Gazlı içecekler sıvı şeker içmek gibidir. Şekerli kalori bombası olan gazlı içecekler obeziteyi destekliyor. Ayrıca belirli kanser türlerine, erken yaşlanmaya ve hormon bozukluğuna yol açıyor. Birçok gazlı içecek bol miktarda yüksek fruktozlu mısır şurubu, koruyucu, gıda boyası içeriyor. Ayrıca gazlı içecekler diş çürüklerine ve dişlerin zayıflamasına neden olur. Ayrıca gazlı içecekler hafıza kaybına, sinir bozukluklarına ve cilt problemlerine yol açabilir.
Bir insan tek başına yaklaşık 50 kilogramdan fazla şeker tüketebiliyor. Bunun 13 kilogramı sakaroz olarak bilinen bildiğimiz şekerdir. Birazı bal, akça ağaç veya yapay tatlandırıcılardan gelir. Yapay tatlandırıcıların sıfır ya da düşük kalorili olduğuna inanırız, fakat bunların bizim için ne kadar kötü olduğunu bilmeyiz. Son 20-30 yıl içindeki iddialara göre, en sonunda bu şekersiz tatlandırıcılar kilo alma, metabolik sendrom, tip 2 diyabet ve kardiyovasküler hastalık gibi problemlerin yanı sıra kalp hastalığı riskini de artırıyor.
Oda sıcaklığında saklanan bu çeşniler tek porsiyonluk paket ya da tüplerde satılan soslar, ketçaplar, salata sosları ve diğer soslar ile kahveniz için aldığınız tek kullanımlık kremaları kapsıyor. Bunları buzdolabından uzak tutmalısınız, çünkü bunlar bozulmaması için geliştirildi. Bu yiyecekler de oldukça zararlıdır.
Balık sağlıklı bir beslenmenin parçasıdır. Balıklar protein ile doymuş yağ oranı yüksek yağlar ve Omega-3 yağ asitleriyle doludur. Fakat balıklar aynı zamanda civa da içeriyor. Kılıç balığı civa oranı yüksek bir balıktır. (Kral uskumru, köpekbalığı, tilefish gibi balıklarda bol miktarda civa var) Balıktaki yüksek miktarda civa fetüsün ya da küçük bir bebeğin gelişen beynine, sinir sistemine zarar verebilir. Hamileyseniz, bebek emziriyorsanız bu balık türlerinden uzak durun.
Araştırmacılara göre, işlenmiş et yemek erken ölüme bile yol açabilir. Pastırma, salam, sosis, sucuk gibi işlenmiş etler ile pişirilmiş, yenmeye hazır etler kanserlerin yanısıra kardiyovasküler hastalık riskini artırıyor. Harvard Halk Sağlığı Okulu'nda görevli araştırmacılar düzenli olarak 50 gram (2 sosis yada 1-2 dilim hazır et) işlenmiş et yiyen insanlarda yemeyenlere oranla kalp hastalığı oluşma riski yüzde 42 ve tip 2 diyabet riski ise yüzde 20 artıyor. Ayrıca işlenmiş etlerde bol miktarda sodyum bulunuyor.
Film izlerken vazgeçemeyeceğiniz patlamış mısır içinde pişirdiğiniz yağdan dolayı sağlığınızı tehdit edebilir. Hazır olarak satın aldığınız patlamış mısırın tadı içindeki kimyasallar ile tatlandırıcı nesnelerden gelir. Ayrıca mikrodalga fırında hazırlanan mısır zararlıdır ve herhangi bir kimyasal eklemediğiniz sürece patlamış mısır sağlıklı bir atıştırmalık olabilir.
Birçok açma ve simit içerisindeki peynir, sucuk gibi yiyecekler nedeniyle kalorisi yükseliyor. Ayrıca bunlar rafine edilmiş beyaz unla yapılıyor. Bu undaki tüm iyi vitaminler, mineraller ve lifler çıkarılmıştır. Bu nedenle rafine beyaz un kilo alımına yol açıyor, kalp ve şeker hastalığı riskini yükseltiyor. Kilo alımının yanı sıra kilo vermeyi de zorlaştırıyor. Ancak tam tahıllı simit ve açmaları tercih ederseniz daha sağlıklı olur.
Doymuş yağlar, zeytinyağı gibi tekli doymamış yağlardan daha katıdır. Bu yağlar bel çevrenizi genişletir, iyi kolesterolünüzü düşürürken kötü kolesterol seviyenizi artırır, kalp hastalığı ve felç riskinizi yükseltir. Ayrıca bazı margarinlerin üretiminde trans yağ kullanılıyor. Trans yağ ise yiyebileceğiniz en sağlıksız yağlardan biridir.
TAM YAĞLI SÜT ÜRÜNLERİ: Tam yağlı süt ürünleri doymuş yağlarla doludur ve bunların yüksek kolesterol seviyesi ile vücutta kronik iltihapla bağlantısı yüksektir. Yağsız ve az yağlı sütleri tercih etmelisiniz. Ayrıca Recombinan bovin somatotrofin (rBST) isimli ineklere verilen ve kendi ürettikleri hormona benzeyen sentetik büyüme hormonu ineklerin sütünü artırmak için kullanılıyor. Ancak bu hormonun sadece inek sağlığına değil, bu süt ve süt ürünlerini tüketen insanların sağlığına da zararları olabileceği belirtiliyor. Bazı araştırmalarda, süt ürünlerinin belirli kanserlere yol açtığı ya da eklem iltihabı veya migreni olan kişilerde ağrıları artırdığı belirlenmiştir.