısından taze balık kadar zengin olduğu sonucuna vardı. Dondurulmuş balığın taze balığa göre daha kuru tadı olabilir, ancak taze balığa göre parazit içermez. Tabii bu söylediğimiz sağlıklı şekilde dondurulmuş ve depolanmış balıklar için geçerlidir.
Balıklar dondurulduktan sonra gemilerle getirilirken şekillerinde zaman zaman tuhaflıklar olabilir ancak bu kalitesinin kötü olduğu anlamına gelmez. Seyahat sırasında deforme olmasından kaynaklanır.
Dondurulmuş balıkların birbirine yapışık bir şekilde durması da kötü bir işarettir. Bu da çözülüp yeniden dondurulduğu anlamına gelebilir.
Bir balığın ne kadar taze olduğunu kontrol etmek için içine sıcak bir bıçak sokun ve koklayın. Koku kötü ise, bu balık öncesinde pek iyi olmadığı için dondurulmuş olabilir.
Bu arada, balığın vitaminini ve besin maddelerini zengin tutmak isterseniz, buzdolabında çözüp, hemen sonra pişirmelisiniz.
3- Fileto veya bütün balık?
Yine yapılan bir araştırmaya göre, mağazalarda satılan balıkların yüzde 20’si sahte. Sahtelik konusunda ise en kolay tür fileto.
Örneğin, pollock sıklıkla daha pahalı morina balığı kılıfı altında satılır. Yani seçerseniz, bütün balığı seçmelisiniz. Fileto almaya karşı başka bir tartışma da bazı üreticilerin kemiklerden kurtulmak için kullandıkları kimyasal karışımdır.
Ancak yine de fileto almaya karar verirseniz balığın ne tür olduğunu cildinden anlayabilirsiniz. Satın alacağınız yere gitmeden önce, farklı balık türlerinin ciltlerinin neye benzediğinden emin olun. Örneğin, morina balığı, gövde boyunca yeşil bir gölge ve koyu renkli bir şerit olan gri renktedir.
4- Balıkta don hacmi ne kadar olmalıdır?
Yasaya göre, donun hacmi balık ağırlığının % 5'inden fazla olmamalıdır. Ancak maalesef paket üzerindeki bilgiler her zaman doğru değildir. Bunu anlamak için balıklara sert bir şeyle vurun. Buz üzerinde çatlaklar fark ederseniz, kesinlikle % 5'ten fazla don var demektir.
Buzun görünüşü de balıkların kalitesi hakkında çok şey söyleyebilir. Buz yüzeyinde çatlaklar ve bulutlar varsa balık birçok kez dondurulmuş demektir. Buz sarı ise balık taze değildir anlamına gelir.
5- Pakette neye dikkat etmelisiniz?
2016 yılından bu yana, dünyanın dört bir yanındaki ülkelerde, üreticilerin balıkları nerede yakaladığını gösteren ve bunların ambalaj üzerine yazılması konusunda bir kanun var . Bu bilgi özellikle fileto alıyorsanız önemlidir; çünkü balığın yakalandığı yer, üreticinin bulunduğu yerden uzaktaysa, balık fabrikaya nakledildiğinde donmuş demektir. Fileto haline getirmek için de sonrasında tekrar dondurmak gereklidir bu da ürün kalitesi açısından iyi değildir.
6- Balıkta polifosfat nasıl tanınır?
Birçok kişi filetoyu alıp evde açtıkları zaman ağırlık konusunda farklı bir durumla karşılaşırlar. Bu durum buzdan kaynaklı olmayabilir. Bazen de balıkların kaslarında su tutan polifosfattan kaynaklanmaktadır. Aldığınız paketli üründe bu kimyasalın bulunduğu söylenmiyorsa, balığın yüzeyindeki parlaklığa bakabilirsiniz. Polifosfat içeren balıkları kızarttığınızda, köpüklü ve gri olur.
7- Balıklarda hangi zararlı kimyasal maddeler bulunabilir?
Balık, polifosfatın yanı sıra birçok tehlikeli kimyasal madde ihtiva edebilir. Mekang Nehri'nde (dünyanın en kirli nehirlerinden biri olan) yetiştirilen Pangasius, yayın balığı ve tilapia genellikle bu tür kimyasalları içerir. Vietnam balıklarının testleri ayrıca civa, amonyak ve antibiyotik seviyelerinin yüksek olduğunu göstermektedir . Bu kimyasalların yanı sıra testlerde balıklarda biyojen aminler bulunur (bunlar uygun olmayan saklama nedeniyle ortaya çıkan kimyasallardır).
8- Hangi balıkları satın almamak daha iyi?
Vietnam balıklarının yanı sıra yemeyeceğiniz başka çeşitler var. Vahşi türdeki sorun olan şey, yüksek cıva seviyesidir (bu arada civa zehirlenmesinin en yaygın nedeni balıktır). En zehirli balık türleri kılıç, köpekbalığı, ton balığı, kral uskumru ve turuncu kabaumsudur.
Çiftliklerde yetiştirilen somon , doğal şekilde büyüdüğünden daha az yağ içermektedir. Çiftlikte yetiştirilen balıklarda büyüme hormonu ve antibiyotik bulunması ihtimali de yüksektir. Çiftliklerde yetiştirilen en popüler balık türleri; somon, sazan, yayın balığı, levrek, kurbağalar, pangasius, tilapia ve tabandır.