ABD'de yapılan bir araştırma, duygusal dengenin, beynin kimyasıyla alakalı olduğunu ortaya çıkardı. Beynin kimyası içinse mutlaka yemeniz gerekenler var:
Formsante dergisinde yer alan habere göre, her zaman mutlu olan bir kişi bulmak aslında çok zor, çünkü çoğu insan duygusal dalgalanmalara neden olacak şekilde besleniyor. Beyaz un, şeker ve katkı maddeleriyle donatılmış günümüzün beslenme tarzı, beyinde olumlu duyguların üretilmesi için gerekli olan yapı taşlarını tedarik etmiyor.
Amerikalı beslenme psikolojisinin önde gelen araştırmacılarından Julia Ross, ruhsal dengemiz için gerekli olanları belirledi. Önerdiği beslenme şekli, beslenmenin dört temel maddesi üzerine kurulu. Mönünüzü bu önerilere göre hazırlar ve keyif kaçıran besinlerden uzak durursanız, bir hafta içinde geriliminizin azaldığını fark edebilirsiniz:
Dengeli bir ruh hali için en önemli gereksinim, aminoasit. Aminoasit, proteinin bir parçası. Yeterli miktarda protein almadan olumlu, sakin ve huzurlu olmak mümkün olmuyor. Tavuk eti, balık, deniz ürünleri, sığır eti, yumurta ve süt ürünleri, değerli protein kaynakları. Çoğu insan öğün başına 20-30 gram proteine gereksinim duyuyor. Bu nedenle günde üç defa bir avuç dolusu yüksek kaliteli protein yemek şart. Haftada iki defa balık yemek de gerekiyor. Balık kolayca sindiriliyor ve birçok farklı aminoasidi içeriyor.
Ruh halinizin üzerinde gezen kara bulutların sorumlusu, bazen light ürünler olabiliyor. Çünkü beyin metabolizması için yağlar çok önemli. Soğuk su balıklarında bulunan Omega-3 yağ asitleri, artık depresyon tedavilerinde de kullanılıyor. Keyfimizi yerine getiren başka yağlar da var. Aslında zararlı olan krema ve tereyağında bulunan doymuş yağlar da bunlardan. Bol sebze ile birlikte tüketildiğinde bu yağlar damar tıkanıklığına yol açmıyor. Bunların dışında zeytinyağı, yer fıstığı ve bademde bulunan Omega-9 yağ asitleri de moral veren maddelerden.
Farklı renkteki sebzeler, vitamin, mineral ve karbonhidrat açısından çok zengin. Bunlar vücuda şeker şoku da yaşatmıyor. Özellikle ıspanak, pazı ve kara lahana gibi koyu yeşil renkli sebzeler, keyif artıran bir B vitemani olan folik asit ve rahatlatan bir mineral olan magnezyum içeriyor. Marul ve domateste bulunan potasyum yaşam içeriyor. Marul ve domateste bulunan potasyum yaşam sevincini artıran maddelerin üretilmesi için çok önemli. Tüketilmesi gereken günlük sebze miktarı 500-600 gram. Bol sebze garnitürlü bir öğün ya da wokta bişmiş bir sebze yemeği ve bir salatayla bu miktara ulaşıyorsunuz.
Sağlıklı bir ruh hali için beyaz unlu ürünler ve bol şekerli gıdalarda bulunan 'boş' karbonhidratlar değil, kaliteli karbonhidratlar tüketmemiz gerekiyor. Meyve, sebze ve tam tahıllı ürünlerdeki karbonhidratlar enerji veriyor. Ayrıca kan şekeri düzeyini sabit tutuyor ve duygusal dalgalanmaları önlüyor.
Günlük beslenmemizde yer alan keyif bozan besinlerin sayısı oldukça fazla. Pasta ve bisküviler metabolizmayı yoruyor. Bunlar yenildiğinde, kan şekeri düzeyi önce hızla yükseliyor, sonra birden düşüyor. Böylece keyfiniz bozuluyor.
Kişisel kalori gereksinimin, aşırı miktarda altında kalori almak vücudu strese sokuyor. Bu da serotonin gibi keyif düzelten hormonların üretimini engelliyor.
Tatları hoş olabilir ama mutlu etmiyorlar. Ayrıca aspartam adlı maddenin serotonin üretimini ciddi biçimde durdurduğu tahmin ediliyor.
Vejetaryanlar dikkat. Etsiz besleniyorsanız yüksek kaliteli proteinler tüketmeye özen göstermeniz şart. Lor peyniri ve yumurta yemek size iyi gelebilir. Aksi halde vücuda özgü antidepresanların, beyinde üretilmesi için gerekli aminoasitler eksik kalıyor ve enerji eksikliği yaşanıyor.
Kahve ya da kolasız duramıyor musunuz? Bu durum çok tehlikeli. Aşırı kafein tüketimi, B vitamin grubu gibi ruh halimiz için vazgeçilmez olan besin maddelerini yok ediyor.
Çocuklarda hiperaktivite konusunda yapılan araştırmalar bu maddelerin sinirliliği artırdığını ve konsantrasyonu bozduğunu gösteriyor.
Kahvaltı için zamanınız mı yok? Öğle yemeğini atlıyor musunuz? O halde kan şekeri düzeyinizi alt üst ediyorsunuz demektir. Bunun sonucunda enerjisiz ve keyifsiz olmanız normal.