Halk Sağlığı ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. M. Emin Dinççağ, korona virüsü nedeniyle bu Ramazan ayında ve bayramda birçok alışkanlığın geride bırakılabileceğini söyledi.
Korona virüsü salgını dolayısıyla evlere kapalı ve mümkün olduğu kadar tedbirlere uyarak bir Ramazan ayı yaşanacak. Ramazan ayının sonunda da bayram kutlanacak. Uzmanlar, bu Ramazan ayında ve bayramda birçok alışkanlığın geride bırakılabileceğini ifade ediyor. Halk Sağlığı ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. M. Emin Dinççağ, bayramda ziyaret ve el öpme gibi adetlerin geride bırakılabileceğine dikkat çekti.
“Ramazan’da sarılma, yakın temas, el öpme gibi alışkanlıklarımızı bir süre ertelemeliyiz”
Virüse karşı yapılması gerekenlerden bahseden Dr. M. Emin Dinççağ, “Bu yıl Ramazan ayı, korona virüsün neden olduğu salgın dolayısıyla olağanüstü günlere denk geldi. Her yıl ki heyecanı ve kutsallığı yanında, acı haberler ve korkularımızla, salgına dair yasaklar ve tedbirlerle farklı ve hiç unutulmayacak bir Ramazan ayı yaşayacağız. Ramazan ayında her yıl ki olağan davranışlarımızdan farklı olarak, hastalık salgını ile ilgili tedbirleri elden bırakmamalıyız. Sokağa çıkma yasağına harfiyen riayet edilmelidir. 20 yaş altı ve 65 yaş üstü herkes evde kalmalıdır. Bu, hastalığın yayılmamasına yönelik en doğru tedbirdir. Dışarıdan gelen herkesin giysilerini değiştirip, ellerini uzun süre ovuşturarak sabunlu su ile yıkaması alınacak tedbirlerden en önemlilerinden biridir. Bu Ramazan’da özellikle hastalığını yayılmasına yönelik, sarılma, yakın temas, el öpme gibi alışkanlıklarımızı bir süre ertelemeliyiz. Hastalığın semptomsuz (hiç belirti vermeden de) başkalarına bulaşabileceğini düşünerek, daha uzak, korunma masafesinde kalmaya dikkat etmeliyiz. Evde ateş, boğaz ağrısı, nefes darlığı gibi şikayetleri olanları ve başka bir yerden gelen ve hastalık bulaşmış olabileceğini düşündüklerimizi izole etmeliyiz, yani onları mümkünse başka bir odada gözetim altına almalıyız” dedi.
Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için yapılması gerekenleri de vurgulayan Dr. Dinççağ, şunları söyledi:
“Sofralarımızda korunma mesafesine dikkat ederek oturmalı, herkese ait kişisel eşyaların kullanılmamasına dikkat etmeliyiz. Öksürük, aksırık, yüz yüze nefes virüsü yayan en tehlikeli davranışlardır, bundan kaçınmalıyız. Kapalı ortamlarda oda havasını sık sık değiştirmeliyiz, odaları ve mekanları havalandırmalıyız. Vücut direncini artıracak en faydalı gıdalar taze sebze ve meyvelerdir, sofralarımızda taze sebze ve meyveyi eksik etmemeliyiz. Bol su içmeliyiz. C vitamini ve D vitamini bağışıklık sistemi için faydalı olduğu için doğal kaynaklardan C vitamini ve D vitamini almalıyız bunun için haftada iki kez balık yenilmesi tavsiye edilir. Stres ve moralsizlik, kaygı da direnci düşüren faktörlerdendir. Uyku vücut direnci için gereklidir. Kronik hastalığı olanların, yüksek tansiyon ve şeker hastalarının ilaçlarını asla terk etmemesi, tansiyonu ve kan şekeri değerlerini hekimin tavsiye ettiği normal değerlerde tutmaları hayati önemdedir. Kalabalık yerlere girmemek, işi gereği çok fazla mekana girip çıkanlarla çok fazla temas halinde olmamak hastalığın yayılmasını önler. Bu bakımdan daha sakin, daha koruyucu bir hayat bizi beklemektedir. Bu hastalığın yayılmasını önlemek ve diğer vatandaşların hayatını riske atmamak gibi bir insani ve dini sorumluluklarımızın olduğu unutulmamalıdır. Bu zor günlerin geçmesi için ulusça bu mübarek günlerin tedbirlere harfiyen uyduğumuz ve umutlu olduğumuz günler olması dileğiyle pozitif ve moralli olmamız da hem vücut direncimiz açısından hem de sağlığımız açısından faydalı olacaktır.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz