Başkent Üniversitesi Türkçe Eğitimi Bölümü Türkçe Öğretmenliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Güzel, Türkçe dersinin ilköğretimin birinci kademede uzman öğretmen tarafından öğretilmesi gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Güzel, “Türkçe ana kucağı, baba ocağı ilkokulda öğretilir. Bakanlık resim, müzik, din kültürü ve beden eğitimi dersleri için uzman hocalar atar. Ama Türkçe dersi için uzman hoca değil, her meslek erbabını Türkçe dersi için atar. Böylece Türkçe bu günkü gibi anlaşılmaz bir duruma gelir. Böyle Türkçe öğrenilebilir mi? Böyle öğrenilen Türkçe bir dünya dili olabilir mi?” diye sordu.Dünya Dili Türkçe, Bursa Uludağ Üniversitesi'nde (UÜ) masaya yatırıldı. Mete Cengiz Kongre Merkezi’nde başlayan ‘6. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu’nda tüm Türk toplulukları arasında köprü görevi gören Türkçenin korunup, geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekildi. Sempozyumun birincisine başkanlık eden Prof. Dr. Abdurrahman Güzel açılışta yaptığı konuşmada Türkçenin tarihsel süreci ve dünyanın önde gelen bilim adamlarının Türkçe hakkında bilgi verdi. Türkçenin uzman öğretmenler tarafından öğretilmemesinden yakınan Prof. Dr. Güzel, şunları söyledi: “Türkçe nerede, ne zaman, kimin tarafından ve kimin denetiminde öğretilir sorusunu kendimize sormaya çalışalım. Cevap evet Türkçe ana kucağı, baba ocağı ilkokulda öğretiliyor. Kim öğretiyor? Elbette ki uzman Türkçe öğretmeni. Maalesef ilgili bakanlığımız tarafından böyle bir öğretmen ilköğretimin birinci kademesine atanmamakta. Milli Eğitim Bakanlığı ilköğretimin birinci sınıfından beşinci sınıfına kadar okullara uzman Türkçe öğretmeni atamış mıdır? hayır. Ama resim, müzik, din kültürü ve beden eğitimi dersleri için uzman hocalar atar. Türkçe dersi için uzman hoca değil, her meslek erbabını atar. Türkçe bu günkü gibi anlaşılmaz bir duruma gelir. Böyle Türkçe öğrenilebilir mi? Böyle öğrenilen Türkçe bir dünya dili olabilir mi? Bu hali ile ne Türkçe öğrenilebilir nede Türkçe bir dünya dili olabilir?”Türkçe dersinin haftalık ders programlarında da azaldığına dikkat çeken Prof. Dr. Abdurrahman Güzel, “1936 ve 2013’te ki Türkçe programlarına bakıldığında Türkçenin haftalık ders programı içinde ki 1936’da ki ağırlı yüzde 33.34 iken, bu gün 2013’te bu ağırlık yüzde 14.28 civarında. Yani Türkçe de Milli Eğitim Bakanlığı programlarında düşüş görülmektedir.” ifadelerini kullandı.Vali Münir Karaloğlu da bir topluluğu millete dönüştüren en önemli unsurun dil olduğunun altını çizerken, “Bu gün yeni yetişen nesillerde bir sosyal medya dahi oluşmaya başladı. Artık insanlar, çocuklar farklı karakterlerle konuşuyorlar, eğleniyorlar, gülüyorlar. Onun için bu gün bu medya çağının imkanlarını kullanarak hep dilimizi geliştirmek hem de korumak görevimiz var, her birimizin var.” diye konuştu. UÜ Rektörü Prof. Dr. Kamil Dilek ise Türkçe denince aklına Yunus Emre, Azerbaycanlı şair Bahtiyar Vahapzade ve Kırımlı düşünür İsmail Gaspıralı’nın geldiğini belirterek, “İşte bu önemli Türk düşünürleri Türk coğrafyasında dilde birlik, fikirde birlik ve işte birliği tavsiye ediyorlar. Bu nedenle bu üç sima bize dilimiz konusunda her şeyi anlatıyor.” dedi. Yıldırım Belediye Başkanı ve TDED Bursa Şube Başkanı Özgen Keskin ise, milletin en önemli unsuru olan Türkçenin güzel konuşulup kullanılmasının en önemli meselelerden biri olduğunun altını çizdi.'ÖNCE TABELA KİRLİLİĞİNİ KALDIRALIM'Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de konuşmasında yabancı kelimelerle bezenmiş tabela kirliliğine dikkat çekip, “Türkiye’ye geldiğimizde sokaklara baktığımızda, tabelaları gördüğümüzde ne hissediyorsunuz? Çok şey değil mi? Önce Türkçenin kirlenmesine karşı bir mücadele göstermeliyiz. Bu yerel yönetimler eli ile olabilir, bu meclis eli ile olabilir.” şeklinde konuştu.Açılışta konuşan 6. Uluslararası Dünya Dili Türkçe sempozyumunun koordinatörü Prof. Dr. Hatice Şahin ise, Türkçenin geçmişte yüzyıllardır dünyanın çok geniş bir coğrafyasına yayılan ve bazı dönemlerde kullanıldığı bölgelerde yaygın dil konumuna geçtiğini belirtti.Türk dilinin bu günde dünya coğrafyasının önemli bir kısmında bilinen kullanılan ve öğrenilmek istenilen bir dil olduğunu anlatan Şahin, “Bu durum genel olarak Türk dili üzerinde araştırma yapanlara yeni ve büyük sorumluluklar yüklemektedir. Bu sorumluluğun gereği olarak başlatılan uluslar arası dünya dili Türkçe sempozyumlarının 6. Ayağını dünyaya hakim olmuş bir imparatorluğun beşiği olan Bursa’da gerçekleşiyor olması bizim için bir gurur ve mutluluk kaynağıdır.” ifadelerini kullandı.Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Hayati Develi ise dünyanın pek çok yerinde Türkçe’nin öğrenildiğine dikkat çekerken, enstitü olarak kendilerinin de bu konuda ne gibi çalışmalar yaptıklarını anlattı. Ardından programa katılan ve emeği geçenlere plaket takdimi yapıldı. Sempozyum oturumlarla devam etti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz