Felç, beynin bir kısmına giden kan akışının azalması veya kesintiye uğraması, beyin dokusunun oksijen ve besin almasını önlenmesi bu sebeple beyin hücrelerinin ölmesine neden oluyor. Felç geçirmenin nedenleri arasında obezite, fiziksel hareketsizlik, sağlıksız beslenmek, uyuşturucu kullanmak, sigara içmek yer alıyor. Felcin etkilerini azaltmak için erken teşhis önemli bir yer taşıyor. Kalıcı etkileri azaltmak için tedavi sürecinin bitiminde hızlıca rehabilitasyona başlamak gerekiyor.
Ani gelişen konuşma bozukluğu, görme bozukluğu, çift görme, ani denge ve yürüme bozukluğu, şiddetli baş ağrısı gibi belirtiler görüldüğünde hızlı bir şekilde acil servisin aranması gerektiğini aktaran Dr. Türkan Tünerir, felç sonrasında ilk müdahalenin erken yapılmasının önemine dikkat çekti. Dr. Tünerir, “Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde bulunan inme merkezinde bu tür durumlarda hastaya ilk müdahale yapılarak, inme sonrası felç gelişmeden tedavi şansı olabiliyor. Ancak geç kalındığında kalıcı sorunlara neden olabiliyor. Maalesef felç, toplumda en çok engelliliğe neden olan hastalıklardan biridir” diye konuştu.
İnme sonrası tedavinin ardından hızlı bir şekilde rehabilitasyon sürecinin başlaması gerektiğini vurgulayan Dr. Tünerir, “Felç rehabilitasyonunun temel amacı, felçten sonra oluşan kısmi beyin hasarından dolayı kaybedilmiş olan becerilerin yeniden öğrenilmesine yardımcı olmaktır. Felç sonrası fizik tedavi, hareket bağımsızlığının yeniden kazanılmasına ve yaşam kalitesinin artmasına yardımcı olur” dedi. Eklem hareket kısıtlılıklarını engellemek için erken dönem rehabilitasyonda yatak içi egzersizlere bir an evvel başlanması gerektiğini belirten Dr. Tünerir, “Yatak içi egzersizler, eklemleri açma, germe, kas güçlendirme çalışmaları yaptırılır. Sonrasında özel rehabilitasyon teknikleri ile bu süreç devam eder. Fizik tedavinin amacı; inme hastasının oturma, ayakta durma, uzanma ve bir hareketten diğerine geçme, yürüme gibi motor aktiviteleri öğrenmesini sağlamaktır. Bunların yanı sıra; felçli hastanın yeme, içme, yutma, giyinme, banyo yapma, yemek pişirme, okuma, yazma ve tuvaleti kullanma gibi günlük aktiviteleri yapabilmesini sağlamak da bu tedavinin hedefleri arasında bulunuyor” ifadelerini kullandı.
Fizyomer Terapia’da fizik tedavi uygulamalarının yanı sıra inovatif yöntemler kullanılarak felçli hastaların rehabilitasyonun gerçekleştirildiğini belirten Tünerir, sözlerine şöyle devam etti:
“Felç rehabilitasyonunda, elektrik stimülasyonu ile sinir ve kaslar uyarılarak kas gücü arttırılır. Denge bozuklukları, denge cihazı ve sanal gerçeklik rehabilitasyonu ile interaktif oyunlarla düzeltilir. Hasta hem denge hem motor fonksiyonlar hem de bilişsel yönden güçlendirilir. Aktif yürüme robotu ile yürüme eğitimlerine devam edilir. Ayrıca hidroterapi yani havuz içinde kas güçlendirme ve koordinasyon çalışmaları eklenir. İnmeye bağlı konuşamayan, yutkunamayan hastalar için bu alanlara özel rehabilitasyonlar eklenir. Konuşma terapisi, inme hastalarının dil ve konuşma becerilerini veya diğer iletişim biçimlerini öğrenmelerine yardımcı olur. Zaman ve sabırla, inme geçiren bir kişi dil ve konuşma yeteneklerini yeniden kazanabilmektedir. Ayrıca fizik tedavide psikolojik destek verilerek hastanın psikolojik durumu iyileştirilmektedir.”