* TEKNİK DİREKTÖR YARIN GELİYOR
* İŞTE AZİZ YILDIRIM'IN BAHSETTİĞİ O DİYALOG
İşte Yıldırım'ın konuşması
*3 Temmuz sürecinden bu yana ilk defa konuşuyuorum. Ne karalama kampanyalarına karşı dahi konuşmadım. Bunuda tek neden Fenerbahçe'ye zarar gelmemesidir. Ben F.Bahçe'ye souçları değiştirmek için değil, başlangıçları değiştirmek için geldim. Aziz Yıldırım'ın tek düşüncesi Fenerbahçe'dir. Bunun için girdiğim mücadele de teslim olmadım. Olmayacağım da.
*Bu zor günlerden kurtulmak tüm F.Bahçelilerin bir araya gelmesinden geçiyor. Aziz Yıldırım'ın kellesini F.Bahçe'nin kellesini isteyenlerin hevesleri kursaklarında kalacaktır. Gün beraberlik günüdür. F.Bahçe'yi kapalı kapılar ardında bölmeye çalışanların amacı F.Bahçe Başkanlığı'nı ele geçirmektir.
*Kötü günlerden sonra bir Genel Kurul yapalım. Ve ben ceza alan herkesin affedilmesi için Yönetim Kurulu'na talepte bulunacağım. O zaman gelin mahkeme kapılarında değil kendi içimizde tartışalım. Artık bu arkadaşlar o genel kurula katılmazlarsa bir daha sonsuza kadar sussunlar...
*Fenerbahçe Başkanı olamasam da sonsuza kadar Fenerbahçe için mücadele edeceğim.
*Yargılama süreci devam ettiği için sustuğum konuşuluyor. Bu böyle değil ben Fenerbahçe'ye zarar gelmemesi için sustum...
*İçerideki yargı kararlarından bahsedeceğim. Biz dinlemeye takılanlar ile şike suçuyla yargılandık. Bazıları bu sürece dahil edilmediler ve kendilerini haklı gördüler. Bu süreç taraftarlar arasında kine kavgaya dönmesin diye sustuk, kavga çıkmasın diye cevap vermedik. Kardeş kanı dökülmesin diye sustuk. Ama bu süreçte Trabzonsporlular da yargılanması için Yargıtay'a talepte bulunuldu ama bu konuşulmadı.
*Şimdiye kadar tüm başkanları döneminde Trabzonspor'a destek oldum. Bunun şahitleri Celal Doğan beyler Özkan Sümer, Sefa Sirmendir...
*Trabzonspor'da şike sürecinin içerisidedir. Ama yalnız Fenerbahçe, Aziz Yıldırım ve arkdaşları cezalandırılması için onlar bu süreçten ayrılmışlardır. Görevi devralan arkadaşımız en başından beri agresifleşti, biz sustuk.
*Bugün ona bir sorum olacak: Geçen Kulüpler Birliği toplantısı oldu. O toplantıda Trabzonspor başkanı, şunları söylüyor, Etik, ahlak, delikanlılık.. Bunlar çok güzel kelimeler... Bu toplantıda Sivasspor Başkanı Mecnun Odyakmaz şike süreci ile ilgili kendisine ne anlattı, ne sordu... Kamuoyuna açıklasınlar.. Yoksa bir toplantı daha yapıp ben açıklayacağım.
*Bize davalar açılıyor... 11 tane dava daha varmış... Recep Özcan kimdir? Ali Şen döneminde Fenerbahçe yönetiminde çalışmış... Haluk Ulusoy zamanında disiplin kurulunda bulunmuş... Kendisiyle ilgili Konya'da bir hakime rüşvet vermek ve rüşvet almak, suç örgütü kurmak, nitelikli dolandırıcılık, görevi kötüye kullanmak suçlarından 17.03.2008 tarihinde gözaltına alınmış. Ve daha bir çok davaları devam ediyor. Bu suç örgütünü kurarken, oğlu da devrede... Beraber cezalar alıyorlar...Daha önünde birçok suçlar var.. Söyleyecek sözüm var ama... Bizi suçlayacak olan kişilerin biraz temiz olması lazım.. Biz Fenerbahçe için çalışıyoruz. Bizim hakkımızda suçlama yapan başkaları daha var.. Hepsi bir araya geliyorlar ve dava açıyorlar. Hakimlere rüşvet vermeye alışık olduğu için de bu kararlar aldırabiliyor.
* İşin enteresan tarafı UEFA'dan karar çıkmadan saatler önce bu mahkemenin kararı geliyor. Aziz Yıldırım'ı siz gönderemezsiniz. Aziz Yıldırım Genel Kurul ile gelir gider. Madem öyle son Genel Kurul'da başkan adayı çıkarıp beni seçtirmeseydiniz...
* 25 milyon F.Bahçeli üzülmüyor mu şu anda.. Bu kararlar benim şahsıma alınmıyor. Her şey mahkemeler ile yapılıyor. O zaman genel kurulları kaldıralım, her şeyi mahkemeler seçsin. Artık yargıya güvenemeyecekmiyiz. Bir hakim bulup birçok kararı aldırabiliyorsunuz...
* Gelelim UEFA kararına... Bize önce müfettişin iddiaları geldi. O iddialara cevapları hazırladık savunma yaptık. Savunmada, hazırlanan raporda demokrasi olmadığını gördük. Bu raporlar özel mahkemelerin sonuçları ile hazırlandı. Tüm Avrupa özel mahkemeler kaldırılsın şeklinde çağrıda bulunuyor. Şimdi UEFA özel mahkemenin kararı ile bizi yargılıyor.
* Ben hapisteyken şahıslar ile kurumlar ayrılsın dedik. O zaman ayrılmasına herkes karşı çıktı. Şimdi UEFA bu kararı ile şahıslar ile kurumları ayırmıştır. 3 Temmuz süreci şu anda UEFA'da da devam ediyor... Onlara nasıl anlatıldıysa suçsuzluğumuza inanmıyorlar. Kendilerine şikeyi ispatlayan bir tape gösterin dedim. Ses yok...
* UEFA yetkilileri her yerde üzerimizde baskı yapıldığını söylüyorlar. Kendilerine sorduk bu baskıyı yapanlar kimler diye. Yakında açıklayacaklarını söylediler. Biz bu baskıyı yapanların Türkiye'deki bazı kulüpler ve uzantıları olduğunu biliyoruz.
NEREDE EMENİKE'YE GÖNDERİLEN PARA?
* Biz herkesten aldıkları kararların arkasında durmasını istiyoruz. Etik Kurulu raporunda kimsenin düşüncesi alınmadan emniyetten gelen raporları olduğu gibi alıp bizi suçlu gösterdiler.. Herkes bir paradan bahsediyor. En basitinden tüm gazeteler yazdı.. Emenike'ye gönderilen para? Nerede bu para...
* Daha önce de söyledim bu bir şike operasyonu değildir. Türk sporu yargılanıyor. UEFA'daki lobiciliği gösteriyor.
* 5 maçtan yargılanıyoruz.. Hepsi de çok kolay savunulacak şeyler.. Çünkü bu maçlarda hiç bir şey yok. Ben mahkemeden yargılandığım dönemdeki savunmalarımın kayıtlarını istedim. Yazılı ile sözlü savunmada ifadeler farklı olabilir. Biliyorum ki yanlışlıklar var.. Ama mahkeme vermediler...
* UEFA'da yargılanıyoruz. Ne Şenes Erzik ne Yıldırım Demirören ortada yok.. Konuşmuyorlar. Verdikleri kararları açıklamıyorlar. Infantino'nun Fenerbahçe bir yıl katılmazsa bu konuyla ilgili işlem yapılmayacağı anlamına gelen sözü var. Bu TFF ile Infantino arasında geçen diyalog ve söz ise TFF çıksın bunu açıklasın.
* Sayın Demirören ve Erzik kamuoyuna konuşmaları lazım. Çıkıp açıklama yapmaları gerekiyor. Tek karalanan biz olmayacağız. Türk futbolu olmayacak. Steau Bükreş olayında parayı alan aldım veren verdim diyor. Görüntüleri var. Adamlar ceza almıyor. Bu konuyu gündeme getirip Türk futbolunu savunacak kimse yok.
* Bir başkanın da UEFA'nın kararlarını önceden bilmesi... Demek UEFA bilgi ve belgelerine ulaşabiliyor. Ama biz ve medya bu evraklara ulaşamıyor. Onların o evraklara ulaşbilecek adamları olduğunu da öğrenmiş oluyoruz.
CAS DAVASINI TÜRKİYE'NİN MENFAATİ İÇİN ÇEKTİK
* Ülke menfaati için CAS'tan davayı çektik deniyor. Evet başta 2020 Olimpiyatları olmak üzere o dosya CAS'ta olduğu sürece sıkıntı çıkabilirdi. Bu ve bunun gibi nedenlerden dolayı davayı çektik. Yoksa ülke menfaatleri dediğimiz konu öyle çok gizli falan değil. Sadece bizim açıklamamız doğru olmaz. Herkes bunları tahmin edebilir. CAS davasının çekilmesi kararına ben imza atmadım. Yönetim Kurulu'ndaki arkadaşlarıma 'Toplanın ve gereken kararı siz alın' dedim. Onlar da bu kararı aldılar.
* Şike yapıldığı iddia edilen maçlar var. Bu maçlarda teşvik primi verildiği iddia edildi. Türk yargısı bu futbolcuların bir tanesini çağırıp sormadı. Bu ortamda UEFA çağırır mı... Bizim kendi yargımız çağırmamış...
* Yargıtay'ın vereceği karar tüm konuşulanları yeniden yapılandıracak ya da aynen devam etmesine sebep olacak. Yargıtay'ın kararı F.Bahçe'nin kaderini belirleyecek.
* UEFA'nın Tahkim'inden ümitliyiz. UEFA'ın en zor davasıdır bu... Bize 2+1 yıl ceza verildi ama biz bir yılını çektik bu konu daha gündeme getirilmedi. Biz Tahkim'de bu konuyu gündeme taşıyacağız. UEFA bu dava yüzünde çatırdayabilir. Çünkü şike davasında kişiler ile kurumları ayırdığın anda UEFA'nın tüm kuralları devre dışı kalır.
* Bu davada sadece ben yargılanmıyorum. Yagılanan 63 kişi var. Söylediklerim onları da bağlıyor. O yüzden konuşmuyorum...