İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Esnafın, annenin, çocukların, öğretmenlerin, doktorların huzursuzlukları vardı. Şimdi adım adım dolaşıyoruz coğrafyayı. Batıda ne varsa doğuda da o var. Bu huzuru elimizden almak isteyenlere müsaade etmeyin." dedi.
AK Parti seçim bürosunun açılışını yapmak ve çeşitli programlara katılmak üzere Van'a gelen Soylu, AK Parti Van İl Başkanlığı'nda partililerle bir araya geldi.
Soylu, burada yaptığı konuşmada, ramazan ayının dünyaya, insanlığa, herkese huzur, güzellik ve kardeşlik nasip etmesini diledi.
- "O insanlık dışı davranışları yapanları şiddetle lanetliyoruz"
Filistin'de hain saldırıyla bütün dünyada insanlığın nasıl bir imtihanda olduğunun tekrar gösterildiğini belirten Soylu, bazılarının lal olduğunu, dillerinden "bu olaya lanet olsun" diye bir anlayışın bile dökülmediğini vurguladı.
Türkiye'nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Başbakan Binali Yıldırım'ın, milletin dün sokaklarda, caddelerde, camilerde, evlerde ve her noktada bu toprağın bu medeniyetin anlayışına uygun olarak buna sahip çıktığını ve gereğini yerine getirdiğini belirten Soylu, şöyle konuştu:
"Cumhurbaşkanımız ülkelerin liderleriyle tek tek bu meseleye kimsenin sessiz kalmamasını, insanlığa sahip çıkılması için atılması gereken tüm adımları cesaretle, akılla ve bu medeniyetin anlayışına uygun şekilde atmaya devam ediyor. Bizim inancımızda bir insan bir dünyadır. Buna halel getirmek insanlığa ve dünyaya karşı hainane bir anlayıştır. O insanlık dışı davranışları yapanları şiddetle lanetliyoruz. Biliyoruz ki, zulüm onların yanına kalmayacaktır, işgal ettikleri topraklarda tarih onları yargılayacak, gelecekte rahat edemeyeceklerdir. Güçlü olmak, hakkaniyeti ortadan kaldırmak, güçsüzü ezmek değil, güçsüzü söz söyleyemeyecek hale getirmek değildir. Dünyada bunu yapmaya çalışanlar zannetmesinler ki hakim kendileridir. Hakim Allah'tır."
Pazar günü Diyarbakır'da dün olduğu gibi binlerce insanın meydanlarda melun olayı şiddetle lanetleyeceğini anımsatan Soylu, Allah'ın sözüne, ümmete saldıranlara gerekli cevabı sabrı ve attığı adımlarla verebilecek bir millet olduklarını aktardı.
- "Ülkeyi çok başka bir noktaya taşıdık"
Soylu, AK Parti'nin 16 yıldır iktidarda olduğunu, büyük hizmetlere imza attığını anlatarak, milletin verdiği mücadeleyle eli kolu bağlanmış, üretemeyen, yönetemeyen ülkeyi çok başka bir noktaya taşıdığını dile getirdi.
"Temel atıp açılış yapamayan bir ülkeydik. Bugün bütün alt yapılarını 3'e katlayan bir ülkeyiz. Emekli maaşlarını ödeyemeyen bir ülkeydik. Bugün milli gelirine oranla dünyanın en çok dış yardım yapan ülkesiyiz." diyen Soylu, artık helikopter, tank, insansız hava aracı üretebilen bir ülke haline geldiklerini, bunların hepsinde milletin verdiği mücadelenin büyük katkısının olduğunu vurguladı.
- "Uluslararası toplantılarda sesim titreyerek konuşmadım"
Teröre, anarşiye teslim olan, uluslararası toplumun kur ve faiz operasyonları ile istediği gibi teslim aldığı bir Türkiye tablosunun olduğunu hatırlatan Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Terörden çıktık ekonomik krize girdik. Hep beraber bunları yaşadık. Bu makus talihi ne zaman yeneceğiz diye düşündük. Zannettik ki hep böyle olacağız. Bugün buradayız. Yurt dışında atım adarken titrek adımlarla giden bir Türkiye değil. Son bir ayda üç uluslararası toplantıya dünyanın birçok yerinde katıldım. Bu ülkenin bakanı olarak sesim titreyerek konuşmadım. Onlara şunu söyledim, 'Biz sizin göç tamponunuz değiliz, terör tamponunuz değiliz, uyuşturucu tamponunuz değiliz, ülkede üzerimize düşen görevi layıkıyla yapıyoruz.' Beni konuşturan demokrasiye sahipliğiniz, bizi ezmeye çalışanlara karşı ortaya koyduğunuz iradedir."
Türkiye'nin etrafında İran, Irak, Suriye, Yemen gibi her tarafında ayrı bir yapının bulunduğunu kaydeden Soylu, "Kiminde terörün, kiminde insanların kendi yuvalarında duramadıkları ülkelerin tam merkezinde olan ülkelerde demokrasiyi ayakta tutmak zordur. Bir taraftan ülkenizi büyüteceksiniz, insanların hayat standartlarını yükselteceksiniz, yarına güçlü adımlar atacaksınız, bir taraftan da bölgeyi ele geçirmek isteyenlerle kıyasıya mücadele edeceksiniz. Bir taraftan havalimanı yapacaksınız, bir taraftan bölünmüş yollar yapacaksınız, yüz yıl önce bize yaptırmadıkları projelere bütün dünyanın hayranlıkla takip ettiği dev projelerin her birinin temelini atacaksınız, dünyanın liderlerini çağırarak onlarla açılışlarını yapacaksınız." dedi.
- "Batıda ne varsa doğuda da o var"
Soylu, şimdi ülkenin önünde büyük bir imtihanın olduğunu, bunun sadece parlamenter sistemden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçmek olmadığını, aynı zamanda makus talihlerini yenme sınavı olduğunu, en güçlü anlarında bu sınava çıktıklarını belirtti.
Terörü ülkede köşeye sıkıştırdıklarını, Van'da otellerin dolduğunu, Mardin'de milletin 1+1 dairelerini kiralayan turizm firmalarının olduğunu, ülkenin her tarafında esnafın cıvıl cıvıl olduğu bir ortamda bu mücadeleye çıktıklarını bildiren Bakan Soylu, milletin helaline, hakkaniyetine dokunmaya çalışanlara karşı büyük mücadeleyi hep birlikte ortaya koyduklarını söyledi.
Bombaların patlatıldığı, esnafların zor durumda olduğu günleri de hatırladığını ancak bunları hep birlikte atlattıklarını, üzerlerinde oynanan oyunları hep birlikte bertaraf ettiklerini vurgulayan Soylu, şöyle devam etti:
"Esnafın, annenin, çocukların, öğretmenlerin, doktorların huzursuzlukları vardı. Şimdi adım adım dolaşıyoruz coğrafyayı. Batıda ne varsa doğuda da o var. Bu huzuru elimizden almak isteyenlere müsaade etmeyin. Van'da doğuda bölgede bütün vatandaşlarımıza sesleniyorum. Bizi yine çukura çekmeye çalışanlara, çocuklarımızın mühendis değil dağa giderek eline silah tutuşturanlara inat onların eline bilgisayarı, robotu tutuşturabilecek bir Türkiye'nin peşinden hep beraber gidiniz. Asil millete zenginlik, özgürlük, hürriyet, kardeşlik yakışır."
Çukur olaylarından sonra yaptıkları siyasal dayatmalara, şantajlara, arkalarına aldıkları ülkelere rağmen, bu milletin iradesini net bir şekilde gerçekleştirdiğini söyleyen Soylu, terör örgütünün milleti tehdit ettiği hali bugün gösteremediğini, bugün Van'da, Mardin'de huzurun olduğunu, bunun kıymetinin bilinmesi gerektiğini vurguladı.
- "Öyle bir zaman dilimine giriyoruz ki çok çalışacağız"
Bakan Soylu, ülkenin çok sıkıntılar çektiğini, dertler yüklendiğini ama bu ülkeyi kambur hale getiremediklerini ve dimdik ayakta durduklarını belirterek, şunları söyledi:
"Öyle bir zaman dilimine giriyoruz ki çok çalışacağız. Kimin kime sahip çıktığını, nasıl bir süreç ortaya koyduklarını görüyoruz. Biri kalkıyor, 'Külliyeyi başınıza geçireceğiz.' diyor. 'Orayı biz ele geçireceğiz' diyor. Ben de soruyorum, orayı geçireceksin de Kandil'deki efendilerini mi oraya koyacaksın? Biz yanlış mı yaptık. Bu ülkede şehitler oldu. Onlar yanlış mı yaptı? Gazilerimiz yanlış mı yaptı? Van'ın, Siirt'in çarşılarında huzur var. Yanlış mı yapıldı? Binlerce insan omuzlarında şehit tabutlarıyla onurlu yürüdü. Yanlış mı yaptılar? 6-7 Ekim'de 53 kişinin ölümüne neden olan insanlara CHP sormayacak mı, senin ne işin vardı da gidip cezaevinde ziyaret ediyorsun Demirtaş'ı. Ne yaptı Demirtaş cezaevine girdi. Haksız mı, hukuksuz mu? Ne olacak 6-7 Ekim'deki insanlar. Terör örgütünün korku saldığı insanlar ne olacak. Yasin Börüler ne olacak. CHP'lilere soruyorum, vicdanınız, içiniz rahat mı? Şehitlerimize, terörle mücadeleye karşı rahat mı? Bu yüzleşmeyi yapmazsanız yarın bu ülkede karşı karşıya kaldığınız hiçbir olayda millet size itibar etmez."
Her dönem bu ülkenin hürriyeti için şehitlerin verildiğini anımsatan Soylu, şunları kaydetti:
"Mağdur edebiyatı yapılıyor. Diğer siyasi partilerin cumhurbaşkanı adayları da selam çakıyorlar. Bir yerden aldıkları talimatlarla birlikte. O zaman dönelim 6-7 Ekim olaylarına. Dönelim, insanların rahatlıkla okula gidemediği dönemlere. Buralara öğretmen, doktor gelmeyen dönemlere. Biz mi yaptık bunu. Bazen öyle bir düşünüyorsunuz ki içinizdeki hınç bizi size PKK'dan daha kötü gösteriyor. Ona sahip çıkıyorsunuz ama bu ülkenin zenginleşmesi için ben kendimi feda ederim diyen Tayyip Erdoğan'dan, Selahattin Demirtaş'tan daha çok nefret ediyorsunuz. Selahattin Demirtaş'ı seviyorsunuz, Tayyip Erdoğan'dan, bizlerden nefret ediyorsunuz. Yazıklar olsun. Bu çocuklar boşuna mı sıkıntı çektiler, şehit oldular. Bu ülkedeki insanlar boşuna mı sıkıntı çekti. Huzur varsa bunu geri döndürme konusunda bir siyasi taahhüdünüz vaadiniz mi var?"
Yapılanların çoğunun siyaseten de vicdani, ahlaki olarak da yanlış olduğunu, bugün çocukların artık dağa çıkmadığını vurgulayan Soylu, "Çocukların dağa çıkmasını mı istiyorlar?" diye sordu.
- "Onların değil milletin projesi hakim oldu"
HDP'nin PKK'ya danışmadan bir adım atmayacağını herkesin bildiğini, eski günlere bedeli ne olursa olsun dönülmeyeceğini aktaran Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Biz demokrasi istiyoruz. Esnafın işini açtığında akşama kadar sadece hayat standartlarını yükselttiği, herkesin selamlaştığı... Siyasal dayatmalarla, 'böyle yaparsanız başarılı olursunuz' ortaya konulan dünya senaryolarını elimizin tersiyle ittik. Doğu ve güneydoğuya huzuru, barışı, kardeşliği getirdik. Onların projesi hakim olmadı, milletin projesi hakim oldu. Çocuklarını dizinin dibinde büyüten annelerin projesi hakim oldu. Onların projesinde 15 yaşındaki çocukları dağa çıkarmak vardı. O değirmene su taşıyanlara bu millet hakkını helal etmez. Belediyeleri hatırlıyorsunuz. Terör örgütüne peşkeş çekilen. Belediyelerimiz çok önemli projeler hayata geçirdiler. Bölgeler artık onların gösterdiği gibi değil. Demek ki yapılabiliyormuş. Terör çok anne babanın fidanını elinden aldı. Onların hatırasına bu kentte 750 bin fidan dikildi. Taziye evleri yapıldı. Onlar yıktı, biz yaptık."
Her tarafta millet neyi hak ediyorsa onu gerçekleştirdiklerini ifade eden Bakan Soylu, "Bunun devam etmesi için yarına güçlü adım atalım. Bu partide en çok çalışan kişi Recep Tayyip Erdoğan'dır. Hepimiz onun kadar çalışırsak, bilesiniz ki sadece seçimi kazanmayız, sizin geçmişte yaşadıklarınızın aksine dünyanın her yerinde sözü hüküm olan bir Türkiye, herkesin ay yıldızlı bayrak altında birlikte yaşayacağı bir Türkiye'yi kazanacağız. Büyük miraslar bırakmayabiliriz ama bu ülkeye birliği, zenginliği, huzuru hep beraber bırakacağız." diye konuştu.
Soylu, konuşmasının ardından Van'ın Büyükşehir ve İpekyolu belediyelerince düzenlenen iftar programına katıldı.