Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki deprem felaketinde çok sayıda ilde ciddi yıkımlar ve can kayıpları meydana gelmiş, bölgeden gelen fotoğraflardaki kırıklar, felaketin boyutunu bir kez daha ortaya koymuştu. Özellikle Japonya Tokyo Üniversitesi'nden Profesör Hidenori Watanave'nin paylaştığı, fay hattının uydu görüntüleri, dikkat çekmişti. Bu kez Profesör Watanave, bu görüntülere ilişkin analizlerini aktardı. İşte detaylar...
TRT Haber'e konuşan Profesör Watanave, Japonya'daki büyük depremlerden bazılarının Türkiye'deki gibi yer kabuğu levhalarının birleştiği yerde meydana geldiğini fakat Türkiye'deki depremin karada meydana gelmesi nedeniyle çok daha yıkıcı olduğunu ifade etti. Profesör Watanave Japonya’da tsunamiye yol açan depremin karada büyük yıkıma sebep olacağını tahmin ederek uydu görüntüleri toplamaya başladığını aktardı. Watanave uydu ve drone görüntülerini inceledikçe Türkiye'deki felaketin büyüklüğünün farkına vardığını belirtti.
Tokyo Üniversitesi’nde Enformasyon Profesörü Watanave, “Türkiye depremi şimdiye kadar gördüklerimizin çok ötesinde. buna, 'Kendi ölçeğinde benzeri görülmemiş bir afet' denilebilir. Biz böyle bir durumu hiç yaşamadık. Birçok şehirde çok sayıda bina çöktü. Bu, yüzyılın felaketi” şeklinde konuştu.
Watanave, birleştirilen uydu görüntüleri analiz edilerek, fay hattı veya kırılmanın ne yöne seyredeceğini kestirmenin mümkün olduğunu söyledi.
Uydu görüntülerini birleştirerek elde ettiği videoları Japon coğrafi enformasyon şirketinde, felaket önleme teknolojisi biriminden, deprem bilimci Masasi Omata ile analiz ettiklerini belirten Profesör Watanave, “Bölgede fayın uzadığını, yanal doğrultuda atımlı bir fay olan bir dizinin meydana geldiğini doğruladık. Sentetik açıklıklı radar (SAR) verilerini kullanarak zemindeki dalgalanmalardaki değişiklikleri tespit edebilme ve gelecekte fayların hareket edebileceği alanları keşfedebilme ihtimalimiz var. SAR verileri uydu görüntüleriyle birleştirilerek zemindeki ince değişiklikler tespit edilebilir. Depremden detaylı uydu görüntüleri ve SAR verileri elde edildi. Bu veriler, gelecekte fay hareketini ve büyük depremleri tahmin etmede faydalı olacaktır” şeklinde konuştu.
Öte yandan depreme karşı toplumsal olarak tedbir almanın önemine vurgu yapan Watanave, “Depremler kaçınılmaz. Binaların depreme dayanıklılığını artırmak ve eylem planları yapmak gerek. Japonya'da 1995'teki büyük depremden bu yana depreme dayanıklılık artırıldı. Ayrıca insanlar, bir deprem anında nasıl davranmaları gerektiğini öğrenmeli. Yalnızca hükümetin devletin önlemleri ile sınırlı kalınmamalı, insanlar binalarını iyileştirmeli” şeklinde konuştu.
Watanave Japonya'da aldıkları tedbirlerin bazılarını şu şekilde özetledi:
Okulda ve iş yerinde deprem anında tahliye tatbikatları yapılması.
Elektrik veya gaz kesintisi durumunda kullanılmak üzere batarya ve gaz sobası stoklanması.
Bir afet durumunda aile üyeleri ve komşularla iş birliği yapılması.