Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı Ozman; “Bazı besinler, ilaçların metabolizmadaki davranışlarını değiştirebiliyor. Besin-ilaç etkileşimi sonucunda ilacın etkisi azalabildiği gibi, artabiliyor da; hatta zehirlenmeye ve ölümcül sonuçlara dahi neden olabiliyor” diyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı Ozman en yaygın görülen besin-ilaç etkileşimlerini anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Süt ve süt ürünlerinde bulunan kalsiyum, antibiyotiyotiklerin etkisini azaltabiliyor. Bu nedenle peynir, süt, yoğurt gibi yiyecekler tüketeceğiniz zaman ilaç kullanımı ile arasında en az 2 saat geçmesine özen gösterin. Ayrıca kafeinli içecekler veya domates gibi asitli besinler antibiyotiklerle birlikte veya yakın zamanda alındığında mide hassasiyetini artırabiliyor.
Etin yanında yoğurt yemek, ayran içmek zararlı mıdır? sorusu çoğu insanın aklına gelen sorulardan biri. Süt, yoğurt, peynirde bulunan kalsiyum, et ve et ürünleri ile alınan demirin emilimini engelliyor. Aynı şey demir ilaçları için de söz konusu. Eğer demir ilacı alıyorsanız kalsiyum içeren yiyeceklerle bu ilaçları aldığınız zaman arasında en az 1.5-2 saat geçmesine özen gösterin. Aynı durum çay, kahve ve kırmızı şarapta bulunan tanen adlı madde için de geçerli. Bu madde demir ilaçları ile birlikte alındığında demir emilimini engelliyor.
Greyfurt bazı antibiyotik türleri ile etkileşime girerek, birlikte veya çok yakın saatlerde tüketildiğinde birden fazla doz antibiyotik alınmışçasına etki gösterebiliyor. Bu nedenle bu antibiyotik türlerini alırken greyfurt tüketiminizle arasında en az 4 saat geçmesinde fayda var. Greyfurt alerji ilaçlarını da sevmiyor ve baş dönmesi ile sersemlik hissine yol açabiliyor.
Hipertansiyonu tedavi etmede kullanılan bazı idrar söktürücü ilaçlar vücuttan su ve sodyumu uzaklaştırırken potasyum seviyesini yükseltiyor. Bu da kalp ritm bozukluğu gibi problemlere neden olabiliyor. Her hipertansiyon ilacı buna sebep olmamakla birlikte hekiminizden ilacınızın içeriğini ve diyetinizde potasyumu kısıtlayıp kısıtlamamanız gerektiğini öğrenebilirsiniz. Eğer hekiminizi potasyum kısıtlaması öneriyorsa iyi birer potasyum kaynağı olan muz, patates, kayısı ve taze yeşil yapraklı sebzeleri diyetinizde azaltmanızda fayda var.
Kan sulandırıcı ilaçların bazıları lahana, ıspanak, pazı, maydanoz, semizotu, marul, karaciğer, yeşil çay, brokoli, şalgam gibi K vitamininden zengin besinlerle birlikte tüketildiğinde ilacın etkisi azalıyor. K vitamininden zengin bir diyet bu ilaçlara karşı direnç gelişimine veya bu ilaçların pıhtılşamayı önleyici etkilerinin azalmasına sebep olabiliyor. Aynı zamanda diyette K vitaminini çok düşük almak da kan sulandırma etkisini artırabiliyor. Yine bu tip ilaçlar kullananların sarımsak tüketimine de dikkat etmesi şart. Bu nedenle olması gereken hergün aynı ve uygun miktarda K vitamini almak. Kan sulandırıcı kullanıyorsanız K vitamini kısıtlaması konusunda hekiminize danışın ve diyetinizin K vitamini içeriğinin değerlendirilmesi için bir beslenme uzmanına başvurun.
Bazı antidepresanların tiraminden zengin olan; eski peynir, bazı alkollü içecekler, incir, bakla, soya sosu, tavuk ve dana ciğeri gibi besinlerle bir arada tüketilmemesinde fayda var. Antidepresan kullanmaya başladıysanız bu yiyecekleri tüketip tüketmemek konusunda hekiminizden mutlaka bilgi alın. Zira bazı antidepresanlar bu türden tiramince zengin besinlerle birlikte alındığında kan basıncını ölümcül seviyeye çıkarabiliyor.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı Ozman; ”Nefes alma ile ilgili hastalıkların tedavisinde kullanılan bronş ve bronşçukların genişlemesini sağlayan bazı ilaçları kullanırken dikkat edilmeli. Zira bu ilaçlardan bazıları siyah çay, yeşil çay, kahve, kola, çikolata, alkol ile bir arada tüketildiğinde; kalp atış hızında artış, sinirlilik, baş ağrısı, bulantı ve kusma gibi problemlere neden olabiliyor” diyor.