Bu kadınlar vahşi yaşamı kaçak avcılardan koruyor

2017’de International Anti-Poaching Foundation (IAPF) adlı kaçak avlanmayla mücadele eden kurumun bir parçası olarak kurulan Akashinga topluluğu, o günden bu yana Zimbabwe’deki Zambezi Vadisi’ndeki kaçak fil avcılığının %80 oranında azalmasına yardımcı oldu.

12 Ağustos Dünya Fil Günü kapsamında National Geographic tarafından haklarında kısa bir belgesel film yayınlanan Akashinga topluluğunu, belgeselin yapımcılarından olan Drew Pulley anlattı.

Akashinga ile tanışın! Onlar Zimbabwe’eki vahşi yaşamı kaçak avlanmadan koruyan ve tamamı kadınlardan oluşan bir birim

Bored Panda’ya konuşan Drew Pulley, belgesel fikrinin James Cameron’un inanılmaz desteği ile birlikte Maria Wilhelm tarafından ortaya atıldığını söyleyerek “Zimbabwe’deki kadın korucularla çekim yaptığımız iki harika hafta yaşadım” dedi.
Pulley, aynı zamanda iki çocuk annesi olan ve ‘ilham verici’ sözleriyle tanımladığı Akashinga korucusu Petronella Chigumbura ile tanışmanın hayatının en büyük olayı olarak tanımladı. Pulley, Petronella Chigumbura’nın bir gün Zimbabwe’nin devlet başkanı olabilecek güçte bir kadın olduğunu düşünüyor.

Akashinga topluluğu, silahlı özel kuvvetlerin bir üyesi gibi eğitildi

Akashinga topluluğunun çok güçlü bir hikayesi olduğunu ve bu nedenle filmi yapmanın oldukça kolay olduğunu söylese de, belgesel ekibi bazı zorluklarla da karşılaşmış. Çekimler sırasında yaşanan en büyük zorluğun hava sıcaklığı olduğunu söyleyen Pulley “Kadınların bizden daha çok çalıştığını görmek, devam etmemiz için büyük motivasyon kaynağı oldu. Her çekim gününden sonra korucu kadınlarla birlikte çadıra dönüp muhteşem yemekler yedik. Hepsi vegan olan bu yemekler çok lezzetliydi. Akashinga programının daha da büyüyeceğinden ve her birinin Petronella gibi güçlü korucular olacağından hiç şüphemiz yok” dedi.

Akashinga, kaçak avlanmaya karşı büyük başarı elde etti

The Brave Ones adlı belgesel, Dünya Fil Günü’nde yayınlandı

Akashinga topluluğundaki kadınları çoğu aile içi şiddet ve taciz mağduru, dezavantajlı bir grup. IAPF tarafından yönetilen, yaklaşım 3 milyon metrekarelik Phundundu Vahşi Yaşam Alanı’nda devriye gezen Akashinga topluluğu yalnızca filleri değil, gergedan ve aslan dahil diğer vahşi hayvanları da koruyor. Zimbabwe’de şu an yaklaşık 85 bin fil yaşıyor.
Zimbabwe’deki vahşi hayvanlar yalnızca kaçak avlananlar tarafından tehdit altında değil. Bölgedeki siyanür ve tuzaklar da yerel faunaya ciddi zarar veriyor.

Kaçak avcılara karşı kurulan Akashinga topluluğu, silahlı saldırı yerine topluluk katılımı yaklaşımını savunan Avustralyalı eski özel kuvvetler askeri ve kaçak avlanma karşıtı Damien Mander tarafından kuruldu. Diğer bir deyişle vahşi yaşamı korumanın ekonomik olarak faydaları anlaşılacağı zaman, kaçak avlanmanın barışçıl bir şekilde ortadan kalkacağına inanılıyor.

IAPF, 20 koruma alanını korumak için 2025 yılına kadar bin tane kadın korucu istihdam etmeyi planlıyor. Akashinga programı yalnızca doğaya fayda sağlamayı değil, kadınların hayatlarını yeniden inşa etmesini ve dezavantajlı kadınları güçlendirmeyi amaçlıyor.

Belgeselin tamamını buradan izleyebilirsiniz

Nat Geo belgeselinde öne çıkan ve Akashinga korucularından biri olan 30 yaşında ve iki çocuk annesi Petronella, Elle’e yaptığı açıklamada “Bir kadın olarak, daha iyi bir yaşam için verdiğim savaşta Akashinga’yı bir araç olarak kullanmaya odaklandım. Artık çocuklarımı besleyebiliyor ve onları okula gönderebiliyorum. Afrikada’ki kadınlar için çok büyük bir mesele olan ehliyetimi aldım. Ayrıca çocuklarım için büyük bir ev inşa ediyorum. Artık bir geleceğe sahip olmanın gururunu yaşıyorum” dedi.

28 yaşındaki çavuş Nyaradzo Auxillia Hoto ise yalnızca erkeklerin korucu olabileceği klişesinin yanlış olduğunu kanıtlamak istediğini söyleyerek “Başta içinde bulunduğum topluluk kadınların korucu olabileceğine inanmadı. Ancak kadınlar da korucu olabilir. Eğitimle ilgili hayallerim var. Yıllar önce okulu bırakmıştım. Şimdi Zimbabwe’de bir üniversitede yarı zamanlı olarak okula gidiyorum. Vahşi yaşam, ekoloji ve koruma alanında eğitim almak istiyorum. Ayrıca yaşadığım yerden bir arsa satın almayı başardım” dedi.

İnsanların arzuları nedeniyle hayvanların acı çekmemesi gerektiğini söyleyen Hoto, “Hayvanların yaşama hakkı var. Ayrıca onlar estetik değere ve doğal bir güzelliğe sahipler. Vahşi hayvanları çok sanatsal buluyorum” dedi.

İnsanlar Akashinga topluluğu hakkında şunları söyledi;

“Yer yüzünün Tanrıçası olduğunuz için ve bu hayvanları koruduğunuz için teşekkürler. Saygılar ve sevgiler”

“Belgeseli geçen hafta izledim. Bu kadınlar inanılmaz. Hayatta kötü bir yerden alınıp birer savaşçıya dönüşüyorlar. Bu insanlardan biriyle tanışmayı çok isterdim. Gerçek kahramanlar!”