HABER

"Bu dava gaz davasıdır"

Odatv duruşmasına Yalçın Küçük’ün renkli savunması damgasını vurdu.

İddianamede kaos yaratmakla suçlandığını hatırlatan Prof. Küçük, Fransızca kökenli ‘kaos’un bir anlamının da gaz olduğunu söyledi ve “Biz bu nedenle suçlanıyoruz. Kaos gaz demek, üstelik bağırsak gazıdır” dedi.

Vatan Gazetesi'nin haberine göre, gazeteciler Ahmet Şık, Nedim Şener ve Soner Yalçın’ın da aralarında bulunduğu 12’si tutuklu 14 sanık hakkında açılan Odatv davasının dördüncü duruşması yapıldı. Özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada tutuklu sanıklardan Yalçın Küçük savunmasını yaptı. Duruşmaya 4 çanta kitapla gelen Küçük’e kitaplarını yerleştirmesi için mahkeme salonuna masa getirildi. Ancak dosyaları sehpadan düşen Küçük “Ah nerde Silivri mahkemeleri” dedi. İddianamede bazı sanıklara müstear isim verdiği ve kaos oluşturmakla suçlandığını hatırlatan Küçük, ‘’Bu iddianamede sadece T.C yazısı ile İstanbul Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız ibareleri doğrudur. Gerisi yalandır’’ dedi. Küçük daha sonra, “Önceki duruşmada Sait Çakır’a beni yargılayan hakimlerin Yargıtay’a üye olduklarını söylemiştim. Resul Bey çabuk geçti sınıfları” dedi.

İddianamenin kendilerini ahmak gibi gösterdiğini belirten Küçük, “İddianamede Nedim Şener’in Hanefi Avcı mahlasıyla kitap yazdığı söyleniyor. Bununla alakalı dava açmak utançtır” dedi.

Savunmasında “kaos” kelimesinin Fransızca kökenli bir kelime olduğunu ve bir Fransız dilbilimcinin “kaos”un anlamının gaz olduğunu belirttiğini söyleyen Küçük, dava avukatlarından Celal Ülgen’e Tahsin Saraç’ın yazdığı eski TDK tarafından hazırlanan Türkçe sözlüğü vererek gaz kelimesinin anlamlarını okuttu. Gaz kelimesinin ikinci anlamında bağırsak gazı yazdığını ifade eden Küçük, şöyle devam etti: Biz bu nedenle suçlanıyoruz. Kaos gaz demek, üstelik bağırsak gazıdır. Eğer bizi hapishanelerden bırakırsanız kaos yaratacağımızı söylüyorlar. Artık yeni bir deyim öğrendim, ‘kaos yapmak’. Ne yapıyorsun ‘kaos yapıyorum’.

“Fidan gelsin”

Küçük Terörle Mücadele Kanuna muhalefet suçundan iki kez ceza aldığını belirten Küçük “Ben hapse girmek için dünyaya gelmiş ender insanlardanım. Benim üç büyük suçum var. Birincisi Ergenekon terör örgütü yöneticisi olmak, ikincisi kaos ortamı yaratmak, üçüncüsü ise PKK’yı yönetmek. Ben eğer PKK yöneticisiysem kendime hiç haksızlık yapmak istemem. MİT müsteşarı Hakan Fidan neden benimle görüşmüyor? Öyle ima yollu değil. Silivri’ye gelerek görüşecek. Ben ona emir vereceğim” dedi.

“Ben Aziz’e ağlarım”

Şike davası kapsamında tutuklanan FB yöneticisi Aziz Yıldırım’ın kendisi hakkında çok eleştirilerde bulunduğunu anlatan Küçük, “Bana, sana neler yapıyordu, bak başına neler geldi, dediler. Ben onun için ancak üzülürüm. Hasta bir adamı tutuklamak için saat başı doktora götürdüler. Ben buna ağlarım, ülkem için ağlarım” dedi.

Küçük, “Ben kendimi bu iddianameye karşı savunacağım. Ama ben neyi savunacağım, ben neyi yapmadım diyeceğim? Her duruşmada suçun ne benim. Siz bizim için davalar açtınız ancak suçumuz yok. Gaz yaparız biz, suçumuz budur” diye konuştu.
“Avcı’nın avukatı Aslan”

Uyuşturucu davası nedeniyle tutuklu yargılanan ve tahliye olan eski emniyet müdürü Emin Aslan’da duruşmaya katıldı. Cübbesiz olarak avukat sıralarında oturan Aslan’a Başkan Mehmet Ekinci “Siz ne sıfatla orada oturuyorsunuz?” diye sordu. Aslan ise “Ben Hanefi Avcı’nın avukatıyım” diye cevap verdi.

Daha sonra söz alan Mahkeme Başkanı, “Size bütün samimiyetimle söylüyorum. Biz kimsenin etkisinde kalmayız, biz sadece yasalara hesap veririrz” dedi. Dava bugün Küçük’ün avukatının savunmasıyla devam edecek.
Yeni yıla cezaevinde girecekler

2011’in son haftasında tahliye ümidi olan sanıklara başkandan kötü haber geldi. Başkan Ekinci “Talepler önümüzdeki hafta sonu alınacak. O zamana kadar savunmayla devam edeceğiz. Pazartesi günü de duruşma yapmayacağız” dedi. Bu tahliye taleplerinin de dinlenilmeyeceği, tutuklu sanıkların yeniyıla cezaevinde gireceği anlamına geliyor.
‘Balyoz’lar birleşti

Üçüncü “Balyoz Planı” davasına dün devam edildi. Davaya bakan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada mahkeme heyeti, aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunması, sanıkların hukuki durumlarının birbirlerini etkilemeleri nedeniyle davanın, kendi mahkemelerinde görülen “Balyoz Planı” ana davasıyla birleştirilmesini kararlaştırdı. Buna göre, “Balyoz Planı” davasındaki sanık sayısı, 249’u tutuklu 365’e çıktı.

En Çok Aranan Haberler